Mardin Tabipler Odası (MTO), İnsan Hakları Derneği (İHD), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) ile Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyeleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük tecride karşı cezaevlerinde devam eden açlık grevi eylemine ilişkin açıklama yaptı. İHD Mardin Şube binasında yapılan açıklamada eylemdeki tutsakların durumuna ilişkin bilgi verildi.

TUTSAKLARIN DURUMU ANLATILDI

İHD yöneticilerinden Halime Tunç, Temmuz ayında Mardin E Tipi Kapalı Cezaevine ziyaret gerçekleştirdiklerini aktararak, eylemdeki tutsaklara günde bir kez tansiyon ve kilo ölçümü yapıldığını söyledi. Tutsakların şeker ihtiyaçlarını kendilerinin karşıladığını belirten Tunç, ihlalleri şöyle sıraladı:
"Açlık grevinde olan mahpusların sağlık problemleriyle yeterince ilgilenilmediği, mahpusların salgın hastalık döneminde hijyen ve temizliği önemsenmediği, salgın hastalıktan dolayı askıya alınan açık ve kapalı görüşlerin hapishane idaresince keyfi ve fiili olarak engellendiği, mahpusların hastaneye sevklerinde yaşanan problemlerin olduğu, mahpusların tedavilerinin geç yapılması ya da hiç yapılmaması, mahpusların her türlü hak taleplerinin hapishane yönetimince reddedildiği, hastane sevklerinde jandarma kuvvetlerinin ağız içi aramalarını reddeden mahpuslar hakkında soruşturmaların açıldığı, denetimli serbestlikten yararlanma durumlarında ise bağımsız koğuşlara çıkma konusunda kendilerine dayatmada bulunulduğu..."
Tunç, "Kişi onuruna yakışır muamele yapılması, mahpuslara yönelik işkence ve kötü muamele, haksız nakil, usulsüz saldırı niteliğindeki arama, askeri düzen sayım, haberleşme, hücre, iletişim ve görüş disiplin cezalarıyla ilgili acil çözümlerin üretilmesi gerekmekte" dedi.
Tutsakların hijyen malzemeleri, spor, bilgi edinme, kitap ve diğer şahsi eşyalara erişmesi gerektiğini vurgulayan Tunç, hasta tutsakların ise tedavilerinin yapılması gerektiğini söyledi.

'HEMEN HAREKETE GEÇİLMELİ'

Tunç, şunları da belirtti:
"İnsani/makul taleplerinin yerine getirilmesi, mahpusların ailelerine yakın yerlerdeki cezaevlerine nakil taleplerinin kabul edilmesi, beyanlarda belirtilen insanlık onuru ile bağdaşmayan kötü muamele iddiaları karşısında Adalet Bakanlığı ve cezaevi savcıları tarafından gereken hassasiyetin gösterilmesi, iradi veya ihmali davranışlarıyla kusur veya kastları tespit edilen kamu görevlileri hakkında ivedilikle adli ve idari soruşturmaların başlatılması, tatmin edici bir yargılama yapılması, hak ihlallerine yol açan, mahpusların yaşamlarını çekilmez hale getiren cezaevi koşullarının düzeltilmesine yönelik idari çalışmaların yapılması gerekmektedir."
İhlaller ve atılması gereken adımlara ilişkin Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumları harekete geçmeye çağıran Tunç, şöyle devam etti: "Önüne geçilebilir nedenlerle kimsenin kalıcı olarak zarar görmemesi, can kayıplarının yaşanmaması için başta siyasi iktidar ve ilgili yetkililerin gerekli çabayı göstermelerini belirterek, herkesi bir kez daha duyarlı ve sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Asıl olan yaşamdır. İlgili tüm kurum ve kuruluşları görevlerini yapmaya davet ediyoruz."