Aile bireyleri dahil olmak üzere birçok kişi potansiyel katil olarak soruşturmaya alındı. İktidardan gelen komutlar ile magazinel sınırlarda yayın yapan havuz medyası ise her zamanki gibi işi çoktan sulandırıp fake news ayarına geçti.

Suçluluk telaşı içindeki devlet erkanı yalan makinası medyasını da yanına alarak her kadın katliamında olduğu gibi Narin Güran cinayetini de münferitleştirme ve kendinden uzaklaştırma arayışına girdi. Öyle ki Narin’in cenazesinde toplu fotoğraf çektirecek ve mezarına çiçek bırakacak kadar telaşlarını gayri-ahlaki boyuta dönüştürdüler.

'BİR KEREDEN BİR ŞEY OLMAZ' DİYEN ZİHNİYET

2016’da Karaman’da, Ensar Vakfı’na bağlı yurtlarda kalan 9-10 yaşlarındaki onlarca çocuk cinsel saldırıya uğradığında dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı AKP’li Sema Ramazanoğlu’nun “Bir kereden bir şey olmaz” sözü, Narin Güran benzeri korkunç katliamların habercisi değil miydi? Cinsel saldırıya uğrayan ve hayatı karartılan onlarca çocuğu korumak bir yana “dindar” nesli yetiştirme rolü verilen Ensar Vakfı’na arka çıkarak ne kadar “başarılı” işler yaptığını günlerce anlatan AKP erkanı değil miydi? 

ÇOCUĞA CİNSEL SALDIRININ ÖNÜNÜ AÇAN YÖNETMELİKLER

Medeni Kanun’daki değişiklikler ile çocuğa cinsel saldırının önünü açan yönetmelikler AKP hükümetinin imzasını taşımıyor mu? Aile ve anneliğe methiyeler dizilirken, 6 yaşındaki kızı H.K.G’yi 29 yaşındaki müridiyle evlendiren İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı Kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in elini öpüp oy isteyen AKP’li Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan değil miydi? Her yıl binlerce çocuğun evlendirilmesine, 15 yaş altı onlarca çocuğun anne olmasına AKP-MHP iktidarı yeşil ışık yakmadı mı?

Devlet politikalarının kurbanı olmuş Leyla Aydemir, Müslüme Yasal, Ceylin Atik, Ecrin Kurnaz, Irmak Kupal, İkra Nur ve yüzlerce mağdur çocuğun hesabı verilmezken Narin’e bir katil aranıyor.

'KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ FITRATA AYKIRI'

"Biz kadına yönelik şiddetle mücadeleyi, aileyi yüceltme ve güçlendirme mücadelemizin ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz” diyen Erdoğan, paralelinde yargıya kadın katillerini serbest bırakma talimatı vermişken Narin’e bir katil aranıyor. Erdoğan’ın “Kadın ve erkek eşit olamaz, bu fıtrata aykırıdır” söylemi bir devlet politikasına dönüşüp kadın katillerine motivasyon oluşturuyorken Narin’e bir katil aranıyor.

Anneliği kadınlara bir “kariyer” olarak sunan ve meydanlarda "3 yetmez, 5 çocuk" doğurmasını buyuran Erdoğan, Münevver Karabulut 17 yaşında katledilirken “Yalnız bırakılan ya davulcuya ya zurnacıya” demişken Narin’e bir katil aranıyor. Özgecan Aslan vahşice öldürüldüğünde, katiller yerine eteğinin kısalığı gündem oluyorken Narin’e katil aranıyor.

Kadın düşmanı Tayip Erdoğan, her yıl binlerce kadının şiddette maruz kaldığı Türkiye’de “Kadına yönelik şiddet abartılıyor” diyerek şiddeti tolere ederek, aile içi şiddetle mücadeleyi öngören İstanbul Sözleşmesi’nden bir imzayla çekilmişken Narin’e katil aranıyor.

