Avukat Çelik: Göçmenlerin can güvenliği yok

ÖHD ve Göç-İz-Der üyesi avukatlarından Ahmet Baran Çelik, Edirne’de jandarma tarafından Meriç Nehri’ne atıldıklarını söyleyen göçmenlerden 5’i ile yaptığı görüşmede, yüzme bilmeyen üç kişinin hayatını kaybettiği bilgisinin verildiğine dikkat çekti.

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımla, 24 Ağustos günü kendilerine yapılan bir başvuruda Edirne'den Yunanistan'a kaçak olarak geçen 150 kişilik bir göçmen grubunun Türkiye'ye iade edildiğini ve burada jandarma tarafından 45-50 kişinin Meriç Nehri'ne atıldığı yönündeki bilgiyi paylaştı. Olay hakkında ANF’ye bilgi veren ÖHD ve Göç İzleme Derneği (Göç-İz-Der) İstanbul Şubesi üyesi Avukat Ahmet Baran Çelik, görüştüğü 5 göçmenden aldığı bilgiye göre, nehre atılan grubun erkeklerden oluştuğuna ve yüzme bilmeyen üç kişinin boğularak hayatını kaybettiğine dikkat çekti.

NEHRE ATILANLAR ARASINDA 3 ÇOCUĞUN DA OLDUĞU SÖYLENİYOR

23 Ağustos’u 24’üne bağlayan gece, Edirne'den Yunanistan'a kaçak geçiş yapan 150 kişilik Suriyeli ve Afganistanlı göçmen grubunun Yunanistan’da yakalandığını belirten Çelik, kayıt altına dahi alınmadan doğrudan Türkiye'ye iade edildiklerini anlattı. Türkiye’ye iade edilen göçmenlerden 5’i ile görüşen Çelik, bu göçmenler tarafından kendisine Edirne’de kadın ve küçük çocukları ayıran jandarmanın yaklaşık 45-50 kişilik bir erkek grubunu silah zoruyla Meriç nehrine attığının ve yüzme bilmeyen üç kişinin boğularak hayatını kaybettiğinin aktarıldığını söyledi. Kendilerinin de nehre atıldıklarını söyleyen görgü tanıklarına göre, 10-13-14 yaşlarında üç çocuğun da suya atıldığına dikkat çeken Çelik, hangi jandarma birliğinin söz konusu olduğunu ve hayatını kaybeden üç göçmenin kimliklerini henüz tespit edemediklerini belirtti. Çelik, konu hakkında Pazartesi günü suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.

‘GÖÇMENLER CEHENNEMİ YAŞIYOR’

Savaştan kaçan göçmenlerin tam anlamıyla bir cehennem yaşadığını vurgulayan Çelik, ırkçılığın hedefi olmaları yetmiyormuş gibi canlarının da hiçe sayıldığını kaydetti. Özellikle Türkiye’de mülteci statüsü verilmeyen göçmenlerin can güvenliği olmadığına işaret eden Çelik, en son Ankara Altındağ’da yaşanan ırkçı saldırıyı hatırlattı. Bu ırkçı yaklaşımın kötü sonuçlar doğurduğunu dile getiren Çelik, bundan pay çıkaranların ise göçmenlerin hayatını hiçe sayabildiğini vurguladı.

Türkiye ve Yunanistan’ın Cenevre Sözleşmesi’ne riayet etmediğine işaret eden Çelik, özellikle Edirne sınır hattında iki ülkenin kolluğunun işbirliğinin söz konusu olduğuna dikkat çekti. Hatta kolluğun dışında özellikle Yunanistan’da göçmenlere eziyet etmek için oluşturulmuş çeteler bulunduğunu belirten Çelik, bu çetelerin kaçak yollardan geçen mültecileri darp edip, tüm eşyalarını çaldıklarını söyledi.

‘BU BİR CİNAYET’

Ancak Türkiye’ye tekrar iade edilen göçmenleri bizzat jandarmanın nehre attığı iddiasının son derece vahim olduğunun altını çizen Çelik, bu doğruysa yapılanın açıkça insanlığa karşı işlenmiş suç olduğunu kaydetti. Çelik, “Bu iddia cinayete teşebbüs ve cinayet suçlarını gündeme getirir. Burada olağan prosedür, iade edildikten sonra nerede ikamet ediyorlarsa oraya gönderilmeleridir. Silah zoruyla nehre atmak asla değildir. Doğruysa, bu bir cinayettir” dedi. Olay günü sınırda hangi jandarma birliğinin bulunduğunun kayıtlardan çıkarılabileceğini belirten Çelik, bu işin peşini bırakmayacaklarını vurguladı.