Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Eşbaşkanı Vezir Coşkun, Kürt halkına yapılan ırkçı saldırıların bugünle sınırlı olmadığını ve bir devlet politikası olduğunu kaydetti. Eşbaşkan Parlak, Kürt halkının bu saldırılara karşı örgütlü olması gerektiğini, dayanışma halinde bu saldırıların önüne geçebilecekleri ifade etti.

Parlak, ANF’ye konuştu. Son süreçte HDP ve Kürt halkına dönük çok sayıda ırkçı saldırı yapıldığına işaret eden Parlak, bu ırkçı saldırıların tarihsel sürecine ve ark planına dikkat çekti. İnkar, imha, soykırım ve asimilasyon siyasetinin 100 yıldır sürdüğünü anımsatan Parlak, bugün Kürt halkının bunların toplamıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. ‘Terör’ yaftası, boşaltılan köyler, metropollere yığılan nüfusu asimile çabasına eşlik eden ölüm veya cezaevi dayatmasının güncelliğini vurgulayan Parlak, yoğun bir psikolojik savaşla Kürtlerin saldırıların hedefi yapıldığını kaydetti. Parlak, “Kürt halkı gittiği her yerde kendi kimliği ve kültürü ile yaşamak istiyor fakat bu yaşama isteğini ifade ettiği zaman bir saldırı dalgasıyla karşılaşıyor. Özellikle iktidarın bu politikaları nedeniyledir. Kürt halkını sürekli ötekileştirerek, terörist ilan ederek açık saldırıya maruz bırakıyor” dedi.

DEMOKRATİKLEŞMEK İSTEMİYORLAR

Türkiye’deki tüm iktidarların sıkıştığında ırkçı söylemlere ve milliyetçiliğe sarıldığını hatırlatan Parlak, “İç Anadolu’da yarattıkları milliyetçiliği tükettiler. Karadeniz’de kirli savaş içerisinde yaşamlarını yitiren insanların isimleri, köprülere ve okullara verilerek sürekli milliyetçiliği canlı tutmaya çalışıyorlar. HDP ile birlikte diğer farklı kimlikler ve inançlar örgütlenince onları rahatsız etti. 7 Haziran seçimlerini hazmedemediler. Bu ülkenin demokratikleşmesini istemiyorlar. Bu nedenle Kürtlere karşı savaşmak, Kürt halkına saldırıları teşvik etmek ve bunun üzerinden de varlıklarını sürdürmek istiyorlar” şeklinde konuştu.

İktidar nefret dilini medyada sürekli kullandıkça Konya, Afyon ve Çorum’daki gibi saldırıların da olacağın ifade eden Parlak, ortada bir adalet ve hukuk merci olmadığı için en ağır insan hakları ihlallerinin gözardı edildiğini söyledi.

CEZAEVLERİN DE YANSIYOR

Dışarıda ırkçı saldırılar genişledikçe cezaevlerinde de şartların ağırlaştığını belirten Parlak, “Özellikle Kürt siyasi tutsaklara yönelik, idarenin hiç kabul edilemeyecek yaklaşımları söz konusu, keyfi uygulamalar oluyor. Esasen İmralı üzerinde ağırlaştırılmış tecridin kendisi dahi Kürt halkına dönük saldırıları teşvik ediyor” dedi.

KÜRT HALKI ÖRGÜTLÜ OLMALI

AKP-MHP faşist iktidarının Kürt halkına yönelik saldırılardan beslendiğini dile getiren Parlak, bu saldırıları boşa düşürmenin tek yolunun örgütlü mücadele etmek olduğunu ifade etti. Parlak, şunların altını çizdi: “Örgütsüzlüğün olduğu her yerde saldırı olacaktır. Irkçılığın önünde duran bir pozisyonda olmalıyız. Halkımız her yerde birlikte hareket etmeli ve HDP il, ilçe örgütlerimizin bulunduğu yerlerde de diyaloglarımızın olması önemlidir. Birbirimize ihtiyacımız var.”