Lampedusa'da son yılların en ağır trajedisi

Lampedusa'da son yılların en ağır trajedisi

İtalya'nın güneyindeki Lampedusa Adası'nda göçmenleri taşıyan geminin batması sonucu ölü sayısı 130'u geçerken, halen 200 dolayında kişi kayıp. İtalya bir günlük ulusal yas ilan etti. Son 20 yılda 25 bin mülteci Akdeniz sularında hayatını kaybetti.

Yetkililere göre 3 Ekim Perşembe günü batan gemide 450 ila 500 kişi bulunuyordu. Libya'dan hareket eden gemide sadece 150 dolayında kişi kurtarıldı. Kurtarma çalışmalar dün akşam saatlerinde durdurulduğunda denizden 130'u aşkın cenaze çıkarılmıştı. Bu son yılların en büyük göç trajedisinde ölü sayısının 300'e çıkmasından korkuluyor.

NE ÖLÜLER NE DE CANLILAR İÇİN YER KALMADI

Lampeduda Belediyesi'nin kadın başkanı Giusi Nocolini, Perşembe günü yaptığı bir açıklamada ağlayarak "Ne ölüler ne de canlılar için yer kalmadı (...) Bu korkunç bir şey, korkunç. Durmadan cenaze taşıyorlar" dedi.  

Papa François, "Aklıma gelen kelime 'utanç'tır. Bu bir utançtır" açıklamasında bulunurken adanın sağlık sorumlularından Pietro Bartolo, "Çocukların cenazelerini görmek trajikti" diye ekledi.  Bartolo'ya göre Lampedusa'da yeteri kadar tabut olmadığı için uçakla getirtildi.

Kurtarma ekimlerinden bir görevli SkyTG24 kanalına yaptığı açıklamada "Daha çok ceset var. Ne kadar olduğunu söylemek mümkün değil. Birbirlerine yapışık durumdalar, sadece başta olanlar görülüyor" diye belirtti.

Gemi Sicilya'nın küçük adası Lampedusa kıyılarına 550 metre mesafede denizin 40 metre derinliğinde yatmış olarak bulunuyor. Kurtarma çalışmaları da bu şekilde yürütülüyor.

ULUSAL YAS İLAN EDİLDİ

Cenazelerin su yüzüne çıkma ihtimaline karşı, yüzeyde de araştırmalar sürüyor. Alanda faaliyet yürüten mali polisin bir üyesi "Hayatta kalanları bulma konusunda ümidimiz kalmadı" dedi.

Roma bugün bir günlük "ulusal yas" ilan etti. Tüm okullarda ve futbol şampiyonasının tüm maçlarından önce bir dakikalık saygı duruşu yapılacak.

İtalya Başkanı Giorgio Napolitano, Avrupa'dan " göçün geldiği ülkelerle işbirliği içinde insan taciri kriminal trafiği durdurmaya" çağırdı. Napolitano,  "Bu  umutsuzluk ve ölüm yolculukların başladığı kıyılarda gözetim" istedi.

SON 20 YILDE 25 BİN MÜLTECİ AKDENİZ'DE HAYATINI KAYBETTİ

Uluslararası Göç Ofisi'ne göre son 20 yıl içerisinde Akdeniz'de 25 bin mülteci hayatını kaybetti. Bunların 2 bini 2011'de, bin 700'ü ise 2012 yılında yaşandı.

30 Eylül Pazartesi günü çoğunluğu Eritreli olan 13 göçmen Sicilya'nın güney doğusundaki Ragusa Adası'na ulaşmaya çalışırken boğularak hayatını kaybetti. Bunların 200 kişiyi taşıyan gemiden atladıktan veya tacirler tarafından atıldıktan sonra boğulduğu belirtiliyor.

Başta Sicilya kıyıları olmak üzere İtalya'ya yılın başından bu yana 22 bini aşkın göçmen ulaştı.  Bu da geçen yılın tümüne kıyasla üç kat daha fazla göçmenin İtalya'ya ulaştığı anlamına geliyor.

İNSANLIK DIŞI SİSTEM

Başta İtalya olmak üzere bir çok Avrupa ülkesi artan mülteci akını ile karşı karşıya. Yunanistan, Malta ve Kıbrıs gibi ülkeler Avrupalı ortaklarının kendileriyle yeterli dayanışmayı göstermediği tepkisinde bulunuyor.  Yürürlükteki uygulamalar, göçmenlerin ulaştıkları ilk ülkede sığınma başvurusu yapmasını dayatıyor. 2003'ten beri değişikliğe uğramayan bu sistem sürekli Avrupa Birliği'nin güney ülkeleri tarafından "dayanışmadaki yetersizlikten" dolayı tepki konusu oluyor. 

Bir AB ülkesinden diğerine ilticacının karşılanma biçimi arasında büyük farklar bulunuyor. Sağlığa erişim ve hukuki danışma konusunda ciddi yaklaşım farkları dikkat çekiyor. Haziran ayında  Mülteciler için Cizvit Servisi (JRS) tarafından yayınlanan bir raporda Avrupa iltica sistemi için "insanlık dışı" tepkisinde bulunuluyordu.

Lampedusa'daki gibi dramların önüne geçmek iddiasıyla Avrupa Komisyonu "Eurosur" adıyla bir program hayata geçirdi. Bununla göçmen gemilerinin daha iyi izlenmesi, göçü organize eden kriminal şebekelerle mücadele ve zor durumdaki mültecilere yardım konusunda üye devletler arasındaki koordinasyonun iyileştirilmesi amaçlanıyor. Bu sistemin 2 Aralık'tan itibaren operasyonel olması gerekiyor. Veri, bilgi ve istihbarat paylaşımına dayanan bu programın 2014-2020 arasındaki dönem için maliyeti 244 milyon euro olarak hesaplandı. Avrupa Parlamentosu'nun önümüzdeki hafta bu tasarıya onay vermesi bekleniyor.