İktidarın ‘güvenlik’ gerekçesi 2020 yılında da can almaya devam etti

Şer ittifakı diye de adlandırılan AKP-MHP yönetimindeki Türkiye’de güvenlik politikaları adı altında yaşanan yaşam ve hak ihlalleri 2020 yılında da devam etti.

Mevcut yönetimin Kürt sorunundaki çözümsüzlüğü Kürdistan’da olduğu gibi, Türkiye’nin diğer kentlerinde hak ihlallerini arttırdı. Toplumsal rıza üretemediği için baskı ve şiddete başvuran iktidar, başvurduğu tüm insanlık dışı uygulamalarını ise “Terörle mücadele” adı altına meşrulaştırmaya çalışıyor. Toplumda ciddi bir çaresizlik ve umutsuzluk yaratan devlet şiddeti ise her yıl olduğu gibi bu yılda raporlara sığmadı. Bu kapsamda 2020 yılının ilk 11 ayında yaşanan hak ihlalleri ise mevcut yönetimin karakterini bir kez daha ortaya koydu.

2020 yılında başta yaşam hakkı ihlalleri olmak üzere, birçok alanda ihlaller yaşandı. Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) ortak hazırladığı 2020 raporuna göre, iktidarın güvenlikçi politikaları nedeniyle çok sayıda insan yaşamını yitirirken, yine başta kadınlar olmak üzere toplumun diğer kesimleri ciddi hak kayıplarıyla karşı karşıya kaldı.

YAŞAM HAKKI

İnsan hak ve ihlalleri konusunda başta İHD ve TİVH olmak üzere diğer raporlardan elde edilen 2020 yılı hak ihlalleri şöyle:

18 Haziran 2020 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7245 sayılı Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu ile bekçilere zor ve silah kullanması kanunu sonucunda;

Kolluk güçlerinin yargısız infazı, dur ihtarına uyulmadığı gerekçesiyle veya rastgele ateş açması sonucu 12 kişi yaşamını yitirdi, 10 kişi de yaralandı.

*Ülke içinde yaşanan silahlı çatışmalar sonucunda en az 45 güvenlik görevlisi (32’si asker, 11’i polis, 3’ü korucu), 160 militan, 20 sivil olmak üzere toplam 225 kişi yaşamını yitirdi. Bu dönemde en az 50 güvenlik görevlisi (46’sı asker, 2’si polis, 2’si korucu) ve 29 sivil olmak üzere toplam 79 kişi ise yaralandı.

*Güvenlik güçlerine ve veya resmi kurumlara ait araçların çarpması sonucu en az 2 kişi yaşamını yitirdi, 1 kişi de yaralandı. Mayın ve sahipsiz bomba vb. patlaması sonucu 1 kişi yaşamını yitirmiş, 3 kişi de yaralandı.

* Hapishanelerde hastalık, intihar, şiddet, ihmal vb. çeşitli gerekçelerle en az 49 kişi yaşamını yitirdi.

* Irkçı ve nefret içerikli saldırılar sonucu 10 kişi yaşamını yitirmiş, 22 kişi yaralandı. Aralarında milletvekili, siyasi parti yöneticisi, yazar, gazeteci ve sanatçıların olduğu en az 14 kişi ise ölümle tehdit edildi.

*Zorunlu ya da muvazzaf olarak askerlik görevini yaparken en az 20 kişi kaza, patlama ve/veya şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiş, 20 kişi de yaralandı.

* IKBY sınırları içinde yaşanan çatışmalar sonucu 21 güvenlik görevlisi (19 asker, 2 korucu), 12 sivil ve 116 militan olmak üzere toplam 149 kişi yaşamını yitirdi, 10 asker, 8 sivil olmak üzere toplan 18 kişi ise yaralandı. Suriye’de yaşanan çatışmalar sonucu 78 asker, 1 sivil personel olmak üzere toplam 79 kişi yaşamını yitirdi, 82 asker ise yaralandı.

*30 Kasım 2020 tarihi itibariyle resmi açıklamalara göre Covid-19 salgını nedeniyle 13.746 kişi yaşamını yitirdi. Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) verilerine göre, 28 Kasım 2020 tarihi itibariyle Covid-19 salgını nedeniyle 185 sağlık çalışanı yaşamını yitirdi.

‘CEZAEVLERİNDE 49 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ’

Geçilen 14 yılda cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlü sayısının yaklaşık altı misli artarak, 291 bin 546 olduğu tespit edildi. Cezaevlerinde 604’ü ağır olmak üzere toplam 1605 hasta tutsak bulunuyor. Yine rapora göre hastalık, şiddet, ihmal gibi gerekçelerle 49 kişi yaşamını yitirdi. En az 8 mahpus Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetti. Adil yargılanma hakkını, keyfi ve yasadışı baskı ve yasakların önlenmesini de içeren temel hakların korunmasını sağlamak amacıyla açlık grevine başlayan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Avukat Ebru Timtik açlık grevinin 238. Gününde, Mustafa Koçak ise açlık grevinin 297. gününde yaşamını yitirdi. Özgürce müzik yapabilmek ve adil yargılanma hakkı için Grup Yorum üyelerinin başlattığı, açlık grevleri sonucu Helin Bölek, 3 Nisan 2020 tarihinde (açlık grevinin 288. gününde), İbrahim Gökçek ise 7 Mayıs 2019 tarihinde (açlık grevinin 323. gününde) yaşamlarını yitirdi.

