AKP-MHP’nin korkusu büyük

HDP ve İHD’ye göre AKP-MHP iktidarının en küçük bir toplumsal gösteriye saldırmayı kapalı alanlara kadar vardırması, korkusunun büyüklüğünü gösteriyor. 

HDP Eşbaşkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, toplumdaki tepki ve öfke potansiyelinin farkında olan iktidarın en küçük bir itirazı bile dinlemeye tahammülü olmadığını söyledi. Bütün baskılara rağmen mücadele devam edeceklerini belirten Özsoy, sokağı ve alanları açmaya çalışacaklarını kaydetti. İHD Eşbaşkanı Eren Keskin de iktidarın korkusuna işaret ederek, demokratik haklarını kullanmaktan vazgeçmeyeceklerini vurguladı.

AKP ve MHP hükümeti ciddi bir ekonomik kriz altında demokratik hakların askıya alındığı bir ortamda sokağa çıkmayı şiddetle bastırmakla kalmıyor, artık kapalı alanlardaki demokratik tepkilere de saldırıyor. AKP- MHP iktidarının, bu tahammülsüzlüğünü HDP Eşbaşkan Yardımcısı Hişyar Özsoy ve İHD Eşbaşkanı Eren Keskin’e sorduk. 

TOPLUMDAKİ POTANSİYELİ GÖRÜYORLAR

HDP Eşbaşkan Yardımcısı Hişyar Özsoy, ciddi bir ekonomik krizle yerel seçimlere gidildiğini hatırlatarak, şunları söyledi: “Ekonomik kriz derinleşiyor, bir taraftan milliyetçilik pompalarken diğer yandan en ufak bir protestonun bile çok büyük sarsıntılara yol açabilecek potansiyel sahip olduğunu görüyorlar. O yüzden ağzını açanı, diğerlerine ibret olsun diye sürekli içeri atıyorlar. Sadece siyasi çevreler de değil, kısa bir zaman önce havaalanı işçileri koşullarını iyileştirilmesini istedi diye apar topar cezaevine atıldı. Bu da halka ‘en basit temel hakkını dahi istemeyeceksin’ mesajıydı.” 

KORKULARININ BÜYÜKLÜĞÜNÜ GÖSTERİYOR

Özellikle ekonomik kriz yüzünden sokakların hareketlenebilme ihtimaline işaret eden Özsoy, çünkü insanlarda ekonomik anlamda takat kalmadığını belirtti. Son olarak bu ekonomik koşullar yüzünden televizyoncu Fatih Portakal ile ’halk sokağa çıksın mı’ polemiğine dikkat çeken Özsoy, şöyle devam etti: “O kadar tüyleri diken diken olmuş ki en üst perdeden cumhurbaşkanı kalkıp ‘edepsiz, ahlaksız’ gibi bir takım yakıştırma ve hakaretlerde bulundu. Bu da korkunun ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. İçeride böyle bir vahşeti ve baskıyı topluma reva görüp herhangi bir toplumsal, siyasal tepkinin ortaya çıkmamasını garanti etmeye çalışıyorlar. Dışarıda da alabildiğince milliyetçi argümanlar, alabildiğince saldırgan politikalar yürütüyorlar.” 

SOKAKLARI VE ALANLARI AÇMAYA ÇALIŞACAĞIZ

HDP’nin çalışma alanlarının daraltılıp 5 binden fazla üyesinin cezaevlerine atıldığını hatırlatan Öçsoy, buna rağmen direnmekte vazgeçmeyeceklerini söyledi. Açlık grevlerine bile saldırıldığını ve çok sayıda partilinin gözaltına alındığını kaydeden Özsoy, şöyle konuştu: “Mümkün mertebe sokağı ve alanları açmaya çalışacağız. Yerel seçim çalışmalarına daha yoğun gireceğiz. Bu da hem sokakları hem de meydanları yeniden halka açmanın güçlü zeminini yaratacak. Newroz kutlamaları ha keza öyle. Biz şunu düşünüyoruz eğer bir ülkede demokrasi varsa kimse meydanların dolmasından şikâyet etmez. Çünkü insanlar çıkarlar ve barışçıl bir şekilde tepkilerini dile getirirler ama Erdoğan’ın bunu dinlemeye dahi tahammülü yok. Bu tür baskıları aşmaya çalışacağız. Şu süreçte zor, yine de alan ya da meydan fetişizmi yapmadan ama sokakların da demokratik siyasetin önemli bir parçası olduğunu bilerek HDP olarak ısrar etmeye devam edeceğiz.”

TEK AÇIKLAMASI KORKU

İHD Eşbaşkanı Eren Keskin de hükümetin tüm bu baskılarının korkudan kaynaklandığını söyledi. Türkiye’nin hem bağlı olduğu uluslararası sözleşmelere hem de kendi iç hukukuna tamamen aykırı davrandığını belirten Keskin, şunları ifade etti: “Şiddet içermeyen her türlü sokak etkinliği ya da basın açıklaması izne dahi tabi değildir ama hiçbir şekilde izin verilmiyor. Özellikle son dönemde Cumartesi Anneleri ile başlayan bir saldırı furyası var. Bunu tek bir açıklaması var ki o da sokaktaki hak taleplerinden duyulan korku. Derin devletle AKP uzlaşması yaşanınca MHP ile de yan yana geldi. Şu anda bütün demokrasi taleplerinden korkuyorlar.” 

Keskin, sokağa çıkmaya devam edeceklerini ve demokratik haklarından vazgeçmeyeceklerini vurguladı. Sokakta yapmaya devam ettikleri etkinliklerine işaret eden Keskin, “Bazı şubelerimiz ise misal Diyarbakır İHD, kesinlikle sokağa çıkarılmıyor. Buna rağmen zorluyoruz. Haklarımızı mücadele etmeden vermeyeceklerini biliyoruz. Bu nedenle de demokratik haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi