1 Eylül kutlamalarında İmralı tecridi protesto edildi

1 Eylül için birçok kentte etkinlikler düzenlendi, İmralı tecridi protesto edildi.

Birçok kentte 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla halklar ve kurumlar açıklamalar yaptı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin yazılı açıklama yayımladı. “Barış hakkı, bir insan hakkıdır” denilen açıklamada, "İHD olarak her şart altında ve dünyanın neresinde olursa olsun, barışın haklara ve özgürlüklere dayalı olarak sağlanabileceği düşüncesindeyiz” denildi.

Kürt karşıtlığı üzerinden geliştirilen Ortadoğu politikasının neden olduğu milyonlarca göçmen, sığınmacı, mülteci sorunu oluştuğuna dikkat çekilen açıklamada, Kürt sorununun inkarından vazgeçilmesi çağrısı yapıldı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve İmralı'da tutulan diğer tutsaklara yönelik tecridin sona erdirilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, "Türkiye’nin siyasi partileri ve toplumsal muhalefeti barışa odaklandığı taktirde kesinlikle yeni bir barış sürecinin önünün açılacağı düşüncesindeyiz. İnsan hakları savunucuları olarak Türkiye’de barışa giden yolun barış hakkı mücadelesi ile olacağını biliyoruz. İHD olarak, ülkemiz başta olmak üzere tüm dünyada barışın egemen olduğu bir yaşam için barış hakkı mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerine yer verildi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), 1 Eylül'e ilişkin “Barış olmadan sağlık olmaz” başlıklı açıklama yaptı. Savaş halinin getirdiği yıkımlarından birini bu günlerde Afganistan halkının yaşadığı belirtilen açıklamada, Taliban’ın çocuklardan genç erkeklere kadar insanları işkencelerle saflarına katmaya zorladığı ve bir yandan da Afganistanlı kadınları esaret altına almaya çalıştığı kaydedildi.

Tüm dünyada barışa en çok ihtiyaç duyulan bu günlerde, sürdürülebilir demokratik hayat için barışçıl bir ortam dışında seçeneğin olmadığı vurgulanan açıklamada, “Sivil silahlanma, paramiliter güçlerin beslenmesi, şiddet ortamının sürdürülmesi tüm insanlık için tehdittir. Unutmayalım ki; savaş ve çatışmanın kaybedeni her zaman halklardır. Toplumsal sağlığımız için barış dışında bir seçeneğimiz yoktur. Savaşsız, sömürüsüz bir dünya bizlerin ellerinde, dayanışmayla kurulacaktır” diye belirtildi.

BATMAN

Batman Barış Anneleri Meclisi de meclis binasında açıklama yaptı. Açıklamaya görevi gasp edilen Batman Belediyesi Eş Başkanı Songül Korkmaz, TJA aktivistleri, Barış Anneleri katıldı. Barış Annesi Sultan Azboy, yıllardır meydanlarda barışı talep ettiklerini belirterek, “Biz barış dedikçe bize cenazeler geliyor. Çocuklarımızın cenazeleri kargolar ile geliyor. Irkçı saldırılara maruz kalıp katlediliyoruz. Cezaevi'nde bedenlerini açlık grevine yatıranlar onurlu bir barış için uzun bir süredir direniyor. Biz her şeye rağmen barışta ısrar ediyoruz İnsanların yaşamını yitirmediği, evlere kargolar ile cenazelerin gelmediği, sırf Kürtçe konuştu diye insanların katledilmediği bir dünya istiyoruz. Onurlu bir barış ile bu mümkün” dedi.  

VAN

İHD Van Şubesi üyeleri, 1 Eylül'e ilişkin dernek binasında açıklama yaptı. Dernek yöneticilerinden Serdar Çevik, ülkede insan hakları sorununun en önemli halkasının Kürt sorunu olduğunu işaret ederek, "İnsan hakları ve demokrasi sorununu çözebilmesi için yeni barış sürecine ve böylelikle çatışma çözümüne ihtiyacı vardır" dedi.

