'Bilirkişi heyeti DEDAŞ'ı aklamak, katliam soruşturmasını kapatmak istiyor'

Xana Axpar ve Şemrex ilçelerinde 15 kişinin yaşamını yitirdiği yangınla ilgili bilirkişi raporuna itiraz eden Amed Barosu, "Bilirkişi heyeti DEDAŞ'ı aklamak, katliam soruşturmasını kapatmak istiyor" dedi.

Amed’in Xana Axpar (Çınar) ile Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ilçelerinde, 20 Haziran’da Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye (DEDAŞ) ait elektrik direklerinden çıkan yangında 15 kişi hayatını kaybetti. Yangına ilişkin Çınar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 21 Haziran’da yapılan inceleme sonucunda hazırlanan ön raporda, yangının çıkış sebebinin elektrik direklerinden kopan tellerin yarattığı kıvılcım olduğu belirtildi. DEDAŞ’ın elektrik direklerine müdahale ettiği bölgeye ilişkin Çınar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmak suretiyle yeniden bir rapor hazırlamaya karar verildi.

Bir süre sonra ise ön rapor hazırlayan bilirkişilerin de aralarında bulunduğu yeni heyet, 27 Haziran-4 Temmuz ve 10 Ağustos tarihlerinde yangının çıktığı Xana Axpar’ın Tobinî Mahalesi’nde incelemelerde bulundu. Bilirkişi heyeti tarafından 14 Ağustos’ta hazırlanan rapor ise soruşturma dosyasına eklendi. “Yangının elektrikten kaynaklandığının tespitini yapmak mümkün değildir” değerlendirmesine yer verilen 35 sayfalık bilirkişi raporuna Amed Barosu itiraz etti.

DEDAŞ'I AKLAMA ÇABASI

Baro avukatlarından Mehdi Özdemir tarafından yapılan itirazda, ilk ön raporda yangının çıkış sebebinin elektrik tellerinden çıkan kıvılcımın etkisiyle oluştuğuna yer verildiği hatırlatıldı. İtirazda, “Öncelikle, rapor içeriği görgü tanıklarının beyanlarına itibar edilmeksizin, DEDAŞ’ın gerek doğrudan kasıt gerekse bakım ve onarım yükümlülüğünün ihlali hususunda failleri aklayıcı mahiyette, bilimsel ölçütlerden ve maddi gerçeği ters-yüz edercesine subjektif değerlendirmelerle hazırlanmıştır. Bilirkişi raporu objektif ve bilimsel ölçütlerden yoksun ve maddi gerçeği yansıtmamakta olup, failleri aklayıcı mahiyette hazırlanmıştır” denildi.

BİLİRKİŞİYİ YALANLAYAN RAPORLAR

Kurumlar ve Amed Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü tarafından hazırlanan ön raporun da bilirkişi raporunu yalanladığının belirtildiği itirazda, şu ifadelere yer verildi:

“37 yıllık süreçte bakım ve onarım çalışmaları yönetmeliğin kuruma yüklediği sorumluluğa rağmen yürütülmemiştir. Köy sakinlerinin bakım ve onarıma yönelik DEDAŞ’a yaptığı başvurular da sonuçsuz kalmıştır. Yangının çıkış noktası olan Köksalan Köyü mezarlık elektrik direğine bağlı teller olduğu, yerinde yapılan tespit ve çalışmalar neticesinde belirlenmiştir. Bu bağlamda yapılan tespitler incelendiğinde;
* Yangının çıktığı yerin ekili alan olduğu görülmüştür.

* İletim hatlarında birçok noktada eklerin ve liflenmelerin olduğu tespit edilmiştir.
 
* Direkteki OG sigortalarının yerinde olmadığı, bunun yerine iletkenlerle bypass edildiği ve bu bağlantıların gevşeklikten dolayı arka sebebiyet verebileceği tespiti yapılmıştır.
 
* Birçok direkte kırık izolatörlerin olduğu bu durumun atlamalara sebebiyet verebileceği teknik açıdan bir veridir.
 
