ANF'ye konuşan YPG Komutanlarından Brusk Hesekê, Türk devletinin Efrîn-Eyn Deqna saldırılarında büyük darbe yediğini ve çete gruplarıyla beraber işgal planlarının bertaraf edildiğini belirtti.

Hesekê şunları kaydetti:

"Efrîn/Şehba bölgesi üzerinde her gün hesap yapan Türk devleti ve ona bağlı çete grupları bir kırılma yaşadı. Eyn Deqna ve Beloniye köylerinde sızma yapmak isteyen çeteler ağır kayıp verdi. Derslerini aldılar. Her gün ağır silahlarla sivilleri katlettiler; havan, obüs ve her türlü silahları denediler. Türk devleti Kürtleri hedef alarak, Ezaz, İdlip, Cerablus ve Kuzey Suriye'de halkları kışkırtarak, çete gruplarıyla beraber plan yapıyor. Eyn Deqna saldırıları sıradan bir saldırı değildi. YPG güçlerimiz bu saldırıları fark ederek, gereken cevabı verdi. 30 çete öldürülürken, onlarca çete cenazesi de güçlerimizin elinde kaldı. Bir çete üyesi de esir düştü.

'SALDIRILAR EZAZ'DA KOORDİNE EDİLDİ'

Türk devleti Kuzey Suriye'de birçok plan yaparak, Demokratik Suriye Güçleri'nin Reqa'da sürdürdüğü hamleyi sabote etmek istiyor. Eyn Deqna saldırılarının bir amacı vardı. Türk devleti bu çete gruplarıyla En Deqna ve Mınıx hattını kesmek isterken, Efrîn kantonunu Şehba bölgesinde ayırarak tekrardan Şehba bölgesinde işgali dayatıp ve özgürleştirilen köyleri geri almak istiyor. YPG güçlerimiz de fedai bir duruş sergilerken, Türk çete gruplarının yapmak istediği saldırı planına da büyük cevap verildi. Türk devleti uzun zamandır bölgede işgal hakimiyetini geliştirmek isterken, Eyn Deqna saldırıları Türk komutanları tarafından ve Ezaz'da koordine edildi."

'TÜRK DEVLETİNİN OYUNUNA ALET OLUNMAMALI'

Türk devletinin Suriye'de diktatör ve sömürgeci bir sistemi geliştirmek istediğine dikkat çeken Hesekê, şöyle devam etti:

"İdlip, Ezaz ve Bab kentlerinde çete gruplarını kurarak, Suriye halklarını kendi çıkar ve işgal planlarına kurban etme politikasını yürütüyor. Türk ordusu Ezaz'da kendi imkanlarını kullanarak ve bu çete gruplarını para karşılığında her yere saldırtma görevini yapıyor. Eyn Deqna saldırısında görüldü. YPG güçlerimizin darp ettiği zırhlı araçlar ve çete gruplarının kullandığı silahlar Türk devletine aittir. Biz de her zaman çağrıda bulunuyoruz; Kuzey Suriye'de yaşayan halkların Türk devletinin oyunlarına alet olmamaları gerekir. Ezaz'da halkları zorla birbirlerine düşürme, YPG güçlerine karşı bir kışkırtma çabası ve Türkleştirme politikası da var. Efrîn, Şehba ve Ezaz'da yaşayan halklar bu toprakların sahibidirler. Türk devleti istediği gibi Efrîn/Şehba bölgesinde halkı göçertemez. İşgal oyunlarına asla izin vermeyiz. Her türlü saldırı karşılığında YPG güçleri olarak direneceğiz. Halkımız bu son günlerde ispat etti ki, YPG güçlerinin yanında olacakları ve her türlü işgale karşı direnecekleri mesajını verdiler."

'DOĞRUDAN SALDIRIYA KATILAN TÜRK ASKERLERİ DE VARDI'

"Türk devleti bu saldırı planında büyük bir kayıp yaşadı" diyen YPG komutanlarından Brusk Hesekê, şunları da ifade etti:

"Bu saldırı gruplarını gerçekleştiren ve doğrudan saldırıya katılan Türk askerleri de vardı. Bu çatışmalarda elimize düşen 9 çete cenazesi bulunmaktadır. YPG güçleri olarak ve insanlık görevi olarak bu cenazeleri Heyva Sor'a teslim ettik. YPG güçlerimize karşı bu kapsamlı saldırıyı Türk devleti ve çete grupları gerçekleştirdi. Kayıp veren onlardı. Biz de halkımızın ve bölgenin savunmasını yapıyoruz. İnsani ve vicdani bir görev olarak çağrıda bulunduk. Bu çete cenazelerini ailelerine teslim edeceğiz. Ne Rusya ne de başka bir gücün bu çete cenazelerinin teslim edilmesi hakkında bir görüşleri olmamış. YPG'nin samimiyeti ve insanlık değerlerine olan bağlılığından dolayı böyle bir karar aldık. Halkların Ezaz'da, Şehba'da ve Efrîn'de bin yıllık bir komşuluğu var. Halklar arasındaki bağlar da biliniyor."