HATAY

İHD İskenderun Şubesi de Eski Bit Pazarı'nda açıklama yaptı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri de eyleme destek verdi. Açıklamayı okuyan İHD İskenderun Şube Başkanı Coşkun Selçuk, barışın egemen olduğunu bir ülkede yaşamak istediklerine vurgu yaptı. Turan ise Kürt sorunun çözümsüzlüğüne dikkati çekerek, “Kürt sorununu çözemeyen diğer iktidarlar gibi bu hükümet de siyaseten çözüldü. Bu sorunu çözemeyenler, tarihin çöp sepetine gider. Türkiye’de barış deyince akla Kürt sorunu gelir” dedi. Kürt sorunun çözülmemesinden kaynaklı Türkiye’de krizlerin yaşandığına vurgu yapan Turan, “Kürt sorunu demokratik, barışçıl ve onurlu bir şekilde çözülmesi gerekir” çağrısında bulundu.

BATMAN

Batman Barosu, kendi binaları önünde yaptıkları basın açıklaması ile adli yılın açılışını yaptı. Açıklamaya, Batman Baro Başkanı Erkan Şenses ve baroya bağlı avukatlar cübbeleri ile katıldı. Burada konuşan Şenses,  avukatların salgın ve ekonomik krizden ciddi oranda etkilendiğini belirterek, “Meslektaşlarımızın yaşadığı ciddi mali sıkıntıların yanında meslek sorunlarımızın ana kaynağını oluşturan bir diğer problem ise avukat sayısında her geçen gün orantısız bir artış yaşanmasıdır. Zira iki ayda bir Türkiye’de yeni bir hukuk fakültesi açılmaktadır. Türkiye’nin ekonomisiyle ters orantılı bu artış sonucunda genç meslektaşlarımız ofis açamamakta, işçi avukatların sayısı artmakta, birçok meslektaşımız asgari ücretin de altında ücretlerle çalışmak zorunda kalmaktadır” diye konuştu.

Kürt kimliği ve Kürtçe diline ilişkin saldırı haberlerine rastladıkları son dönemde her türlü ırkçı saldırılara zemin hazırlayan ve toplumsal barışı zedeleyen açıklamalardan vazgeçilmesi ve saldırılarla ilgili etkin bir şekilde soruşturmaların yürütülmesini talep eden Şenses, “1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle kayda geçmek isteriz ki, Kürt meselesinin barışçıl çözümü ile Kürt kimliği ve Kürtçe’nin yasal ve anayasal güvenceye kavuşturulması gerekmektedir. Bu duygu ve düşüncelerle yeni adli yılın daha fazla demokrasi, adalet, eşitlik ve özgürlük getirmesini; mesleğimizin hak ettiği itibarı yeniden kazanmasını dileriz” dedi.

AMED

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Sağlık Meclisi, 1 Eylül Dünya Barış Günü'ne yazılı açıklama yayımladı. Kovid-19’un yarattığı krizlere işaret edilen açıklamada, “Kürdistan’da virüs yayıldıkça toplumsal kriz daha da derinleşmekte, bunu fırsata çeviren AKP-MHP iktidarı yürütülen savaşın eşiğini yükseltmektedir. Seksen günü aşkındır medya savunma alanlarına yönelik yürüttüğü işgal saldırılarında birçok köy boşaltılmış hayvanlar telef edilmiş, tarım yapılamaz duruma getirilmiştir. Köy çevrelerinin bombalanması ile birçok sivil yerleşim yeri barınamaz duruma sokulmuştur. İnsana yönelik katliamlar ile birlikte de doğada yaşayan binlerce canlı da bombardımanlar etkisiyle katledilmiştir” denildi.

Devletin her türlü saldırısına karşı örgütlü bir duruş sergilenmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, “Sağlık, ekonomik, ekolojik, toplumsal, tarihsel boyutu ile devletin ve kapitalist sistemin saldırılarına karşı toplumsal duyarlılığı örgütlemeli demokratik ekolojik kadın özgürlükçü yeni yaşamı örgütleme alanlarımızı büyütmeliyiz. Devletin salgın üzerinden yaratmaya çalıştığı sağlıksızlığa karşı gerek aşı olarak gerekse de salgının yayılmasına karşı kendimizi koruyarak sağlıkta öz savunmamızı geliştirmeliyiz. 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle tüm toplumlar için siyasal, sağlık başta olmak üzere sağlıkta tam iyilik hali mücadelemizin temellerindendir. ‘Sağlıklı toplum özgür toplumdur’ şiarı ile hareket etmeli, sağlıklı bir toplum yaratarak, özgür topluma doğru mücadeleyi büyütmeliyiz” denildi.