Ünsal: Ebru abla için büyütelim mücadeleyi!

Hastane önünde gerçekleştirilen yaşam nöbetinde ölüm orucundaki Avukat Aytaç Ünsal’ın meslektaşı Ebru Timtik’in ardından yazdığı mektup okundu. Ünsal mektubunda, “Şimdi Ebru abla için, adalet için, onun sadeliği ve duruluğu ile büyütelim mücadeleyi" dedi

TİMTİK’İN DAYISI DA GÖZALTINDA!

Savunmaya Özgürlük İnisiyatifi, ölüm orucundaki Avukat Aytaç Ünsal 1 aydır zorla tutulduğu Halkalı Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi önünde yaşam nöbeti gerçekleştirdi. Nöbete, adil yargılanma talebiyle ölüm orucunun 238. Gününde yaşamını yitiren Avukat Ebru Timtik’in dayısı Yıldırım Deniz’in yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. Timtik ve Ünsal’ın resimlerinin taşındığı ve sık sık, “Devrimci avukatlar omurumuzdur” sloganların atıldığı nöbete, ölüm orucunun 210. Gününü geride bırakan Ünsal‘ın Ebru Timtik ardından yazdığı mektup okundu.

Ünsal‘ın usta şair Nazım Hikmet’in , “Gözleri yumuşacık örtülü, doymuş ve rahat, sanki yüz yaşında ve beyaz yatağında öldü “dizeleriyle başlayan mektubunda şunlar ifade edildi: “ Emin olun ki Ebru Abla da böyle öldü. Rabia Naz’ın, Çorlu’da ailelerimizin, Soma’lı işçilerin, Berkin Elvan’ın, Anadolu’da adaletsizliğe mahkum edilmek istenen milyonların adalet talebini canıyla serdi meydana. Canıyla katil devleri, halka düşman olanları gösterdi. Doğrusu, haklıydı, yapılması gerekeni gösterdi. Ve emin olun ki bunun rahatlığıyla öldü.

ADALET MÜCADELESİ İÇİN CANINI KOYDU ORTAYA!

Öyle seviyordu çünkü toprakları. Aydın’da incirinden, Kars’ta peynirine, horonundan halayına kadar. Canına alıp basası geliyordu. Çünkü halkını seviyordu, bu toprağın insanlarını. Çoğunuzdan çok daha iyi tanıyorum büro ortağımı, ablamı, dostumu, meslektaşımı. Onu öldürerek canından can aldılar. Ama biliyorum ki annesinin canını kurtarmak için bedel ödeyen bir insanın iç rahatlığındaydı. Çünkü adalet mücadelesi için canıyla koydu kendini ortaya. Doğrusunu yapmanın rahatlığıyla gitti. Ben de aynı rahatlıkla yürüyorum şimdi. Şimdi Ebru abla için, adalet için onun sadeliği ve duruluğu ile büyütelim adalet mücadelemizi.”

EBRU ‘YU AYTAÇ’LA YAŞATMAK İSTİYORUZ!

Ebru Timtik’in dayısı Yıldırım Deniz, yeğenin hayat dolu, çok güzel bir insan kaybettiklerini hatırlatarak, “O bana ‘Söyle onlara dağ keçilerine dokunmasınlar’ derdi, o bir karıncayı bile incitmezdi. Maalesef şimdi aramızda yok. Ama onu Aytaç’la yaşatmak istiyoruz. Bana ‘Dayı Aytaç benim küçük kardeşimdir, onu yaşatın’ demişti o yüzden biz onu yaşatmak istiyoruz; onun ölmesini istemiyoruz” dedi.

‘EBRU ‘YU DEVLET KURUMLARI ÖLDÜRDÜ!’

Konuşmaların ardından Savunmaya Özgürlük Koordinasyonu adına açıklamayı Avukat Naim Eminoğlu okudu. Ebru’yu öldüren kendisi değil, işbirliği içinde onun taleplerinin kabul edilmesini ve tahliye edilmesini engelleyen devlet kurumları olduğunu vurgulayan Eminoğlu, İçişleri Bakanlığı hastane sürecinin de her aşamasına müdahale ettiğini ve Ebru Timtik’in yaşamasına engel olmak için elinden geleni yaptığını kaydetti. Yargıtay, Adalet Bakanlığı, İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi, Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi Başhekimliği Ebru’nun ölümünden müteselsilen ve iştiraken sorumlu olduğunu da dile getiren Eminoğlu, “İçişleri Bakanlığı ve hükümetin talimatlı trolleri, köşe yazarları; Ebru Timtik hakkında yazdıkları tamamen yalandır ve asılsızdır. Gerçekleri Ebru kendi bedeniyle ortaya koymuştur. Gerçekler karşısında sözü olmayanlar ne yapsalar Ebru’nun haklılığını yok edemezler. Avukat Ebru Timtik, adil yargılanma hakkı için şehit düşmüştür. Adalet şehidi olmuştur. Bu gerçeği silemezsiniz” diye konuştu.

‘SÖZÜMÜZ OLSUN SANA EBRU!’

Ebru Timtik’in vefat etmeden önceki “Aytaç’ı yaşatın” vasiyetini hatırlatan Eminoğlu, “Söz veriyoruz ki Aytaç Ünsal yaşayacak. Tüm halkımızı, meslektaşlarımızı Ebru’nun vasiyetini yerine getirmeye çağırıyoruz. Aytaç Ünsal’ı yaşatmak, taleplerinin kabulünü sağlamak için ne gerekiyorsa yapacağız. Söz sana Ebru” dedi.