Xidro: Tüm Şehba kurtarılacak

Şehba Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Cihan Xidro, “Özgür Şehba ve Efrîn işgale direnerek tüm Şehba’yı özgürleştirecek” dedi.

"Türk devleti, İskenderun’u nasıl aldıysa bugün de Şehba ve Efrîn’i öyle almak istiyor" diyen Şehba Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Cihan Xidro, Şehba halkı olarak bu işgali kabul etmediklerini vurguladı. Xidro, "Şehba, Türk devletinin DAİŞ’ten hiçbir farkının kalmadığını gördü. Bizim direnişimiz aslında tüm Kuzey Suriye için de tarihi nitelikte olacak” diye konuştu.

Halep’e bağlı bir vilayet olarak anılan; 5 büyük kent ve 600 köyden oluşan Şehba’da, 2011’den bu yana yaşam hiç normalleşmedi. 2011’de başlayan ayaklanmalarla sırasıyla ÖSO ve DAİŞ tarafından işgal edilen Şehba’nın büyük bölümü, 24 Ağustos 2016’dan beri Türk devleti ve bünyesindeki çetelerin işgali altında. Cerablus, Exterîn, Rai ve Bab'ın ardından Şehba’nın kurtarılmış alanlarını ve Efrîn’i hedef alan Türk devleti, Şehba’ya her gün yeni saldırılar düzenleyerek sivilleri katlediyor. Şehba ve Efrîn halkı ise savunma güçleriyle birlikte işgale karşı direniş kararlılığında.

Bu direnişin öncülerinden biri de Şehba Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Cihan Xidro. Bab’a bağlı Telaşir köyünden. Köyü şu anda Türk devletinin işgali altında. Ağustos 2013’te ÖSO’nun daha fazla Türk devletinin denetimine girmesiyle bir Kürt gücü olan El Ekrad Cephesi’nin bölgeden çıkarılması üzerine diğer Kürtler gibi o ve ailesi de Efrîn’e göç etmek zorunda kalmış. Cihan Xidro, Şehba’nın 100’e yakın köyü Ceyş El Suwar (Devrimci Güçler) tarafından özgürleştirildikten sonra Şehba’ya geri dönmüş. Xidro, Türk devletinin Şehba’daki işgal harekatının yaşattıklarını, Şehba’nın kurtarılmış bölgelerini ve Efrîn’i kapsayan işgal planına tepkilerinin nasıl olacağını anlattı.

SİVİLLERİ KATLEDİYOR

Şehba’nın bir bölümünün Devrimci Güçler tarafından özgürleştirilmesi ardından döndüklerini ve Şehba Yürütme Meclisi’ni kurarak çalışmaya başladıklarını belirten Cihan Xidro, Şehba’nın kurtarılmış alanlarına son birkaç ay saldırıların arttığını fakat bunların son bir aydır hiç durmadığını söyledi. Xidro, son saldırıları ve sonuçlarını şöyle aktardı: "Türk devleti Şehba’da sivilleri katlediyor. Bir hafta içinde önce önce Kefer Antuan diye bir köyü vurdular; 9 kişilik aileden 4’ü şehit düştü, 3'ü yaralandı. Yaralıların da durumu çok iyi değil ve halen hastanedeler. 10 Temmuz'da Til Rıfat, Kefernas, Ehras’ı vurdu. Ehras’a 4 top düştü; 2 kadın yaralandı. Til Rıfat’a 25 top düştü; 2 genç yaşamını yitirdi, 3 kişi de yaralandı. Durumları da ağır.”

KALICI OLMAK İSTİYOR

Zaten 5-6 yıllık çete işgalinin de Türk devletine vekaten olduğunu hatırlatan Xidro, Türk devletinin Şehba’nın kurtarılmış alanlarını ve Efrîn’i hedef alarak bir yandan kendini kalıcılaştırmak istediğini, diğer yandan da demokratik ulus ekseninde kurdukları sistemi bertaraf etmek istediğini söyledi.  "Özgür Şehba dediğimiz alan sadece fiziki olarak özgürleşmedi, ardından yaptığımız çalışmalar ve kurduğumuz sistemle halklar iradelerini özgür-ortak yaşamdan yana belirledi" diyen Cihan Xidro, Kürtlerin, Arapların ve Türkmenlerin birbiriyle düşman ve çatışmalı olmasını isteyen Türk devletinin Şehba’nın işgal altındaki bölgelerinde her türlü kirli politikayı uyguladığını kaydetti.