* OG hatlarda ekili tarım alanlarında ağaç direkleri mevcudiyeti görüldü. Bu ağaç direklerin kullanılması uygun görülmemektedir.
 
* Hatların geçtiği güzergahlarda direklerin etrafında yangına karşı bir önlem alınmadığı gözlemlenmiştir. (Direk diplerindeki otların mevcudiyeti vs.)
 
* Direk diplerinde süs betonu olmadığı, otların direk dibinde biçilmediği tespiti yapılmıştır.
 
* OG (orta gerilim) hatlarının dibindeki ağaçların atlamaya sebebiyet verebileceği gözlemlenmiştir.
 
* İzolatörlerdeki gevşek ve sıkı bağların tekniğine uygun yapılmadığı gözlemlenmiştir.
 
* Şebekelerin bakım onarımı yapılmadığı teknik işletme sorumluluğu hizmetlerden yararlanılmadığı gözlemlenmiştir.
 
* Parafudr olmayışı aşırı gerilimlerin oluşmasına dolayısıyla ark oluşumuna sebebiyet vermektedir. (Hat başlarında hat sonlarında ve Trafo girişlerinde mutlaka parafudr kullanılmalıdır.
 
* Söz konusu tespitler incelendiğinde, esasında yangının elektrik tellerinden kaynaklı olduğu, bakım ve onarım çalışmalarının yerine getirilmediği açıktır."

KATLİAMIN SORUMLUSU DEDAŞ

İtirazın devamında şunlar belirtildi:

 “Öncelikle, yukarıda yer verdiğimiz değerlendirme ve eksiklikler yönünden yangının elektrikten kaynaklandığı açık olup, bilinçli veya hatalı bir şekilde tanzim edilen rapor, bilimsel ve objektif ölçütlerden yoksundur. Bununla birlikte, yangın bilirkişisinin görüşü incelendiğinde, mahalle çevresine ilişkin yangının çıktığı iddia edilmesine karşın bu yönde yerinde bir inceleme ve tespitte bulunulmadığı, patlama hususunun yangının çıkışa etki edebileceği belirtilmesine karşın bu yönlü de bir araştırmanın yapılmadığı, yangının sebebine dair herhangi bir gerekçenin belirtilmediği görülmektedir. Netice itibariyle, yukarıda ayrıntısıyla belirtmiş olduğumuz üzere, şüpheli DEDAŞ görevlilerince gerek kasten gerekse bakım ve onarım yükümlülüğü kapsamında sorumluluklarının gereği yerine getirilmeksizin yangının oluşumuna sebebiyet verildiği açıktır. Her ne kadar bu rapor kapsamında yangının çıkış nedenine ilişkin yersiz ve eksik değerlendirmelerle belirlemede bulunulmadığı belirtilmiş ise de, rapor içeriği bilimsel ve objektif ölçütlerden yoksun, bakım ve onarım yükümlülüğünün tespiti yapılmaksızın hazırlanmıştır. Bu bağlamda, işbu raporun hükme esas alınabilir nitelikte olmaması gözetildiğinde, alanında uzman Öğretim üyelerinin yer aldığı ve İstanbul Teknik Üniversitesi Yangın Araştırma Merkezi veya başka bir üniversiteden oluşturulacak bir bilirkişi heyeti ile mağdur ve müşteki vekillerinin de hazır bulundurularak keşif işleminin icrası ile yeniden rapor tanzim edilmesini talep ederiz."

Avukat Özdemir tarafından, Diyarbakır Bilirkişi Kurulu Başkanlığı’na bilirkişiler hakkında da suç duyurusunda bulunuldu.

 Avukat Özdemir, şunları belirtti: “Çınar Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bilirkişi itirazı sonrasında yeni bir bilirkişi heyeti oluşturması ve yeni bir rapor hazırlanması gerekmektedir. Aksi durumda soruşturma dosyasının maddi gerçeği ters yüz eden bu raporla kapatılması ihtimali mevcut olacaktır. Biz avukatlar olarak yaptığımız itirazın olumlu neticelendirilmesini bekliyor, bundan sonrada hukuki süreci sürdürmeyi devam edeceğiz.”