Wêranşar'da on binler buluştu: İmralı tecridine öfke

Wêranşar’da on binlerin katıldığı mitingdeki konuşmalarda, en büyük darbenin İmralı'daki tecrit olduğu belirtildi, "İktidarı gönderecek, özgür yaşamı kuracağız" mesajı verildi.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) 14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala Riha'nın Wêranşar (Viranşehir) ilçesinde on binlerce kişinin katılımıyla miting düzenledi. İlçenin Mazat alanında gerçekleştirilen mitingde Çerxa Şoreşê Marşı okundu.

Riha milletvekili adayları sahneye davet edildi. Adayların sahneye çağrıldığı anlarda alanda coşku yükseldi. Mitingde ilk olarak konuşan Yeşil Sol Parti Riha İl Eşbaşkanı Serhat Dicle İnan, 14 Mayıs’ta sandıkları Yeşil Sol Parti’nin renklerine boyayacaklarını söyledi. Ardından HDP’li Belediye Encümeni İsa Misafirci, kitleye Arapça seslendi. Misafirci, Yeşil Sol Parti’nin herkesin partisi olduğu mesajı vererek, Riha halklarına mührü Yeşil Sol Parti’nin altına vurmaları çağrısında yaptı.

İMRALI TECRİDİNE TEPKİ

HDP Riha Milletvekili Ayşe Sürücü, halkı selamlayarak başladığı konuşmasında tarihi bir dönemden geçtiklerini dile getirerek, 14 Mayıs’ta AKP iktidarını sandıkta gömeceklerini söyledi. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki ağır tecride dikkat çeken Sürücü, “Özellikle bu 2 yıldır Sayın Öcalan’dan haber alınamıyor. Buradan bir kez daha çağrı yapıyoruz. Tecrit politikasından vazgeçin. İmralı’nın kapılarını açın. Demokratik, barış içinde bir yaşamın önünü açın” çağrısında bulundu.

'BU SİSTEMİ VE İKTİDARI GÖNDERECEK'

Ardından Kürt siyasetçi Ahmet Türk, alanı dolduran on binlerin yoğun ilgisi arasında sahneye çıktı. Bugün meydanda bulunan on binlerin Kürt halkının özgürlüğü ve geleceği için alanlarda olduğunu belirten Türk, “Bugün biz özgürlük gününe doğru gidiyoruz. İnanıyorum ki; gelecek günler Kürtlerin geleceğidir. Başarı Kürtlerindir. Başarı Wêranşar halkınındır. Bugün Wêranşar’ın kadınları, Kürt kadınları her zaman olduğu gibi halkımızın geleceği için, özgürlük için alandalar. O nedenle diyorum ki, ‘Jin jiyan azadî.’ Çok yaşayın, var olun. İyi biliyoruz ki,  Kürt halkı zulme karşı bugüne kadar baş eğmedi. Biliyoruz ki, bugün Kürt halkı üzerindeki zulüm sürdürülüyor. Umut ediyorum ki, bu sistemi, bu iktidarı göndereceğiz, özgür bir yaşamı kuracağız” dedi.

Ahmet Türk, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bugün bu mitinge katılan bütün halkları, özgürlükten yana olanları yürekten selamlıyorum. Bildiğiniz gibi uzun yıllardır çok zorlu bir siyaset yürütüyoruz. Bir tarafta Anayasa Mahkemesi’nde HDP ile ilgili açılan bir dava var. Bu nedenle Yeşil Sol Parti’den adaylarımızı gösterdik. Yeşil Sol Parti halkların, özgürlüğün partisidir. Yeşil Sol Parti Emek Özgürlük İttifakı’nın adıdır. Bunu böyle bilmek lazım. Değerli dostlarımızla değerli yoldaşlarımızla Kürt halkı birlikte geleceği, inşa etmek için bugün mücadele ediyor. Bizler bu ülkede ne istiyoruz? Bizler demokrasi istiyoruz. Halkların demokratik bir düzen içinde birlikte yaşamasını önemsiyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz. İnancımız şudur; Bütün halklar kardeştir. Halkların arasında sorun yok. Ama bu ülkeyi yönetenler, halkları bölerek, halkları kutuplaştırarak, ayrıştırarak siyaset yapmak istiyor. Biz bunun karşısındayız.”

