Cezaevlerinde açlık grevine karşı disiplin cezaları artıyor

Cezaevlerinde 269’uncu gününe giren açlık grevlerine karşı idarelerin keyfi tutumu devam ediyor. Hükümet ise adım atmak yerine idareye verdiği yetkilerle eylemin önünü kesmeye çalışıyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı cezaevlerinde başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi 269’uncu gününe girdi. Cezaevlerinde 27 Kasım 2020’de başlatılan, 5’er günlük süresiz dönüşümlü açlık grevi 14 Temmuz'dan itibaren 15 güne çıkarılmıştı. 

Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki eylem 49’uncu grupla 269’uncu gününde devam ederken Mahmur Şehit Aileleri Derneği’nde, 18 Aralık’ta başlayan eylem de 248’inci gününe girdi.

Yine Devrimci Gençlik Hareketi (TCŞ-Tevgera Ciwanên Şoreşger), Avrupa'da Kürt Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Kurdistan a Ewropa) ve Navenda Çanda Kürdistan (Kürt Kültür Merkezi) öncülüğünde Yunanistan’ın Lavrio Kampı’nda destek amacıyla başlatılan süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemi de 231’inci gününde devam ediyor. 

İDARELER UMURSAMIYOR

ANF’ye konuşan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu Eş Sözcüsü  Destina Yıldız, açlık grevlerinin 15 güne çıkmasıyla birlikte eskiye oranla nöbet değişiminin bazen üst üste gelebildiğini aktarıyor. Bu durumun da mahpusların sağlık durumu açısından olumsuzluklara yol açtığını kaydeden Yıldız, cezaevi idarelerinin uygulamalarını da eleştiriyor: “Bazı cezaevleri hala açlık grevi sonrası diyet yemek değil, normal yemekler veriliyor mahpuslara bu da sağlık açısından sıkıntı yaratabiliyor. Mahpusların eylem süreleri uzadığı için özellikle sonrasında beslenmelerine dikkat edilmesi gerekli. Bunun hayati önemi var ama idareler durumu asla önemsemiyor. Eskiden 5'er gün olduğu için mahpuslar büyük sağlık kontrolü yaptırmıyordu ama şimdi uzayan ve üst üste denk gelen eylem aralığı için bunlara dikkat etmeleri gerekiyor.” 

ADETA SOPA OLARAK KULLANILIYOR

Avukat Yıldız idarelerin mahpusların sağlık durumlarıyla ilgilenmediği gibi disiplin cezalarını da artırdığını dile getiriyor: “Disiplin cezaları her geçen gün artıyor. Şu bir gerçek asıl buna önem vermesi gerekenler cezaevi idareleri değil hükümet. Hem bizler müvekkillerimizin hem de onlar bu eylemlerle bu sesi, talepleri dışarıya ve kamuoyuna taşımaya çalışıyoruz . Hükümet ise bu konuya dair bir şey yapması gerekirken cezaevlerine verdiği yetkilerle disiplin cezalarını adeta sopa olarak kullanıyor."