’79 GAZETECİ CEZAEVİNDE’

Uluslararası Basın Enstitüsü (International Press Institute/IPI) tarafından 2 Aralık 2020 tarihinde yayınlanan rapora göre Türkiye’de 79 gazeteci cezaevinde tutulmakta. 253 gazeteci ve basın çalışanı haklarında açılan 132 davada yargılandı. 29 bin 19 sosyal medya hesabı hakkında inceleme yapıldı, 12 bin 163 sosyal medya kullanıcısı hakkında ise adli işlem başlatıldı. 165 habere, 862 internet sitesine, 10 sosyal medya hesabına ve 71 internet içeriğine erişim mahkeme kararlarıyla engellendi.

‘WAN 4 YILDIR ETKİNLİK YASAK’

Raporda toplanma ve gösteri yapma özgürlüğünün fiilen kullanılmasını kolluk güçlerinin keyfi, aşırı ve orantısız zor kullanımıyla engellenmesinin son yıllarda daha da arttığı vurgulandı. Valilik ve kaymakamlıklar tarafından 35 ilde, en kısası 1 gün, en uzunu ise 30 gün süreyle olmak üzere 115 kez tüm eylem ve etkinliklerin yasaklandı. 731 barışçıl toplantı ve gösteriye kolluk güçlerinin müdahalesi sonucunda 1929 kişi işkence ve diğer kötü muamele niteliğinde uygulamalara maruz kalarak gözaltına alındı.  Bunun en uç örneği Van’da olduğu da belirtildi. Van Valiliğinin 20 Kasım 2020 itibarıyla aldığı 15 günlük yasak kararı ile Van’da 21 Kasım 2016 tarihinden bu yana kesintisiz olarak uygulanan eylem ve etkinlik yasağı 1474 güne uzatıldı. Van halkı böylece demokratik hak ve özgürlüklerinden 4 yıl kesintisiz olarak yoksun bırakıldı. Cumartesi Annelerinin 800. Hafta oturma eylemi yapmaları engellendi, 3 insan hakları savunucusu ve kayıp yakını gözaltına alındı.

‘İKTİDARIN AYRIŞTIRICI POLİTİKALARI’

İçişleri Bakanlığı 28 Kasım 2020 tarihinde yaptığı açıklamaya göre PKK/KCK soruşturmaları kapsamında 27-28 Kasım 2020 tarihlerinde 42 ilde düzenlenen operasyonlarda 641 kişi gözaltına alındı. 40’ı belediye eş başkanına KHK’lı oldukları için mazbataları verilmedi. 121’i HDP’nin, 2’si DBP’nin, 19’u ESP’nin, 1’i CHP’nin, 1’i SYKP’nin üye ve yöneticisi olan en az 144 kişi tutuklandı. 7 parti binası kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından saldırıya uğradı.

Siyasal iktidarın her şeyi güvenlik sorunu olarak gören, kutuplaştırıcı, ötekileştirici politikaları ayrımcılığın, nefretin, ve şiddetin toplum içinde yayılmasına teşvik ettiğinin altı çizilen raporda Kürtlere yönelik ırkçı saldırılara da yer verildi. Özellikle de toplum içinde Kürtlere yönelik nefret içerikli yok edici saldırıların artmasının, barışçıl bir arada yaşama iradesinin zedelenmesine yol açtığı belirtildi.  Türkiye’de nefret suçları ve ırkçı saldırılar özel raporuna gore 2020 yılının ilk 10 ayında 14 ırkçı saldırıda 7 kişi yaşamını yitirdi, 32 kişi de yaralandı.  Kürtlere yönelik ırkçı ve nefret içerikli 9 ayrı saldırı sonucu 2 kşi yaşamını yitirdi, 7 kişi yaralandı. Bu saldırılardan 2’si zorunlu askerlik hizmetini yapan kişilere diğer askerler tarafından yapıldı.

‘260 KADIN, ERKEKLER TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ’

2020 yılında kadına yönelik erkek şiddetinde bir gerileme yaşanmadığı aksine arttığı tespiti yapılan raporda; 2020 yılının ilk 11 ayında 260 kadın öldürüldü. En az 92 kadın tecavüze, 136 kadın tacize, 731 kadın şiddete maruz kaldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Nisan ve Mayıs 2020 verileri hatırlatılan raporda, önceki aylara göre başvuru hatlarını arayanların sayısı Nisan ayında % 55, Mayıs ayında %78 arttı.

‘İŞ CİNAYETLERİ’

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre 2020 yılının ilk 11 ayında iş kazaları/cinayetleri sonucu en az 84 mülteci/sığınmacı/göçmen yaşamını yitirirken, yine İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) verilerine göre iş kazaları/cinayetleri sonucu Türkiye’de 2032 işçi yaşamını yitirdi.