Türk devletinin Kuzey Suriye'deki işgal harekatının faturası Şehba halkına her geçen gün pahalıya mal olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta Türk devletinin Özgür Şehba’ya düzenlediği top atışlarında 3 sivil yaşamını yitirip 17 sivil yaralanırken, işgal altındaki bölgelerde 3 sivilin “faili meçhul” biçimde çeteler eliyle katledildiği ortaya çıktı.

Türk devleti geçtiğimiz hafta içinde Devrimci Güçler tarafından özgürleştirilen alanlara yine günlük olarak bombardıman düzenlemiş; bu saldırılarda Til Rifat’ta 2 sivil yaşamınını yitirirken Til Rifat ve Umhoş’ta toplam 17 sivil yaralanmıştı. Yine geçtiğimiz hafta işgal altındaki Şehba alanları Mare, Ezaz ve Bab’da ise 2’si Arap, 1’i Kürt olmak üzere 3 sivil vatandaşın Türk devlet çeteleri tarafından kaçırılarak katledildiği açığa çıktı.

ÜÇ KURBAN

Geçtiğimiz hafta içerisinde Mare’ye bağlı Sinipul köyünden olan 1969 doğumlu Mahmut Hamdo isimli Arap köyü çevresinde ölü olarak bulundu. İsminin açıklanmasını istemeyen köy sakini, geç saatlerde Sultan Murat çetelerine ait bir aracın Mahmut Hamdo’nun cenazesini buldukları yerde durduğunu ve bir şey attıklarını gördüğünü söyledi. Sabah saatlerinde ise aynı yerde Hamdo’nun cenazesini bulduklarını anlattı. Köy sakinlerinden bazıları ise Mahmut Hamdo’nun yörenin zenginlerinden olduğunu ve bölgelerinde sıkça yaşandığı gibi onun da parası için öldürüldüğünü iddia ettiler.

Çetelerin geçtiğimiz haftaki ikinci kurbanı Ali Aşık da 4 gün önce katledildi. Şehba Kürtlerinden olan Aşık’ın cenazesi Duval Hawa ve Şudit köyleri arasında bulundu. İsminin açıklanmasını istemeyen bir köy sakini, Bab’ın Kıbbeşih köyünden olan Aşık’ın da Türk çeteleri tarafından evinden alındığını ve sonra cenazesinin bulunduğunu söyledi.

Çetelerin üçüncü kurbanı Fehid Mahmut’un da yine Arap halkından olduğu ve geçtiğimiz hafta Ezaz’da Ehrar u Şam isimli çete gurubu tarafından Kürtlere çalıştığı iddiasıyla kaçırıldığı açığa çıktı. Alındıktan iki gün sonra cenazesi bulunan Fehid Mahmut’un feci şekilde dövülerek öldürüldüğü cenazedeki işkence izlerinden net olarak anlaşılmakta. Yerel kaynaklar Fehid Mahmut’un yanındaki yüklü miktarda paraya ve arabasına da çeteler tarafından el konulduğunu ve Ehrar’u Şam’ın parası için kendisini katlettiğini söylediler.

KENDİ EŞ VE ÇOCUKLARINA DA İŞKENCE YAPIYORLAR!

Türk devletinin işgali altındaki bölgelerde yaşanan baskı, soygun, tecavüz, sadece bunlardan ibaret değil. Türk devlet çeteleri bir yandan Şehba’da kendilerine çalışmayan Arap ve Kürt halklarına yaşamı cehennem ederken, diğer yandan kendi aileleri üzerinde de işkenceler yapıyorlar.

Bundan on gün önce Bab'ın Bizaa köyünden bir Sultan Murat çetesinin üzerine kuma getirdiği için kendisini terk eden eşini cezalandırmak için 1,5 yaşındaki kendi kızını işkence ederek öldürdüğü sosyal medyaya fotoğraflarıyla yansımıştı. Yöreden alınan bilgilere göre çete kendi kızını işkence ederek katletmesine rağmen Sultan Murat çeteleri tarafından serbest bırakıldı ve çocuğun annesi suçlanmaya çalışıldı.

‘HER AN BİZ DE KATLEDİLEBİLİRİZ!'

Daha önce de işgal altındaki bölgeden kaçan birçok kişi, DAİŞ ve Türk devletinin işgal harekatı arasında hiçbir fark olmadığını söyleyip, Türk devletinin Şehba’da kurduğu harami ve cinayet sistemini anlatmıştı. Halen işgal altındaki bölgelerde yaşayan ve yaşadıklarını gizlice dünyaya duyurmaya çalışan Şehbalılar kendilerinin de her an ölüm tehdidiyle yüz yüze olduklarını belirtip, “Türk işgaline sessiz ve tavırsız kalan uluslararası devletler ve toplum da bu katliamların ortağıdır. Umudumuz QSD” diyorlar.