Amed, Hatay ve Mersin'de Maraş anmaları

Amed, Hatay ve Mersin'deki kurumlar, Maraş Katliamı'nda yaşamını yitirenleri andı.

Hatay'da bulunan Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE), Alevi Vakıfları Federasyonu (AVF), Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı (HBVAKV), Pir Sultan Abdal Kültür Deneği (PSAKD) ve Alevi Kültür Dernekleri (AKD) şubeleri, Maraş Katliamı'nın yıl dönümü nedeniyle ortak bir basın açıklaması yayımladı.

Salgın nedeniyle yazılı açıklama yapmak zorunda kalındığının belirtildiği açıklamada, Maraş Katliamı'nın üzerinden 42 yıl geçtiğini, bu katliamın, basit bir “Alevi-Sünni” düşmanlığı ile açıklanamayacak kadar alçakça yapıldığını, planlı, örgütlü bir saldırı olduğu vurgulandı.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Laik, demokratik, özgür bir ülkede eşit haklarla, eşit koşullarda, barış içinde, birlikte, bir arada yaşama inadından vazgeçmeyen bizler; demokrasinin, insan haklarının, özgürlüklerin, hukukun üstünlüğünün yeşermesini istediğimiz bu coğrafyada katliamlarla yüzleşmenin şart olduğunu düşünüyoruz. Akıtılan bunca kanın hesabı sorulana kadar, her alanda var olacağız. Bu ülkedeki farklı inanç ve kültürlere mesafe koymadan, ötekileştirmeden, bu kan gölüne çevrilmiş topraklara barış, eşitlik ve adalet gelene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Maraş Katliamını unutmadık, unutturmayacağız!"

MERSİN

Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz tarafından yapılan açıklamada, katliamın devletin gözetiminde yapıldığı belirtildi.

Açıklamada şöyle denildi:

"Ne zaman bu ülkede katliam yapanlar, devletten itibar görmek yerine evrensel hukuk normları çerçevesinde yargılanırsa, farklı kimliklerin eşit koşullarda, bir arada ve toplumsal barış içinde yaşaması mümkün olur.

Günümüzde hala o karanlık zihniyetin, alevi vatandaşların evlerini işaretleyip, onlara kin, nefret dolu saldırılarda bulunmasının nedeni, toplumumuzda hoşgörü tohumları yerine, nefret tohumları ekerek halkı ayrıştıran siyasi erklerin tutumudur. Türkiye’nin, sevgiyi, adaleti, eşitliği, demokrasi, çoğulculuğu ve insanı merkezine koyan bir dayanışma ve sosyalleşme siyasetine acil ihtiyaç var. Maraş davasının yeniden açılmasını talep etmemiz bu açıdan önemlidir. Ne zaman bu ülkede katliam yapanlar, devletten itibar görmek yerine evrensel hukuk normları çerçevesinde yargılanırsa, farklı kimliklerin eşit koşullarda, bir arada ve toplumsal barış içinde yaşaması mümkün olur. Maraş katliamında kaybettiğimiz canlarımızı bir kez daha saygıyla ve rahmetle anıyor, dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın, insanlık suçu olan bütün katliamları bir kez daha lanetliyoruz.”

AMED

78’liler Girişimi Amed Şubesi, Maraş Katliamı ve 19 Aralık Cezaevleri Katliamı'nın yıl dönümü nedeniyle açıklama yaptı.

Maraş’ta yaşanan katliamda yaklaşık 200’e yakın insanın yaşamını yitirdiğinin belirtildiği açıklamada, şöyle denildi:

"Katliamın asli faili olmakla suçlanan 68 kişi hiç yakalanmadı. 379 kişi beraat etti. 1 ile 15 yıl arasında mahkûmiyet cezası ile yargılanan ve cezalarından 1/6 oranında indirim yapılan 314 kişi, mahkeme sonuçlanmadan salıverildi. 29 kişi hakkında verilen idam cezası ve 7 kişi hakkında verilen müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozuldu. 1991'de çıkan Terörle Mücadele Yasası'nda yapılan değişiklikle katliam sorumlularının hepsi salıverildi. Böylece Maraş Katliamı dava dosyası sessiz sedasız kapatıldı. Bundan sonra da bu dosya hiç açılmadı. Tarihe kara bir leke olarak geçen katliam, toplum olarak hepimizin hafızasızlığına güvenilerek unutulmaya bırakıldı. Maraş Katliamı ile hesaplaşılmadığından dolayı, Türkiye toplumu ve dünya; Madımak, Gazi, Roboski, Suruç, Ankara katliamlarına da tanıklık etti."

19 Aralık 2000 tarihinde 20 cezaevinde aynı anda başlatılan “Hayata Dönüş Operasyonu”nda da bir katliam yaşandığı, 30 tutuklunun katledildiği ve yüzlercesinin ise sakat bırakıldığı belirtildi.