Ekolojik diye satılan ambalajlar ne kadar ekolojik?

Her geçen yıl kullanımı artan plastik ambalajların azaltılması için Avrupa Birliği (AB) çapında alınan önlemlere kapsamında tüketicilere sunulan ‘alternatif çözümlerin’ ekolojik olup olmadığı tartışılıyor.

Citeo adlı şirketlere geri dönüşüm konusunda danışmanlık hizmeti sunan kuruluşa göre, sadece Fransa’da yaptığı bir çalışmaya göre, 2019 yılında ülke genelinde 1,1 milyon ton plastik ambalaj piyasaya sürüldü. Ancak aynı yıl bu ürünlerin sadece yüzde 29’u tüketici tarafından atıldıktan sonra geri dönüşüm merkezlerine kadar ulaşabildi.

Artan ekolojik bilinçlenmenin sonucu olarak tüketiciler daha az plastik tüketimine neden olacak yöntemlere yönlendiriliyor. Bunların başında sabun, çamaşır suyu veya deterjanı gibi ürünleri pompalı şişelerden almak yerine bunları yeniden doldurmaya yarayan röşarj poşetlerinde yani ambalajlarında satılması. Normal poşetlere oranla daha kalın ama katı plastik ürün şişelerine oranla daha ince olan bu ambalajlar, ‘daha ekolojik’ oldukları iddiasıyla sunuluyor.

GERÇEK BAMBAŞKA

Eco-Emballages adlı sitenin yaptığı çalışmaya göre, piyasadaki birçok röşarj ya da yeniden doldurma amaçlı çamaşır suyu ambalajlarının çoğu aslında geri dönüşüme gitmiyor. Bunların büyük çoğunluğunun etiketlerinde doğrudan normal çöplere atılacak türden ‘hafif plastik poşeti’ oldukları bilgisi yer alıyor.

Bu tür ambalajların içerdikleri ve kat kat halindeki farklı elementlerinin de normal geri dönüşüm merkezlerinde ayrıştırılmaları zor ve bundan dolayı da sıradan çöplerle birlikte atılıyorlar.

Konuya ilişkin Business Insider France tarafından ‘Arbre Vert’ adlı röşarj ambalajı içinde çamaşır suyu gibi birçok ürünü yoğun biçimde pazarlayan şirkete yöneltilen sorular, bu gerçeğin kabul edilmesini sağlamış. Şirket yöneticileri, daha ekolojik oldukları iddiasıyla pazarladıkları ambalajların geri dönüşüm sorunu olduğunu kabul etmiş. Zira normal şartlarda dönüştürülebilen polietilen içeriğine rağmen birçok ambalajdaki farklı maddeler nedeniyle geri dönüşüm mümkün değil.

Fakat aynı şirket, plastik röşarj ambalajları sayesinde sıradan bidonda satılan çamaşır sularının tercih edilmediğini ve 2014 yılından bu yana kendilerinin plastik tüketiminin yüzde 70 oranında azaldığını savunuyor. Bunun ise toplamda 88 ton olduğu iddia ediliyor.

Aynı iddianın Rainett adlı başka bir ‘yeşil çamaşır suyu’ pazarladığını savunan şirket tarafından da dile getirildiği belirtiliyor.

EN İYİSİ TÜMÜYLE SON VERMEK

Zéro Waste (Sıfır İsraf) France adlı derneğe göre ise, şu veya bu miktarda plastik kullanımını azaltacak ambalajlar yerine tümüyle ambalajsız bir tüketim anlayışını benimsemek gerekiyor.

Derneğin yöneticisi Moira Tourneur’e göre, kimi kuruluşlarca dillendirilen yüzde 100 geri dönüştürülebilir bidonlar da çare değil. Tourneur, son yıllarda yaygınlaşan ve çamaşır yıkama tabletlerinin önemine dikkat çekiyor. Zira bu tabletler genellikle ambalajsız satılıyor.

Tourneur, ‘çok cesareti’ veya ‘yeterli bilgisi olanlar’ için ise, çamaşır sularının evde üretilmesini tavsiye ediyor. Ancak genelde Marsilya sabunu, sodyum bikarbonat (çamaşır sodası) ve su ile üretilen ev yapımı çamaşır sularının oldukça dikkatli ve doğru kaynaklardan bilgi edinilerek hazırlanması gerekiyor.