Cumartesi Anneleri: Müvekkilden avukata kanlı tarih!

Cumartesi Anneleri, gözaltında katledilen Agit Akipa, İbrahim Demir ve yine devlet güçlerince infaz edilen avukatları Tahir Elçi için buluştu.

Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanması için 716'ncı eylemde buluştu. Aileler, polis ablukasına rağmen bir araya geldi. Gözaltında katledilen Agit Akipa ve İbrahim Demir’in çocukları ve torunlarının da katıldığı eylemde HDP Milletvekili Hüda Kaya, Sinema Sanatçısı Nur Sürer ile çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü bulundu. 

Bu haftaki açıklamayı okuyan, gözaltında kaybedilen Fehim Tosun’un kızı Besna Tosun, 27 yıl önce Şırnak’ta gözaltında katledilen Agit Akipa ve İbrahim Demir yanı sıra infaz edilen avukatları Amed Baro Başkanı Tahir Elçi için adalet istedi. 

'HATIRLAMAMIZDAN KORKUYORLAR'

Eylemlerinin engellenmesine tepki gösteren Tosun, kaybedilen insanları gelecek kuşakların hatırlamamasının baskıcı iktidarların en büyük arzusu olduğunu vurguladı. “Onların varlığını inkâr etmeleri, onları mezarsız yani mekansız bırakmaları bu yüzdendir” diyen Tosun, “İnsanları yaşaması gerekenler ile ölmesi gerekenler, hatırlanması gerekenler ile unutulması gerekenler olarak ayırırlar ve toplumdan da bunu kabullenmesini isterler. 'Kaybettim, bu mesele bitti' diye düşünürler. Bizler tüm engellemelere karşı yurttaşlık bilinciyle 'Hayır, bitmedi' deme sorumluluğumuzu yerine getiriyoruz" diye konuştu.

HİKÂYELERİ

Gözaltında katledilen İbrahim Demir ve Agit Akipa’yı da unutmadıklarının altını çizen Tosun, Akipa ve Demir’in hikayesini şöyle aktardı: 

"36 yaşındaki İbrahim Demir ve 39 yaşındaki Agit Akipa, Şırnak’ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu köyünde yaşıyordu. Agit Akipa aynı zamanda köyün muhtarıydı. Köylüler üzerinde ağır bir koruculaştırma baskısı vardı. Köye giriş ve çıkışlar asker kontrolü altındaydı. Köy okulu karakol haline getirilmiş, bazı köylülerin evlerine el konmuş ve askerler yerleştirilmişti. Agit Akipa ve İbrahim Demir, askerlerin okulu, evleri ve köyü boşaltması için Kaymakamlığa ve İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Başvurudan sonra üzerlerindeki baskı daha da arttı ve Karakol Komutanı tarafından 'sizi yaşatmayacağız' diye tehdit edildiler.

12 Aralık 1991 tarihinde İbrahim Demir ve Agit Akipa İdil’den köye dönmek için diğer köylülerle birlikte traktöre bindiler. Traktör yolda askerler tarafından durduruldu. İbrahim Demir ve Agit Akipa Dargeçit Anıtlı Tabur Komutanlığı’na bağlı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı ve askerleri tarafından gözaltına alındılar. Jandarma karakoluna giden ailelere, Karakol Komutanı “Onları hiç görmedik” dedi. Bir asker gizlice aileleri “mağaralara gidin” diye yönlendirdi. Bölgeyi köylülerle birlikte karış karış arayan aileler, 13 Aralık 1991 günü girişi taşla örülerek kapatılmış bir mağarada, kayıpların işkence görmüş, gözleri ve elleri bağlanmış haldeki cansız bedenlerine ulaştı.

Olay hakkında başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığı Ağaçlı mezrasında bulunan Piyade Bölük Komutanı Üsteğmen ve ilgili er ve erbaşların “adam öldürme” suçundan şüpheli olduğuna kanaat getirdi ve 18 Aralık 1991 tarihinde soruşturma açma izni almak için dosyayı Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu’na gönderdi. Dargeçit Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu 20 Mayıs 1992 tarihinde “men’i muhakeme” kararı verdi. 2011 yılında aileler avukatları Tahir Elçi aracılığıyla İdil Cumhuriyet Başsavcılığı’na tekrar başvuruda bulundu. Savcılık dosyaya ulaşmak için ilgili kurumlara başvurdu. Ancak bütün kurumlar arşivlerinde herhangi bir dosya, bilgi veya belgeye rastlamadıklarını bildirdi. Bunun üzerine İdil Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Agit Akipa ve İbrahim Demir’in zorla kaybedilmesi ve dosyayı kaybeden Dargeçit Kaymakamlığı görevlileri hakkında “görevi kötüye kullanmak”tan yeni bir soruşturma başlatıldı. (2011/646) Ancak yürütülen soruşturmalardan bugüne kadar bir sonuç alınmadı.”

'DOSYANIN AVUKATI DA TAHİR ELÇİ'YDİ...'

Dosyanın avukatı Tahir Elçi'nin de müvekkilleri gibi infaz edildiğine dikkat çeken Tosun, bu kanlı tarihin müvekkilden vekile devrolduğunu kaydetti. Tosun, son olarak yargı makamlarını İbrahim Demir, Agit Akipa ve Tahir Elçi dosyalarında etkin bir soruşturma ve yargılama faaliyeti icrası için göreve çağırdı ve kayıplarımızla buluşma mekanını olan Galatasaray Meydanı kararlığından vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi. 

'YASAĞI TANIMAYACAĞIZ'

Açıklamanın ardından söz alan İbrahim Demir'in kızı Deniz Demir, babası, amcası ve avukatları Tahir Elçi için adalet istedi. Galatasaray Meydanı yasağına tepki gösteren Demir, "Nereye yasak koyarsa koysunlar biz asla bu davadan vazgeçmeyeceğiz. 27 senedir nasıl ki hala peşindeysek, 100 sene de geçse bu davanın peşini bırakmayacağız" dedi. 

Agit Akipa'nın oğlu Fehmi Akipa ise adaletin olmadığı bir ülkede adalet aramanın zorluklarına dikkat çekerek, faillerin kim olduğunun bilindiğini söyledi. Avukatları Tahir Elçi’yi anan Akipa, katillerin hakim huzuruna çıkarılmasını istedi. Akipa, "O kadar acı bir durum ki, müvekkilden avukatına bir dosyayla karşı karşıyayız. Babam için, İbrahim amcamız için, Sayın Tahir Elçi için adaletin olmadığı Türkiye'de 'adalet' demeye devam edeceğiz” diye konuştu.