Baş'ın ailesi: Oğlumuz ihmalden öldü

Yoğun bakımdayken tahliye kararı çıkan Adar Baş’ın babası, oğlunun ihmal sonucu öldüğünü söyledi. Baba Baş, “Yoğun bakımdayken elleri kelepçeliydi" dedi.

Adar Baş tutuklu bulunduğu Silivri 8 Nolu cezaevinde mide kanaması şikayetiyle kaldırıldığı Kanuni Süleyman Hastanesi’nde yoğun bakıma alındı, ardından 19 Haziran’da yaşamını yitirdi. Ocak 2020'de hakkında arama kararı olan Baş, İstanbul’a TEM’e ifade vermeye giderken tutuklanmıştı. Tutuklanmasının nedeni olarak da uyuşturucu satıcılığı gösterilmişti ancak toplamda altı ay tutuklu kalan Baş hakkında, yoğun bakım sırasında tahliye kararı çıktı. Koğuş arkadaşlarından Serkan Koçak’ın iddiasına göre Baş, koğuşta üç gün boyunca kan tükürdü ancak bütün başvurularına rağmen revire götürülmedi. Üçüncü günün sonunda ise ring aracıyla hastaneye sevki yapıldı.

1997 doğumlu Adar Baş’ın babası Cevdet Baş ise Esenyurt’ta her yıl Kürt gençlerinin uyuşturucu batağına düşürüldüğünü ve yine ilişkisi bulunmayan gençlerin de bu bahaneyle tutuklandığını söyledi. İstanbul’a geldiklerinden beri katıldıkları mitingler ve etkinlik yüzünden sık sık evlerinin polislerce basıldığını da anlattı.

‘YOĞUN BAKIMDAYKEN TAHLİYE KARARI GELDİ'

Henüz 14 yaşındayken çocuk evlilik yapan Adar Baş’ın iki çocuğu var. Adli Tıp Raporu’na göre Baş, mide kanamasından hayatını kaybetti. Ancak ailesi daha erken hastaneye kaldırılması durumunda kurtulabileceğini söyledi. Cevdet Baş, “Benim oğlum stresten mide kanaması geçirdi. Daha önce bizimle beraber oturuyordu ancak sürekli evimize gelen polis baskınlarından ötürü 3 yıldır Kartal’a taşındı. Hakkında çıkan kararda da Esenyurt içinde olduğu söyleniyor ama değil. Sürekli buradaki Kürt gençlerini düşürmek için bu yöntemleri kullanıyorlardı. Ben oğlumun da başına geleceğini bilemedim. Yoğun bakımdayken tahliyesi geldi” dedi.

‘ELLERİ KELEPÇELİYDİ’

Ekonomik sorunları olan ailenin bir avukatı da yok. Baba Baş, “Ben henüz ilk hastaneye götürüldüğünde gidip savcıyla görüşmek istedim ancak beni kapıdan kovdular. Yoğun bakımdayken de oğlumun ellerini kelepçelemişlerdi. Hemşire bize kısık kısık söyledi. Bunun üzerine yalvardım yeniden gidip savcının kapısına, eziyet etmesinler diye. Bu sefer de kelepçeyi çıkarıp sargı beziyle bağlamışlardı, ellerini ayaklarını. Öleceğini düşünüp tahliye kararı çıkardılar. Suçlu olsaydı neden tahliye kararı çıksın? Şimdi iki çocuk ve bir eş bıraktı ardında. Sesimizi duyan kimse de yok” şeklinde konuştu.

HASTANEYE GEÇ GÖTÜRÜLDÜ

Koğuş arkadaşlarından Serkan Koçak ise Adar Baş'ın rahatsızlandığı gün hakkında, “Kan kusmaya başlamıştı. Biz her gün revire gitmesi için dilekçe verdik, gardiyanlara bildirdik. Ancak götürülmedi. Üçüncü gün kapıları yumrukladığımızda ancak götürüldü. Zaten ilk koğuşa geldiğinde de darp edilmişti. Bir hafta sonra yemek yiyebildi” dedi.