Sterk TV programcısı Gazal Avanaş'ın (Aysel Avesta) gözaltına alınması ve ROJNEWS muhabiri Rovan Reşit'in darp edilmesini kınayan YRD Koordinasyonu, “Özellikle Kuzey Kürdistan’da ve Türkiye’de AKP hükümeti tarafından basına karşı yapılan saldırılarla paralel gelişen Güney Kürdistan’da Erbil merkezli olarak özgür basına yönelik saldırıların oldukça manidar olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Demokratik Basın Birliği (YRD) Koordinasyonu, gazeteci Gazal Avanaş'ın KDP asayiş güçleri tarafından tutuklanmasını kınadı.

KDP’nin bir an önce bu tutumundan vaz geçmesi gerektiği temennisinde de bulunan YRD Koordinasyonu, “Kürdistan’ın dört parçasına dört lehçede, ulusal nitelikte yayın yapan bir kanalın çalışanını tutuklamak Kürdistani değerlere el uzatmak anlamını taşır. Ulusal değerlere, ulusal birliğe sonuna kadar hizmet eden bir yayıncılığa karşı saldırgan bir tutum göstermenin demokratik-özgürlükçü değerlerle hiç bir alakası yoktur. Kürdistani değerler ekseninde, nice bedeller ve kutsal emeklerle elde edilen bu mevzilerin korunması, güçlendirilmesi yerine ona karşı engeller oluşturulması kabul edilemez.

Gazetecilerin her yerde her konu hakkında haber yapma, hakikatleri açığa çıkarma hakları vardır. Bu hakkı gazetecinin elinden alanların, tutuklayanların, vuranların kimler olduğu insanlık tarafından çok iyi bilinmektedir. Çıkarlarından başka hiç bir şey tanımayan iktidarcı güçlerin, en büyük kabusları, hiçbir çıkar gözetmeyen sadece ve sadece doğruların peşinde olan yürekli gazetecilerdir. O yüzden gazeteciler başta faşistler olmak üzere tüm egemen güçlerin korkulu rüyaları olmuştur. Çünkü baskıcı, tek renkli, halkın emeği üzerinde zevk sefa sürenlerin, sadece aile çıkarlarına tapanların maskelerini en fazla gazeteciler düşürmüşlerdir. Bu maskeler düştükçe, saraylar sallanır, paralara gömülenlerin suyu çekilir” dedi.

Êzidî inancına mensup olan Gazal Avanaş'ın Sterk TV için Şengal’de programlar yapması kadar doğal ve meşru bir hak olmadığını da kaydeden YRD Koordinasyonu açıklamasında şunlara dikkat çekti: “Tarihin en kadim, en orijin halklarından biri olan Êzidîlere mikrofon uzatmak, acılarına ses olmak, kültürlerini görünür kılmak kadar kutsal bir görev olamaz. Tarih boyunca katliamlarla yüz yüze kalanların gerçeğini, her boyutuyla gün yüzüne çıkarmak yerine gün yüzüne çıkaranları tutuklamanın Kürdistani olmakla hiç bir alakası yoktur.

Diğer yandan ROJNEWS muhabiri Rovan Reşit’in darp edilmesi, ulusal birlik arayışına karşı ciddi bir darbe olduğunu düşünüyoruz. Özellikle Kuzey Kürdistan’da ve Türkiye’de AKP hükümeti tarafından basına karşı yapılan saldırılarla paralel gelişen Güney Kürdistan’da Erbil merkezli olarak özgür basına yönelik saldırıların oldukça manidar olduğunu düşünüyoruz. Unutulmamalı ki, iktidarlar geçicidir, aslolan halkların tutumudur. Kadınların varlığı, özgürlükçü duruşları da aile ve Saray reisleri için her zaman bir tehdittir. Kadınların her alanda gösterdikleri amansız direniş, tüm baskılara rağmen büyük bir kararlılıkla sürecektir. O yüzden KDP hükümetini bir an önce özgürlük ve demokrasiden uzak bu yaklaşımlardan uzak durmaya çağırıyoruz. Gazeteci arkadaşımız bir an önce bırakılmadır.

Bu temelde tüm basın emekçilerini her türlü saldırıya, baskıya karşı tedbirli ve direngen olmaya çağırıyor, Demokratik Basın Birliği olarak her zaman doğruların, ezilenlerin yanında olacağımızı belirtiyoruz.”