İHD'den rapor: Sakarya'da ırkçı cinayet işlendi

İHD, Sakarya'daki ırkçı cinayetle ilgili gözlem raporunu açıkladı. Eş Genel Başkanı Eren Keskin, cinayetin ırkçı bir saldırı sonucu olduğunu tespit ettiklerini söyledi.

Sakarya'da yaşanan nefret saldırısıyla ilgili yapılan gözlem raporu açıklamasında konuşan Eren Keskin, "Devlet kendisiyle çok çelişiyor. Eğer bu gerçekten yansıtılmaya çalışıldığı gibi bir sarhoş cinayetiyse neden üst düzey devlet yetkilileri bu aileyi ziyarete gidiyor. Hangi sarhoş cinayetine bu kişiler gidiyorlar" dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, Sakarya’da 16 Aralık'taki ırkçı saldırıda Kadir Sakçı'nın hayatını kaybetmesi ve oğlu Burhan Sakçı'nın ağır yaralanması üzerine aileyi ziyaret etti.

Ziyarete ilişkin düzenlenen basın toplantısına İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Özgürlükçü Hukukçular Platformu (ÖHP) avukatları Veysi Eski ile Bülent Yaşa, İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu'ndan Meral Çıldır katıldı. 

'YAŞAM KOŞULLARINDAN DOLAYI GÖÇ ETMİŞLER'

Keskin, "Irkçı saldırının mağduru olan aile, yaklaşık 30 yıl önce, yaşam koşullarının ağırlaşması nedeniyle Muş'tan Sakarya'nın Hendek ilçesine göç ederek yerleşmişlerdir. Aile, Hendek ilçesinde Yenimahalle semtinde ikamet etmektedir. Yenimahalle, ağırlıklı olarak Muşlu, Bitlisli ve Ağrılı Kürt ailelerin yaşadığı bir yerleşim yeridir. Aile üyelerinin anlatımlarına göre, hiç kimseye muhtaç olmadan bölgede yaşamlarını devam ettirmektedirler" dedi.

'KÜRT OLDUKLARINI SÖYLEDİKTEN SONRA...'

Heyetin 25 Aralık'ta aileyi evinde ziyaret ettiğini belirten Keskin, raporda yer alan, cinayetin anlatımıyla ilgili şunları söyledi: 

"Ziyaret sırasında bazı aile bireyleri ve ziyaretçiler evde bulunmaktaydılar. Heyetimize, aile adına ağırlıklı olarak Kadir Sakçı'nın ağabeyi Fahrettin Sakçı bilgi verdi. Görüşmemizde bize anlatılanlara göre olayın gelişimi şöyle olmuştur; 16 Aralık günü saat 19:45 sularında Kadir Sakçı ve oğlu, Hendek ilçesinde evlerine dönmekteyken kahvenin önünde bir kişi tarafından durdurulurlar.  Saldırgan Hikmet Usta, Kadir Sakçı ve oğluna bağırarak, 'Siz Suriyeli misiniz?' diye sorar, Kadir Sakçı ise, 'Hayır biz Kürdüz' diye cevap verir. Bunun üzerine saldırgan önce küfreder ve ardından hedef alacak bir biçimde Kadir Sakçı'ya ve oğluna yönelik olarak 7 el ateş eder. Kadir Sakçı, vücudunun sol tarafından kalbinin hemen altına isabet eden bir kurşunla, oğlu ise vücudunun sağ tarafından belinden girip karnından çıkan bir kurşunla vurulur. Yaralılar hastaneye kaldırılırken zanlı Hikmet Usta, olay sırasında orada bulunan bir kişinin yardımı ile kaçar. R.E. isimli bu kişinin yardımı ile Bursa'ya kadar kaçan Hikmet Usta Bursa'da yakalanır. Bu arada Kadir Sakçı yaşamını yitirir.