İktidarın zaman zaman kendilerini “etnik milliyetçilik yapmakla” suçladığını kaydeden Türk, “Bizler etnik milliyetçilik yapmıyoruz. Bizler Kürt halkının dilini, kimliğini, geleceğinin yasaklardan kurtulmasını istiyoruz. Onun için mücadele ediyoruz. Aslında Kürt halkını inkar edenler milliyetçilik ırkçılık yapıyor. Faşizmi bu ülkeye yerleştirmek istiyor. Oysa ki, biz faşizme karşı ortak demokratik değerlerde halkımızı buluşturmak için mücadele ediyoruz. Billboardlara baktığımızda bütün Kurdistan’da ‘yola devam’ yazıyorlar. Hangi yola devam? Kürt siyasetçilerini zindanlarda tutmak için yola devam diyorlar. Kürt halkının kimliğini inkar etmek için yola devam diyorlar. Irkçı milliyetçi bir söylemle, tek millet mesajıyla yola devam diyorlar. Peki, bizi inkar eden bu anlayışa karşı yola devam der miyiz? Asla demeyeceğiz. Kabullenmeyeceğiz” dedi.

14 Mayıs seçimlerinin değişim dönüşüm seçimleri olduğunu kaydeden Türk, “Bu seçime giderken birilerine de güvenmiyoruz. Kendimize güveniyoruz, halkımıza güveniyoruz. Yarın iktidara gelenler size karşı, halkımıza karşı yanlışlık yaparlarsa onların karşısında da dimdik dururuz. Bunun da bilinmesi lazım. Kürt halkı politize olmuş bir halk, Kürt halkı mücadelesinin anlamını çok iyi biliyor. Bu nedenle hiç kimse Kürt halkını kandırmaya çalışmasın. Biz mücadele için, hak ve özgürlükler için her zaman alanlarda olacağız. Halkımız ile birlikte geleceğimizi elbette ki özgürleştireceğiz” diye konuştu.

'BU MEYDAN DİRENİŞ MEYDANIDIR'

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz ise halkı selamlarken, “Bu meydan direniş meydanıdır, bu meydan başkaldırı meydanıdır, bu meydan AKP-MHP’nin korkusudur” dedi. İktidarın 100 yıllık politikasının halklara dönük ırkçılıkla sürdürüldüğünü dile getiren Aydeniz, “Bugün jin, jiyan, azadî sloganı dünyaya yayılmış durumda. Bu iktidarı bizler jin jiyan azadî diyerek göndereceğiz” diye konuştu. Sözlerine öldürülen Kürt müzisyen Cihan Aymaz’ı hatırlatarak devam eden Aydeniz, “Kürt sorunu yok diyorlar. Kürt sorunu yoksa neden Cihan Aymaz öldürüldü? Cihan Aymaz ırkçılık sonucu öldürüldü” diye kaydetti. Kürt halkının onurlu bir barış ve özgürlük için mücadelesine devam edeceğini, Türkiye halklarını da özgürleştireceklerini kaydeden Aydeniz, “Kürt halkı mücadelesinden vazgeçmeyecek” dedi.

Sözlerine çiftçilerin sorunları ile devam eden Aydeniz, çiftçilerin sorunlarını da Türkiye’nin tüm sorunları gibi çözeceklerini ifade ederek, “Onlar suyumuzu kesmek, ekmeğimizi önümüzden almak istiyorlar. O ekmeğini ellerinden almak istedikleri, o suyunu kesmek istedikleri, o elektriksiz bıraktıkları halk onların ampulünü söndürecek” dedi. Kayyım atamalarına dikkat çeken Aydeniz, “Bilinsin ki, 14 Mayıs’ta kirli ittifakı, bu ‘Toros ittifakı’nı göndereceğiz. Seçimleri bile darbe olarak görüyorlar. Bilsinler ki, darbeci kendileridir. 8 yıldır her gün darbe yapıyorlar. Bu darbe nedir? Kayyımdır. Bu darbe her gün yapılan baskılardır. Ama bilsinler ki, darbeleri hiçbir zaman başarılı olmayacak” dedi.

'EN BÜYÜK DARBE İMRALI'DA YAPILIYOR'

Yapılan en büyük darbenin İmralı’daki tecrit olduğunu kaydeden Aydeniz, “Tecrit en büyük darbedir. Tecrit hukuk darbesidir” diyerek, “Sayın Öcalan özgür olmayana kadar Kurdistan özgür olmayacak, Türkiye demokratikleşemeyecek. Bu iktidarın politikasını iyi görün. Bu iktidar Kürtlere düşmanlık yaparak, iktidarını sürdürmek istiyor, bunu da tecrit ile sürdürüyor” dedi. “Kürt halkı özgür olmadan yaşayamaz” diyen Aydeniz, “Bugün değilse yarın, yarın değilse sonraki gün. Özgürlük mutlaka ama mutlaka gelecek” dedi.