Yunanistan-AB müzakerelerinde ‘çözüm’ Perşembe’ye kaldı

Yunanistan ve Avrupa Birliği (AB) ile uluslararası kredi kuruluşları arasında hafta sonunda yapılan müzakerelerden de sonuç alınamadı.

Yunanistan ve Avrupa Birliği (AB) ile uluslararası kredi kuruluşları arasında hafta sonunda yapılan müzakerelerden de sonuç alınamadı. Syriza’nın Yunan halkına ‘kemer sıktırmadan’ çözüm bulma çabaları Almanya başta olmak üzere AB’nin baskılarına rağmen devam ediyor.

AB, Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) arasındaki müzakerelerde dün de sonuç alınamadı. Yunanistan hazinesinin ihtiyaç duyduğu en az 7 milyar Euro’ya dair müzakerelerde Almanya’nın yoğun baskısı dikkat çekerken, AB kaynakları ‘çözümün uzak olduğu’ yorumunu yapıyorlar.

Ocak ayından bu yana iktidarda olan ve kemer sıkma politikalarına karşı çıkan Syriza hükümetinin tutumu da müzakerelerde belirleyici oluyor. Ancak AB’nin Syriza’nın pozisyonunu sürdürmesi halinde ‘devletin iflas edeceği’ şeklindeki baskıları da devam ediyor.

AB, IMF ve ECB ile Yunanistan arasındaki kredi krizinin aşılması için Perşembe günü Lüksemburg’da yeniden bir araya gelineceği bildiriliyor.

'ATİNA’YLA KÖPRÜLERİ ATMAK DAHA PAHALIYA MAL OLUR'

Öte yandan, AB ve kredi kuruluşlarının Yunanistan’a yönelik baskılarının temel argümanı devletin iflas etmesi ve ülkenin büyük bir krize girmesi. Ancak bu baskılamanın amacının Syriza’yı düşürme hedefi olduğu biliniyor.

Yunanistan’ın kemer sıkma politikalarına başvurmadan borçlarını geri ödemek istemesine rağmen Avrupa medyasında ‘iflas’ senaryoları artış gösterdi. Ancak olası bir iflas durumunda AB’nin de büyük kayıpları olacağı tahmin ediliyor.

Brüksel’deki müzakerelere ilişkin Fransız Le Figaro gazetesine konuşan bir maliye bakanının, Yunanistan’ın iflasına karşı uyarıda bulunduğu kaydedildi. Gazete, ismini vermediği bakanın “Atina’yla köprüleri atmak, Tsipras’ın istediği (süre) uzatmadan daha da pahalıya mal olacak. Yunanistan, Syriza’nın uzun sürelerdir karşı çıktığı gerçek bir insani felaketle karşı karşıya kalır. AB, bundan elini çekerek kurtulamaz. Bunun Euro Bölgesi için ekonomik, sosyal ve siyasal faturası yüksek olur” sözleri aktarıldı.