KÜRT KÖYLERİNİ BOŞALTTI

Türk devletinin Şehba’da işgal altında tuttuğu bölgelerde yaptıkları bilinirse neden demokratik ulusa düşman olduğunun daha iyi anlaşılacağını vurgulayan Cihan Xidro, kendi köyünün de işgal altında olduğunu hatırlatıp şöyle devam etti: "Türk devleti Kürtleri baskı, zulüm ve katliamla Şehba’dan zorla göç ettirdi, ettirmeye çalışıyor. DAİS döneminde bile yapılmayan köylerin zorla boşaltılması durumu yaşandı. 80'den fazla Kürt köyü zorla boşaltıldı. Dudiyan gibi Kürt köylerini tank ve savaş uçaklarıyla yerle bir ettiler. İçinde insan kalmadı. Oradaki Kürtlerin çoğu Efrîn ve Minbic’e geçti. Onlarla birlikte geçen Arap insanlarımız da çok oldu. Katliam, işkence, talan, kaçırma ve fidye de cabası.”

İKİLİ POLİTİKA UYGULUYOR

Türk devletinin iç içe ikili bir politika izlediğini belirten Cihan Xidro, şöyle izah etti:

* Türkiye sınırına yakın bölgelerde daha esnek bir politika uyguluyor. Halkın gözünde işgalini şirinleştirmeye çalışıyor. Yıkılan evler için para veriyor, yol ve hastane yapıyor, elektrik veriyor.

* 15 kilometreden öteye bizim alanlarımıza yakın bölgelere ise tam tersi bir uygulama var. Oralara daha çok baskı yapıyor. Askeri üslerini daha fazlalaştırıyor.

ASKERİ TAHKİMAT YAPIYOR

Xidro, askeri üsler hakkında ise şu bilgileri verdi: "Exterin’de çok büyük bir askeri üs yaptı. Cephel Akil’de, Şaho köyünde büyük askeri üsler yaptı. Son dönemlerde de zaten Şehba ve Efrîn’i işgal etmek için Mare’nin bizim sınırımıza yakın olan onlarca köyünü operasyon bölgesi haline getirebilmek için zorla boşalttı. Şehba’nın işgal altındaki bölgelerinde Türk devletine bağlı çetelerin ciddi bir zulmü, talanı, işkencesi var. Yine Türk devletinin bazı yerlerde zulmü, bazı yerlerde de ciddi asimilasyon politikaları var."

HEM ZOR HEM PARA

Şehba’nın işgal altında olan bölgelerinin bir kısmının Kilis Valiliğine bağlandığına dikkat çeken Cihan Xidro, Türk devletinin Şehba’da uyguladığı ajanlaştırma ve işbirlikçileştirme politikasını da anlattı: “Oradan aldığımız bilgilere göre; Antep’ten gelen MİT elemanları halkla toplantı yaparak 'her köy bize 20-30 erkek verecek. Biz bunları eğitip jandarma yapacağız' demiş. Böyle aldıkları insanlara da 400-500 dolar para vererek, kendi işgalinin ortağı, halkına karşı kendi jandarması yapıyor. Şehba halkını ÖSO, DAİŞ ve en son kendi zulümleriyle ekonomik olarak da yoksul bıraktı. Şimdi de işgali altındaki bölgelerde hem zoru hem de parayı kullanarak kendi işbirlikçilerini, jandarmalarını yaratıyor."

BOYUN EĞMEYECEĞİZ

Özgür Şehba ve Efrîn halkının Türk devletinin işgal saldırılarına boyun eğmeyerek Devrimci Güçler ve YPG’yle birlikte direneceğini  ifade eden Cihan Xidro, son olarak şunların altını çizdi: "Türk devleti, İskenderun’u nasıl aldıysa bugün de Şehba ve Efrîn’i öyle almak istiyor. Şehba halkı olarak bu işgali kabul etmiyoruz. Türk devletinin işgal ve asimilasyon politikaları altındaki Şehba’nın alanlarında yaşayan halk da artık bu işgali kaldıramıyor. Biz direnişimizle Şehba’nın tüm halklarını özgürleştireceğiz. Şehba, Türk devletinin DAİŞ’ten hiçbir farkının kalmadığını gördü. Bizim direnişimiz aslında tüm Şehba ve Kuzey Suriye için de tarihi nitelikte olacak.”