AB Libya’ya askeri güç göndermeyi tartışıyor

Avrupa Birliği (AB), Libya’da giderek yayılan çatışmalardan dolayı bir ‘Barış Gücü’ misyonu oluşturmaya hazırlanıyor.

AB’nin hedefinde Birleşmiş Milletler (BM), Libya hükümeti ve bölgesel aktörlerle koordine edilecek bir misyonu hedefliyor.

Libya’da uluslararası kamuoyunca tanınan hükümetin Tobruk’a yerleşmesi sonrasında başkent Trablus’daki İslamcı hükümet kurulmuş, bazı bölgelerde ise DAİŞ başta olmak üzere birçok diğer grubun saldırıları yoğunlaşmıştı. AB ise, denizden uzaklığı yüzlerce kilometre olan Libya’daki gelişmelere müdahale etmeyi tartışıyor.

Konuya ilişkin bir açıklama yapan AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, BM tarafından yürütülen arabuluculuk çabalarına destek olmak istediklerini söyledi. Mogherini, önümüzdeki haftalarda Libya’ya bir askeri müdahale planlarının da gözden geçirileceği bilgisini verdi.

AB Dışişleri Bakanları Zirvesi’nde alınan kararda da, Libya’da bir ulusal birlik hükümeitnin kurulması durumunda ülkeye yönelik desteğin arttırılabileceği belirtildi. Bakanlar, BM Özel Temsilcisi Bernardino Léon’un çatışmanın tarafları arasında bir uzlaşma sağlaması durumunda askeri birlik de gönderilmesine sıcak bakıyorlar.

GÜNEY AVRUPA ÜLKELERİ İSTİYOR

Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier’e göre, AB ülkelerinin Libya’daki olası misyonunun, sınırlar ile büyük kentler ve limanlar gibi önemli ekonomik alanların korunmasını içermesi planlanıyor. Steinmeier, AB bakanlarının Libya’ya gönderilecek olası bir askeri misyonun ülkedeki güvenliğe ve devletin elde tutulmasına hizmet edip etmeyeceği konusunda çekinceleri olduğunu da söyledi.

AB’nin Libya’ya yönelik olası askeri misyonuna özellikle Akdeniz ülkelerinin olumlu baktığı bildiriliyor. İtalya, on binlerce mültecinin çıkış limanı olması nedeniyle Libya’ya askeri güç gönderilmesini talep ediyor.

Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ise, Libya’daki kimi batılılara yönelik kaçırma ve fidye vakalarının askeri müdahaleye gerekçe olduğunu savundu.

Libya eski lideri Muammer Kaddafi’nin 2011 yılında devrilmesi sonrasında ülkedeki seçimlerden herhangi bir istikrarlı hükümet çıkmamıştı. Uluslararası toplumca tanınan hükümet halen doğudaki Tobruk kentinde işlevini görürken, başkent Trablus’ta İslami eğilimdeki ikinci bir hükümet kurulmuştu. Son haftalarda DAİŞ çetelerine bağlılığını bildiren grupların saldırıları da artmıştı.