Avrupa’nın çeşitli ülkelerindeki sivil toplum örgütleri, Türk ordusunun Kuzey ve Doğu Suriye ile Güney Kürdistan’a dönük işgal harekatlarına karşı ABD ve NATO’ya hem çağrı yaptı, hem de uyarıda bulundu. “Türk devleti, Kürt düşmanlığı üzerinden acımasızca sürdürdüğü savaşta Kuzey ve Doğu Suriye'deki ve Güney Kürdistan'daki (Kuzey Irak) Kürt halkını hedef almaya devam etmektedir. Sınırlarının ötesinde askeri operasyonlar düzenleyen Türk devleti, NATO'nun belirtilen hedef ve normlarını açık bir şekilde ihlal etmeyi sürdürmektedir” denilen açıklamada devamla şunlar kaydedildi: 

“1974'te Kıbrıs'taki yayılmacı politikası nedeniyle eleştirilse de, buna rağmen Türk devleti ülkeyi işgal etti. Şimdi ise Güney Kürdistan'ı işgal etmek istiyor. Maalesef bu meselede de uluslararası toplumun sessizliğine bir kez daha tanıklık ediyoruz. Özellikle de Türkiye'nin üye olduğu kuruluşlar, yani NATO ve Avrupa Konseyi bu işgal operasyonları karşısında suskunluğunu korumaktadır. Ayrıca Türkiye ile olası üyelik tartışmalarına öncülük eden Avrupa Birliği de tek bir söz söylemiyor. Bu sessizlikten güç alan Türk devlet militarizmi Libya, Yemen ve diğer Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde de yayılmaktadır.

KÜRTLERİN ETNİK TEMİZLİĞİNE HAZIRLIK OLARAK ASKERİ SAVAŞ

Pençe-Yıldırım ve Pençe-Şimşek adıyla başlatılan imha operasyonları, Türk ordusu tarafından 24 Nisan 2021'de Güney Kürdistan'ın Zap, Avaşin ve Metina bölgelerine yönelik başlatıldı. Söz konusu işgal operasyonlarının, 1915'te 1,5 milyon Ermeni'nin hayatına mal olan Ermeni Soykırımı'nın yıldönümünde başlatılması Türkçü soykırım politikasının bir devamı niteliğindedir. Bu yeni soykırım girişimi Kürt varlığını hedeflemektedir. ABD Başkanı Biden'ın 23 Nisan'da Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinden bir gün sonra askeri imha savaşının başlatılması tesadüfi değildir.

‘KÜRDİSTAN BÖLGESEL BİR SAVAŞIN MERKEZİ YAPILMAK İSTENMEKTEDİR’

ABD, hegemonik çıkarları açısından Ortadoğu'da NATO’yu güçlendirmek istemektedir. Ortadoğu'da tek NATO üyesi olan Türkiye, NATO’nun güvenlik çıkarları ve planları açısından jeostratejik öneme sahiptir. Herhangi bir kafa karışıklığı olmaksızın açıkça ve kategorik olarak ifade edilmelidir: NATO Türkiye'yi durdurmadığı sürece, bu savaş Kürtlere karşı bir NATO savaşı anlamına gelecektir. Türk devleti, Kürt Özgürlük Hareketi PKK’ye karşı başlattığı geniş çaplı saldırı için NATO müttefiklerinin sarsılmaz desteğini almış görünüyor.

‘PKK, KÜRT SORUNUNUN NEDENİ DEĞİL SONUCUDUR’

PKK, Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Türk devletinin Kürt halkına uyguladığı baskı ve asimilasyon politikalarına yanıt olarak 1978 yılında kuruldu. PKK’den önce de Türk devletine karşı birçok Kürt ayaklanması yaşandı. Bu ayaklanmalar; Kürt kimliğinin inkar edilmesi ve Kürdistan topraklarının işgal edilmesine karşı doğdu. Amaç, Kürt halkına karşı sürekli imha ve asimilasyon siyasetine karşı Kürt varlığını savunmaktı. PKK hareketi de Türk devletinin 100 yıllık inkar ve imha konseptine karşı Kürt dilini, kimliğini, kültürünü korumak ve Kürt halkını bir statüye kavuşturmak için 40 yıldır mücadele etmektedir. PKK’nin bu mücadelesi, Belçika’nın en yüksek mahkemesi tarafından da ‘terörist değil, savaşan taraf’ olarak tanımlanmıştır.

29 Mayıs Cumartesi günü saat 13.00-14.30 arasında ‘Boulevard du Régent 27, 1000 Brüksel’ adresindeki ABD Büyükelçiliği önünde düzenlenecek olan protesto etkinliğimizi desteklemek için tüm örgütleri militarizme, savaşa ve saldırganlığa karşı bizimle olmaya çağırıyoruz.

Düzenleyen Örgütler:

Nav-Bel (Belçika Demokratik Kürt Toplum Merkezi)

İLPS (Halkların Uluslararası Mücadele Ligi)

HBDH (Halkların Birleşik Devrim Hareketi) Belçika

KCDK-E (Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi)

AIDL (Uluslararası Hak ve Özgürlükleri Savunma Birliği)

VREDE (Belçika Barış Örgütü)

YJK-B (Kürt Kadınlar Birliği-Belçika)

Belçika Kürt Enstitüsü

Demokratik Güç Birliği Belçika

RESIST US-led War Movement (ABD öncülüğünde geliştirilen savaşlara diren hareketi)