GÖRÜNTÜLÜ

Zekat ve fitreler yıkılan kentlerimize yollanmalı

Kuzey Kürdistan’da tank ve toplarla yıkılan kentlere geri dönüş yapan yurttaşlarla dayanışma içerisinde olma çağrısında bulunan din alimi Mele Abdurrahman Akyüz, fitre ve zekatların Cizre, Gever, Şırnak, Silopi ve Sur’a verilmesi çağrısında bulundu.

Öz yönetim ilanından sonra Kürdistan’da tank ve toplarla yok edilen kentlerde evleri yok olan yurttaşlarla dayanışma çağrısında bulunan DİYA-DER Üyesi Mele Abdurrahman Akyüz, sağlıklı bir toplum olmanın tek yolunun acıların ve sevinçlerin ortak yaşamasından geçtiğine işaret ederek, Cizre, Şirnak, Silopi, Sur ve Gever halkı ile dayanışma içerisinde olunması gerektiğini ifade etti.

Akyüz, “İçinde yaşadığı toplumun sevinçleri ile sevinirse, acıları ile üzülürse o zaman o toplum sağlıklı bir toplum haline gelir. “Ben kendimi kurtardım gerisi bana ne” gerici, batıl felsefe insanlık içerisinde yayılırsa o toplum hastalıklı olmaya mahkumdur. Bu nedenle  depremler, seller, savaşlar bir felakettir. 21. Yüzyılda bizim gördüğümüz en çok şey; bilhassa coğrafyamızda, Ortadoğu’da yaşanan savaşlardır. Bu savaşlar neticesinde insanlar evlerinden mahrum kaldı, şehirleri tarumar edildi, evleri yıkıldı. Göç etmek durumda kaldılar, bütün malvarlıklarını kaybetme durumunda kaldılar, en acısı da canlarından oldular” dedi.

İslam inancına göre yaşanan acılara duyarsız kalmaması gerektiğine de vurgu yapan Akyüz, coğrafyamızda yaşanan savaşta mağdur olan insanlara fitre ve zekatların aktarılması çağrısında bulundu. Akyüz şunları söyledi: “Bizim coğrafyamızda, Sur’da, Nusaybin’de, Cizre’de, Şırnak’ta, Gever’de insanlarımız bu acıları yaşarken biz elbette ki duyarsız kalamayız. Bu bizim imanımızın, inancımızın bir gereğidir. Fakat elimizden gelen her türlü yardımı esirgememeliyiz. Kuran-i Kerim’de şunu söylüyor; siz sevdiğiniz mallardan vermedikçe siz mümin olamazsınız’ diyor.  Bunu duyan Ebu Talha, kendi bahçesini çok severdi ve bu sevdiği bahçesini Allah rızası için dağıtmak istediğini Hz. Muhammed’e belirtiyor.  Muhtaç insanlara aslında kendi mallarından aktarabilmelidirler. Biz hepimiz biliyoruz ki bu asrın en büyük zahmeti, zoru savaşlardır. Savaş ne demektir? Ölümdür, kandır, gözyaşıdır. Onun için biz savaş yerine barışı istiyoruz. İnsanların ölmemesini istiyoruz. Ancak buna rağmen yaşanan savaş nedeniyle Cizre’de, Şırnak’ta, Silopi’de, Sur’da ve Gever’de kendi malından, canından, memleketinden yoksun kalan, talan olan, viran olan insanlara mutlaka kendi yardım ellerini uzatmaları gerekiyor. Bu yıl en öncelikli bu insanlara fitre ve zekatlarını aktarmaları çok büyük bir hayırdır. Buda inancımızın bir gereğidir, tuttuğumuz orucun bir gereğidir, kıldığımız namazın bir gereğidir.” 

...