YPG Komutanı: Efrin'e saldırı sürerse Reqa Hamlesi yürümez!

YPG Genel Komutanı Sipan Hemo, Reqa operasyonu, Efrin ve Şehba'ya yönelik saldırılar, ABD, Rusya ve Şam yönetimiyle ilişkiler konusunda önemli açıklamalarda bulundu.

YPG Genel Komutanı Hemo, işgal girişimlerini sürdüren Türk devletinin her gün darbe yediğine dikkat çekerek, "Direnişimiz devam edecek" dedi. Rusya'nın politikalarını eleştiren Hemo, terörü bitirmek isteyen Koalisyon güçlerinin ise QSD'yi desteklediğine vurgu yaptı.

Rojava ve Suriye’de yaşanan son gelişmeleri değerlendiren YPG Genel Komutanı Sipan Hemo, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Reqa hamlesinin stratejik konumuna değinen Hemo, ABD, Rusya, Türkiye ve Suriye gibi güçlerin bölgedeki durumuna da dikkat çekti.

YPG Genel Komutanı Sipan Hemo, uluslararası dengeler, Suriye planı, Türk devletinin Efrîn/Şehba bölgesini işgal girişimleri ve Reqa hamlesine ilişkin ANF’nin sorularını yanıtladı.

'KOALİSYON TERÖRÜ BİTİRMEK İÇİN QSD'Yİ DESTEKLİYOR'

Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Reqa kentini kontrol etmeye çalışırken, DAİŞ çetelerine karşı da amansız bir direniş sergiliyor. ABD ve Koalisyon güçleriyle ittifaklarınız ne düzeyde?

Rojava ve Suriye’de DAİŞ terörüne ve destekçilerine karşı sergilenen direnişin önemi biliniyor. QSD’nin Reqa’daki operasyonları başarılı bir şekilde devam ediyor. DAİŞ çetelerine karşı savaşçılarımız direnerek, kent merkezini kontrol etmeye ve sivilleri özgürleştirmeye çalışıyor. Bu kapsamda 8 stratejik mahalle DAİŞ teröründen kurtarıldı. Uluslararası birçok basın-yayın kuruluşunun da takip ettiği Reqa operasyonunu Koalisyon güçleri ile birlikte yürütüyoruz. Musul’la eşdeğer bir operasyondur. Asıl amacı; DAİŞ terörünü hızlı bir şekilde bitirmektir. Bu anlamda terörü bitirmek isteyen Koalisyon güçleri QSD’yi destekliyor, operasyonları koordineli bir şekilde yürütüyoruz.

RUSYA'NIN TUTUMU

Reqa hamlesinde Rejim güçleri yer almadı. Bu, Rusya ve Rejim ile yaptığınız bir anlaşmanın sonucu mu? Bunun yanında, Rusya’nın kentte askeri birliklerini konumlandırdığı söyleniyor...

QSD, ABD ve Koalisyon güçleriyle birlikte Reqa'nın DAİŞ çetesinden kurtarılması için uzun soluklu bir mücadele veriyor. Tebqa’nın özgürleştirilmesinden sonra Koalisyon güçleri ve HSD güçleri ortak bir karar nezdinde Reqa hamlesinin startını verdi. Rusya'nın ilk baştan itibaren operasyona katılma gibi bir durumu ortada yoktu. Reqa hamlesinin plan ve programı güçlerimiz tarafından hazırlanıyor. Rejim güçleriyle yaptığımız bir ittifak söz konusu değildir. Rejim güçlerinin ya da farklı güçlerin Reqa hamlesi ile bir bağlantısı yok. QSD güçlerinin sergilediği direniş ve fedakarlıklarıyla operasyon devam ederken, yer yer Reqa ve Tebqa çevresinde Rejim güçleri ile aramızda gerginlikler oldu. Bunun büyük bir savaşa dönüşmemesi için onlarla görüşmeler gerçekleştirdik. Koalisyon güçleri, Rusya, Rejim güçlerinin kontrol edeceği yerlerin koordinesi ve planı yapıldı. Reqa meselesinde ABD ve Rusya gibi güçler birbirini haberdar ederek hareket ediyorlar. ABD, QSD ile hareket ederken, Rusya da Rejim güçleri ile planlar yaparak hareket ediyor. Bölgedeki güçlerin nereyi kontrol edeceği tartışıldı. Rejim güçleri plan ve programa göre hareket etmedi. QSD güçlerinin mevzilerini bombaladılar, buna karşılık ise ABD bir uçaklarını düşürdü.