Görüşmemiz sırasında anlatılanlara göre, yakalanan zanlı savcılıkta verdiği ifadede şunları söyler; 'Suriyeli misiniz' diye sorduğumda,' Biz Kürdüz, Türkleri de hiç sevmeyiz' dediler ; 'Ben de çok sinirlendim ve ateş ettim…' Verdiği İfadelerin ardından zanlı Hikmet Usta tutuklanır.  Ancak ona yardım ettiği iddia edilen, kaçması için destek sunan ve Bursa'da birlikte yakalandığı R.E. ise savcılığın tutuklama talebine rağmen, hâkim tarafından adli kontrol şartı ile serbest bırakılır. Mağdur aile adına bilgi veren Fahrettin Sakçı, 'Eğer zanlı biz olsaydık ya da öldürene biz yardım etseydik, ailece tutuklanırdık' diyerek R.E' nin serbest bırakılmasına neden olan tepkisini görüşmemiz sırasında bize açıkça dile getirdi."

'HANGİ SARHOŞ CİNAYETİNDE AİLEYİ ZİYARET EDİYORLAR?'

Keskin, olayın kamuoyuna yansımasının ardından, birçok devlet yetkilisinin aileyi ziyaret ettiğine dikkat çekerek, şunları kaydetti:

"Savcı dışında, kendileriyle görüşen tüm devlet yetkililerinin, olayın ırkçı bir cinayet olmadığını sürekli söylediklerini ve aileye, 'Sizi malzeme olarak kullanmalarına izin vermeyin' dedikleri dile getirildi. Biz kimseyi kullanmayız. Biz bu topraklarda Türk ve Sunni Müslüman İttihatçı resmi politikanın ırkçı yanını çok iyi biliyoruz. Bu coğrafyada ırkçılık yapıldığını biliyoruz. İHD Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon olarak, ailenin avukatlığını yapmak üzere görüşmemizin ardından vekâletname almış bulunmaktayız. Yaptığımız görüşmelere göre izlenimimiz bu olayın, 'ırkçı 'temelde işlenen bir 'nefret cinayeti' olduğudur. Yıllardır her türlü ırkçılık ve ayrımcılığın karşısında tavır geliştirmeye çalışan insan hakları savunucuları olarak bu saldırıyı, ırkçı saldırılara zemin hazırlayan, 'Türk üstünlükçüsü'  siyasi politikaların bir sonucu olarak değerlendiriyoruz. Zanlıya açıkça yardım eden, onu kaçıran ve onunla birlikte yakalanan kişinin serbest bırakılması, Valiliğin olayın ırkçı yönünü örtmeye çalışması, yaşadığımız coğrafyada ırkçılığın sadece bireysel olarak değil kurumsal olarak da devam ettiğinin en açık göstergeleri olduğu kanısındayız."

Eren Keskin, açıklamasını şöyle bitirdi:

"Eğer bu gerçekten yansıtılmaya çalışıldığı gibi bir sarhoş cinayetiyse, neden valisinden kaymakamına, emniyet müdüründen komutanına ve cumhurbaşkanı başdanışmanına kadar bu aile ziyaret ediliyor... Hangi sarhoş cinayetine bu kişiler gidiyorlar? Dosyaya da gizlilik kararı koyulması, o kadar üst düzey yetkililerin aileyi ziyareti, bunun bir sarhoş cinayeti olduğuna inandırmaya çalışmaları aslında olayı net bir şekilde ortaya çıkarıyor."

 RAPORDAN: IRKÇI SALDIRI

Heyetin gözlem raporunun sonuç bölümünde de şu ifadelere yer verildi:

"İnsan Hakları Derneği Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon olarak Sakarya Hendek'te 16 Aralık 2018 günü gerçekleşen silahlı saldırıda Kadir Sakçı'nın yaşamını yitirdiği, oğlu Burhan Sakçı'nın ise ağır yaralandığı olay, ırkçı bir saldırı niteliği taşımaktadır. Olay komisyonumuz tarafından sonuna kadar takip edilecek ve Eş Genel Başkanımız Av. Eren Keskin, Şube Başkanımız Av. Gülseren Yoleri, İHD'li ve ÖHP'li avukatlar tarafından da yargı aşamasında ailenin vekilliği yapılacaktır."