Türk devletinin Kuzey Doğu Suriye’ye yönelik 9 Ekim 2019’da başlattığı saldırı ardından bölgede yaşayan halkın bir bölümün göç ettiği Reqa’da yöneticiler koronavirüs pandemisine karşı halkı korumaya çalışıyor.

Demokratik Suriye Güçleri (QSD) DAİŞ'in elinde olan Reqa'yı 2018’de yılında özgürleştirdi. QSD tarafından özgürleştirildikten sonra kurulan Reqa Sivil Meclisi, savaştan dolayı zarar görmüş halkın ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyor. Reqa özellikle Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye'ye yönelik işgal saldırılarından dolayı yerlerini terk etmek zorunda kalan çok sayıda bölge halkına da kapılarını açmış durumda. Yine, son iki yılda İdlib’ten gelen çok sayıda mülteci de bu şehirde barınıyor. 8 yüz bin nüfusu olan Reqa’da 75 binin üzerinde mülteci yaşıyor.

Bu durumun Reqa'da büyük bir ağırlık oluşturduğunu vurgulayan Reqa Sivil Meclisi Eşbaşkanı Mihemmed Nuredin, zorluklara rağmen Reqa halkına ve mültecilere yardım etmek için tüm imkanlarını seferber ettiklerini belirtti. Suriye Demokratik Güçleri’nin Reqa’yı özgürleştirme savaşında Reqa’nın büyük bir bölümünün savaştan dolayı zarar gördüğünü kaydeden Nuredin, "Birçok yapı ve bina kullanılmaz hale geldi. Özgürleştirme hamlesinden sonra Reqa sivil meclisi kuruldu. Böylelikle Reqa halkının ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Hatta Türk devletinin işgal saldırılarından dolayı yerlerini terk etmek zorunda kalan mültecilere de kapılarımızı açtık.

İdlib’ten çok sayıda mülteci geldi. Yine özellikle bu son işgal saldırılarında Girê Sipî ve Serêkaniyê’den çok fazla insan geldi. Reqa içindeki mülteciler üç kısma ayrıldı. Bir kısmı kurulan çadır kamplara yerleşti, bir kısmı köylere ve şehir merkezinde bulunan yıkık evlere yerleşti. Yine DAİŞ işgalinden dolayı Reqa’dan göç edip Serêkaniyê ve Girê Sipî'ye yerleşen Reqalılar geri döndü. Burada bazı evlerde birkaç aile birlikte kalıyor. Biz Reqa meclisi olarak elimizden geldiğince hem Reqa halkına hem de gelen mültecilere yardım etmeye çalışıyoruz" diye konuştu.

REQA HALKI DA ÇOK YARDIMCI OLDU

Özerk yönetimin çıkarttığı kararlar doğrultusunda halkın savunması için tüm önlemleri almaya çalıştıklarını belirten Nureddin şöyle devam etti: "Korona virüsün dünyaya dağılmasından sonra Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi bazı kararlar aldı. Biz de Reqa meclisi olarak bu kararları yerine getirdik. İlk adım olarak okulları ve tüm kurumları dezenfekte ettik. Yine şehir içinde karantina noktaları kurduk. Bu noktaları hem sağlık personeli ve hem de cihazlarıyla birlikte beklemede tuttuk. Çıkacak bir durum karşısında hastalar bu karantina noktalarına getirilecek ve daha sonra tedavi edilmeleri için güvenli bir yere götürülecekler. Bununla birlikte halkın virüsü tanıması ve kendini koruyabilmesi için bilgilendirme çalışmaları yürütüldü.

Halkın evlerinden çıkmaması için önlemler alındı. Halka 24 bin yardım paketi dağıtıldı. Yine özerk yönetim tarafından durumu kötü olan ailelere destek olundu. Tabi tüm bunlar meclis, komün ve komisyonlar aracılığıyla yapıldı. Yine bu süreçte asayiş halkın güvenliğini ve sağlığını korumak için çok çalıştı. Reqa meclisi olarak onlara teşekkür ediyoruz. Bununla birlikte tüm sağlık çalışanları ve doktorlar her sağlık noktasında ve Vatan hastanesinde ücretsiz halka hizmet veriyor. Onlara da teşekkür ediyoruz. Çünkü büyük emek harcıyorlar.

Çıkacak acil bir duruma müdahale zamanında yapılması için bir kriz komitesi kurduk. Yine şehre giriş çıkışlarda kontroller sıkılaştırıldı. Reqa belediyesi tarafından oluşturulan ekipler dükkan ve pazarlardaki fiyat kontrollerini sağlamak için sürekli hareket halindeler. Zaten şehri sürekli temizleyen ve dezenfekte eden, temizlik ekipleri var. Fırınlarımız çalışıyor. Vatan hastanesinin bir bölümü koronavirüs hastalarının karantinaya alınıp tedavi edilmeleri için hazırlandı. Yine çok aksamasın diye, KPC tarafından eğitim İnternet üzerinden verilecek. Yine bu süreç boyunca Reqa halkı da bize gerçekten çok yardımcı oldu."