Türk devleti Rojava ve Kuzey Suriye’de işgal planlarını Efrîn/Şehba bölgesi üzerinde devam ettiriyor. Bu durum YPG güçleri açısından bir tehdit ve tehlike yaratmıyor mu? Türk devleti neden Reqa hamlesini engellemek istiyor? Ayrıca işgale karşı Rusya’nın tavrını nasıl buluyorsunuz?

Türk devletinin Kuzey Suriye’de ne yapmak istediği açıktır. İşgal planları ve senaryolarını sürdürmeye çalışıyor. Türk işgalini durdurmak ve bitirmek için direnişimiz de devam ediyor. Direnişimiz yayılıyor. Rusya sürekli bölgede kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor. Yaklaşımları bu temeldedir. Siyasi ve diplomatik çabalarını hep ön planda tutmaya çalışıyor. Bir taraftan kabul etmiyor, bir taraftan da ittifak yapmaya çalışıyor. Türk devleti ile ittifak yapıp ve aynı zamanda yer yer mesajlar da vererek, ‘Suriye topraklarına giremezsiniz’ diyor. Rusya 2011'den bu yana Şam, Dera, Humus ve Halep çevresini Türk devletinin yardımıyla temizlemeye çalıştı. Rejim güçlerine de bir nefes aldırdı. Rusya'nın Türk devletiyle olan ilişkileri taktiksel kazanımlara göre değişiyor. QSD olarak Rusya’nın tutumlarını yerinde bulmuyoruz. Rusya’nın yürüttüğü politikalar halkımızın kazanımlarına ve Suriye devrimine karşı yürütülen çıkar siyasetidir. Biz bunu doğru bulmuyoruz. Her gücün siyaset yapma hakkı vardır ama kimse halkımızın kanı üzerinde yapamaz.

‘TÜRK DEVLETİ HER GÜN DARBE ALIYOR’

Türkiye’nin Kuzey Suriye’de hayal ettiği senaryo ne? YPG/YPJ güçlerinin Türk işgaline karşı direnişi nasıl olacak?

Rojava Devrimi başladığından itibaren Türk devleti inkar ve işgal siyasetini halkımız üzerinde denemeye çalıştı. Rojava Devrimi'ni nasıl bertaraf edecek, Kürtleri Suriye’de nasıl ortadan kaldıracak; böylesi projelerin hesaplar yapıldı. Bunlar çok tehlikeli projelerdir. Rojava ve Kuzey Suriye güçlerimiz bu tehlikeleri görüyor. Halklarımızı tasfiye etmek istiyorlar. Güçlerimiz onların planlarına karşı hazırlıklıdır. Türk devleti ÖSO gruplarıyla Efrîn/Şehba üzerinde planlar devreye koymaya çalışırken, YPG ve Devrimci Güçler de saldırı planlarını boşa çıkartıyor. Eyn Deqna saldırıları büyük bir plandı. Efrîn ve Şehba bölgesini kontrol etmek istediler. Güçlerimiz gereken cevabı verdi. Türk devleti doğrudan darbe yedi. ÖSO gruplarıyla Efrîn/Şehba'da her gün darbe alıyorlar. Çok sayıda kayıp verdiler. Bu güçlerimizin tarihi direnişi ve kararlığıyla bağlantılıdır. Bu direnişimiz devam edecektir. Önümüzdeki süreçlerde de işgal edilen her kentimizi özgürleştireceğiz. Biz bu konuda Koalisyon güçleriyle gereken bazı konuları paylaştık. Türk devleti Efrîn/Şehba üzerinde işgal saldırılarını yoğunlaştırırsa Reqa hamlesi yürümez. Şehba bölgesinin temel savunma gücü olan Ceyş El-Siwar bilindiği üzere şimdi Reqa’da savaşıyor. Onlar da bu konuyu açıklıkla dile getirdiler. Eğer alanlarımıza saldırılar yoğunlaşırsa Reqa’da savaşmanın bir anlamı yok, dediler. Biz de bu esas ile hareket ediyoruz.