Kobanê Kantonu Kongre Star Akademisi yönetiminden Arjin Amed, Kuzey Suriye Demokratik Federasyon sistemine ve önemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Amed, federasyonun bütün halkları ve inançları içinde barındırdığını ve toplumun bütün sorunlarına en uygun çözümleri bulacağını dile getirdi.

'KÜRDİSTAN ROJAVASI’NDA ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI BAŞLATILDI’

Kürdistan Rojavası topraklarında üçüncü dünya savaşının başladığını belirten Amed, "Bütün ulus-devlet ve işgalci güçler dünya savaşında yer alıyorlar. Suriye sistemi içinde bir kriz yaşanıyordu ama Kürtler bu krizi özgürlükleri için fırsat olarak ele aldılar ve krizi özgür yaşam ve sistemlerine dönüştürdüler. Rojava Devrimi için bütün gençler ve kahraman kadın ve erkekler seferberlik ruhuyla özgürlük savaşına katıldılar ve bu yolda canlarını feda ettiler. Kürt halkı özgürlük devrimi içinde sistemlerini oluşturdular ve şimdi de kendi kendilerini yönetiyorlar. Kendi kararlarını yine kendileri alıyorlar ve özgür yaşamı oluşturuyorlar. Savunmadan tutalım ekonomi, siyaset, diplomasi, iletişim, kültür sanat, eğitim, toplumsal adalet, komün meclise kadar toplum içinde demokratik ve doğal bir sistem inşa ediliyor" dedi.

Oluşturulan bu sistemin temelini 'Demokratik ulus' paradigmasının oluşturduğunu ifade eden Amed şunları söyledi: "Demokratik ulusun bu şekilde oluşturulması aynı zamanda demokratik uygarlığın temelini de gösteriyor. Bugün her ne kadar eşit ve özgür sistem oluşturulsa da toplumsal bilincin değişip dönüşebilmesi, aynı zamanda ulus-devlet sisteminin değişmesi için, demokratik güçler ve uluslararası güçler arasında statünün tanıtılması ve tanınması için de anlaşmaların ve diplomatik ilişkilerin bir sistem içinde yürütülmesi gerekiyor."

'ROJAVA DEVRİMİNDE KOMÜNAL YAŞAM SİSTEMİ OLUŞTURULDU’

Rojava devriminde Demokratik Özerklik sisteminin 6 yıldır yürütüldüğünü söyleyen Amed "Demokratik özerklik sistemi 6 yıldır eşit, demokratik ve komünal yaşam bilinciyle oluşturuldu ve halk tarafından da yürütülüyor. Demokratik özerklik toplum ile ulus-devlet arasında demokrasi, özgürlük ve eşitlik rolünü oynuyor. Demokratik özerklik toplum bincini demokrasiye doğru götürüyor, bu da devlet ve iktidarın rolünü ve etkisini küçültüyor. Demokratik özerkliğin sloganı ne kadar çok demokrasi o kadar az devlettir. Çünkü toplumun devlete ihtiyacı yoktur ama toplumsuz devlet varlığını sürdüremez" diye konuştu.

'DEMOKRATİK FEDERASYON SİSTEMİNİN OLUŞTURULMASI BİZİM İÇİN GEREKLİDİR’

Bütün halkları ve ulusları kapsayacak ve temsil edecek yeni bir sisteme ihtiyaçlarını olduğunu belirten Amed, federasyonun oluşturulmasının toplum ve bölge için bir ihtiyaç olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: "Bu sistemin oluşturulması aynı zamanda Suriye krizinin çözümü ve özgürlüğünü de beraberinde getirecektir. Kürt halkı ve bölge halkları ilk defa yasalarını kendileri belirledi ve nüfus sayımı için de çalışma yürütüyorlar. Diplomatik ilişkiler için de birçok çalışma yürütüldü, Bütün halklara sistemin tanıtılması için paylaşımlarda bulunuldu. Federal sistem Kürt, Arap, Süryani, Asuri, Çerkez, Türkmen ve bütün bölge halklarının temsili demektir. Farklı kimlik, kültür, dil ve inançtaki halklara saygılı yaklaşır ve milliyetçi yaklaşımların karşısında durur.

Sıralanan bütün pratikler eşit, demokratik ve özgür yaşamı ifade ediyor. Bu konuyla bağlantılı eşbaşkanlık sistemini esas alır ve yasalarda da yer verir. Bu yaklaşım toplumda cinsiyetçiliği ortadan kaldırıyor ve kadın özgürlüğünü ciddi bir şekilde ele alıyor. Her ulus temsilcisi ve bütün toplum kadın özgürlük ilkelerini kabul eder ve pratik olarak da yaşamsallaştırır."

'KÜRT HALKININ BU DİRENİŞ VE MÜCADELESİ ORTADOĞU’YU DEĞİŞTİRECEKTİR’

Kürt halkının Rojava Devrimi’nde seçim çalışmalarıyla, demokratik güçlerin özgürlük mücadelesiyle emperyalist ve işgalci güçlere karşı birleştiklerini ve demokratik uygarlığı yaratmak için Ortadoğu topraklarında benzersiz bir mücadele yürüttüklerini dile getiren Amed, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kuzey Suriye Federasyon’unun oluşturulması ve seçimleri hem Suriye için hem de Ortadoğu halklarının huzurlu bir yaşam ve özgürlüğün garantisi anlamına geliyor. Ortadoğu'nun kurtuluşu ve sorunlarının çözümü Kürt halkının direnişi ve mücadelesiyle gerçekleşecektir ve dünyanın ve bütün siyasetin dengesini değiştirebilir ve dünya politikasını da belirleyebilir. Bu sistem Rêber Apo'nun paradigması ve felsefesiyle ortaya çıktı ve bugün Kürt halkının siyaseti, direnişi ve mücadelesi ve özgürlük hareketi bütün dünyada biliniyor. Rêber Apo'nun fikir ve düşünceleri toplumun özgürlük gerçekliği ve hakikatini gözler önüne seriyor. Demokratik Özerklik, Demokratik Ulus, bölge federasyonu, vatan, Demokratik Uygarlık temelini Rêber Apo'nun fikir, düşünce, felsefe ve görüşlerinden alıyor."