Amerikan makamları yaptığı açıklamada 1998'den beri aranan bir El Kaide şefini Libya'nın başkenti Trablus'ta gün ortasında düzenlenen bir operasyon sonucu yakaladıklarını bildirdi. Libya hükümeti bu olaydan haberdar olmadıklarını belirterek, Washington'dan açıklama istedi.

Washington Cumartesi günü yaptığı açıklamada El Kaide'nin şeflerinden biri olduğu iddia edilen 49 yaşındaki Ebu Anas el Libi'nin Amerikan güçleri tarafından yakalandığını duyurdu.  Libi'nin Tanzanya ve Kenya'daki Amerikan büyükelçiliklerine yönelik saldırılardan dolayı 1998'den beri arandığı belirtildi.

Pentagon sözcüsü George Little, "Bir Amerikan anti-terörizm operasyonu sonucunda, Ebu Anas El Libi mevcut durumda yasal olarak Amerikan ordusu tarafından Libya dışında güvenli bir yerde tutuklu bulunuyor" dedi.

CNN televizyon kanalı bir Amerikalı yetkiliye dayandırdığı haberinde Libya hükümetinin, başkent Trablus'ta gün ortasında gerçekleşen bu operasyondan haberdar olduğunu bildirmişti.

Libya hükümeti yaptığı yazılı açıklamada, ABD tarafından aranan Libya vatandaşlarından birinin alıkonulmasına ilişkin bilgileri takip ettiklerini belirterek, "Hükümet bu bilgiyi duyduğu anda, konuya ilişkin açıklama istemek amacıyla Amerikan makamlarıyla temasa geçti" dedi.

Hükümet, haklarındaki suçlama ne olursa olsun Libya vatandaşlarının kendi ülkelerinde yargılanmasını görmek istediklerini belirtti.  Hükümet ayrıca başta güvenlik ve savunma alanları olmak üzere ABD'ye bir stratejik ortaklık ile bağlı olduklarını belirterek, bu ortaklığın son olaydan dolayı zarar görmemesini umdu.

Gerçek adı Nezih Abdul Hamid El Ragi olan Ebu Anas El Libi'nin yargılanmak üzere ABD'ye götürülebileceği belirtiliyor. El Libi, bir Amerikan mahkemesi tarafından 1998 yılında Darüsselam ve Nairobi'deki Amerikan büyükelçiliklerine karşı saldırılardan kilit rol oynamakla suçlanıyor.

Muammed Kaddafi'nin Fransa ve İngiltere öncülüğündeki bir NATO operasyonu sonucu infaz edilmesi ardından Libya kaderine terk edildi. İktidara getirilen güçler, otoritesini kuramazken, şiddet olayları giderek tırmandı. Sadece petrol akışı durmadı.  Eylül 2012'den itibaren, Batılı ülkelerin kendi aralarında paylaştırdıkları petrol üretimi Kaddafi rejiminin devrilmesinden önceki düzeye ulaştı. Ancak ülkedeki istikrarsızlık Temmuz ayından bu yana, ülke ekonomisinin yüzde 80'inin bağımlı olduğu petrolü de vurdu.  Güvenlikçiler haftalarca ülkenin temel petrol terminallerinde eylem yaptı.