Emine Şenyaşar yıllardır “Adalet” diye haykırırken, ‘Adalet Bakanı’ ünvanlı zat, dünyanın en büyük adalet sarayı Ankaramızda inşa ediliyor” diye böbürlenirken Narin’e bir katil aranıyor.

DEVLET-YARGI-DİYANET İTTİFAKI

Kadın katliamlarının suç mahalli olan aileyi "ulusun temel kalesi" olarak görüp kutsayan AKP döneminde, çoğu aile içerisinde olmak üzere 18 bini aşkın kadın katledilmişken ve bu kadın katillerine “iyi hal indirimi” yapılmışken, “O saatte orada ne işi varmış” diyen erkek yargı, faili aklayıp öldürülen kadını suçlu bulmuşken Narin’e katil aranıyor.   

“Aile reisi” unvanıyla evin öznesi olarak konumlandırılan erkeği yücelten Devlet-Yargı-Diyanet ittifakı, kadın ve çocukları objeleştirirken, tarikat ve cemaatlerde tecavüzü meşrulaştırırken Narin’e katil aranıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, farklı tarihlerde verdiği fetvalarla çocukların evlendirilmesinin münasip olduğunu buyurduğunda Narin’e katil aranıyor.

Başbakan Yardımcısı iken Bülent Arınç’ın meclisteki “Hanımefendi sus, bir kadın olarak sus!..” komutu, Narin Güran’ın cenaze töreninde “Gidin yalan konuşun” diye bağıran kadının suratına herkesin gözü önünde bir yumruk olarak indiğinde Narin’e bir katil aranıyordu.

Vekil kılıklı AKP’linin “Bizlerin bazen bilip de söylemememiz gereken şeyler var, çünkü aile bizim dostumuzdur” sözlerini sarf ediyorken ve hakkında herhangi bir hukuki işlem başlatılmıyorken Narin’e bir katil aranıyor. 

'YERLİ VE MİLLİ' BİR YAPI

Onlarca siyasetçi, aydın, gazeteci ve sivil insanı vahşi yöntemlerle katleden ve Erdoğan tarafından "Tamamen yerli ve milli bir yapı" olarak nitelendirilen Hizbullah’ın uzantısı Hüda-Par, Cumhur İttifakı eliyle meclise taşınmışken Narin’e katil aranıyor.

“Sizin ağa babalarınızı öldürmüşüz, daha mezarları belli değil” diyerek ve tekbir getirerek kafe, restoran, bar ve havuz gibi mekanları basan Hüda-Parlılar devletin askerleri tarafından korunuyorken Narin’e bir katil aranıyor.

Hizbullah’ın “beyin takımı”ndan Mehmet Emin Alpsoy, Edip Gümüş, Fuat Balca, Sinan Yakut, Kemal Gülşen, Mustafa İpek gibi Hizbullah’ın onlarca tecavüzcü ve katil üyesi AKP yargısı tarafından salıverildiğinde Narin’e bir katil aranıyordu.109 kişiyi öldürmekle yargılanan Hizbullah’ın seri katili Cemal Tutar pişman olmadığını, sabrının tükendiğini, içeriyi kan gölüne çevirebileceklerini mahkemelerde açıkça ifade etmesine rağmen beraat edilmişken Narin’e katil aranıyor.

NARİN’İN KATİLİ 24 YILLIK İKTİDARDIR

Minik Narin’in aile bireyleri veya başka oluşumların tetikçileri tarafından katledilmesi devleti, AKP-MHP iktidarını aklamaz. İktidarın kadın ve çocuk düşmanı politikalarının katliamlara zemin hazırladığı gerçeğini değiştirmez.

Erdoğan başkanlığındaki AKP, 24 yıllık süreç içerisinde izlediği politikalar ile Narin’in katliamına götüren zihniyetin parametrelerini döşedi. 

Kadın ve çocuk katili iktidar, tüm mekanizmalarını devreye koyup Narin Güran’a bir katil aramaya devam ededursun, kadınların ve toplumun adalet ve özgürlük mücadelesi, katil devletten Narinlerin hesabını soracak.

Narinler, diktiğiniz kefenden gelinliklere sığmayacak!