Erdoğan'ın İsrail'le suni kriz arayışı

ABD'ye önce 'Suriye'den çekil' ve şimdi de 'acele etmeyin' diyen Erdoğan; Moskova, Tahran ve Şam'ın buna tepkisi başka yöne kaydırmak için İsrail ile suni kriz arayışında.

Seçimler öncesi özellikle İsrail başta olmak üzere yabancı ülkelerle suni krizler çıkaran AKP, yerel seçimler öncesi yine İsrail ile suni krizler çıkararak, oy devşirmenin peşinde. Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın “one munit”le başlattı ve daha sonra oraya giderken “bana mı sordunuz” dediği Mavi Marmara krizinden bu yana aynı taktiğe başvuran AKP, şimdi yine aynı taktiğe başvurmak için İsrail kapısında suni kriz arayışında.

Ancak AKP rejimi, bu sefer çıkarmayı planladığı krize ABD'nin Suriye'den çekilme kararının yarattığı atmosferle Kürtler ile İsrail'i aynılaştırarak yerel seçimlerin yanı hem Şam ve Moskova'ya göz kırparak, bir taşla birkaç kuş vurmayı hedefliyor.

Erdoğan'ın Erdoğan mazlumların sesidir, sen zalimlerin sesisin, sen devlet terörü estiriyorsun. İsrail'in kendi insanlık suçlarının hesabını vermeden, kimseye ithamda bulunmaya hakkı yoktur sözlerine İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, “Yahudi düşmanı Erdoğan tarafından her gün trolling'e maruz kalıyorum. O (Erdoğan), Kürt köylerinde kadın ve çocukları öldüren ordudan ve maalesef her geçen gün daha fazla diktatörlük çizgileri kazanan devletten farklı olarak ahlaklı ordu ve gerçek demokrasinin ne olduğunu iyi biliyor” sözleriyle yanıt verdi.

Tunus'ta önceki gün düzenlediği basın toplantısında konuşan Türk Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ise Suriye ve Kürtler üzerinden Netanyahu'ya yüklenerek, 7 yıldır viraneye çevirdiği Şam ve ABD ile anlaşarak çalım atmaya çalıştıkları Moskova'ya göz kırpmaya çalıştı. Çavuşoğlu, “Netanyahu son günlerde çok huzursuz. Çünkü Suriye'yi bölemeyeceğini anladı. Netanyahu'nun son zamanlarda özellikle PKK terör örgütüne karşı büyük bir sempatisi var. Çünkü onlar aracılığıyla PKK/YPG aracılığıyla Suriye'yi bölmek istiyorlardı. Planları suya düşünce huzursuz olmaya başladı” dedi.

Erdoğan'ın sözcüsü İbrahim Kalın ise önceki gün gece düzenlediği basın toplantısında aynı minvalde konuşarak, “Türkiye, terörle mücadelesini en kararlı şekilde sürdürecektir. Bunun için ne İsrail'den ne başka bir ülkeden izin alması, onay alması diye bir şey söz konusu değil” dedi.

YİNE AYNI OYUN

Ancak arşivler, AKP rejiminin seçimler öncesi çıkardığı bu tür suni krizler ve çıkarlarına göre her gün Kürtleri birileriyle ilişkilendirmekle dolu.

AKP, iktidara geldiği 2002’den bu yana 6 genel, 3 yerel, 2 cumhurbaşkanlığı ve 2 de referandum geçirdi. Özellikle 2009 yılından bu yana dış politikayı seçim yatırımı haline getiren AKP, her seçim öncesi bir ülke ile kriz çıkararak, bunu oya tahvil etmeye çalışıyor.

Yaratılan bu suni krizlerle “herkes bize düşman” algısı yaratarak oya tahvil etmeye çalışan AKP’nin daha önceki seçimler öncesi İsrail, Suriye, Irak, Fransa, Mısır, Rusya ve daha birçok ülke ile çıkardığı sorunların çoğunda sonradan çark etmesi de hafızalardaki yerini koruyor. 3 Kasım 2002 genel, 28 Mart 2004 yerel ve 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde daha çok “muhafazakarların sistemden dışlanmışlığı” argümanını kullanan AKP, daha sonraki seçimlerde yeni argüman arayışına girdi.

‘ONE MUNITE’ ÇIKIŞI!

AKP dış politikada krizler çıkararak iç politikada oya devşirmenin büyülü tılsımını, 29 Mart 2009 yerel seçimlerinden iki ay önce yani 29 Ocak 2009’daki “one minute (van münit)” çıkışıyla fark etti. Davos Zirvesi’ne katılan dönemin başbakanı Tayyip Erdoğan, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e “one munit” diyerek siyasal İslamcıların duygularını şahlandırırken; diğer yandan da yerel seçimler için iyi bir yatırım yapılmış oluyordu. Bu çıkıştan sonra İsrail ile ilişkiler bozulsa da ekonomik işbirliği ve ticari ilişkiler olduğu gibi devam etti.

İSRAİL'LE TİCARET TAM TIKIR DEVAM ETTİ

12 Haziran 2011 genel seçimlerinden önce de sözde İsrail karşıtlığı ekmeğini yemek isteyen AKP, abluka altındaki Gazze’ye insani yardım iddiasıyla Mavi Marmara isimli bir gemi yola çıkardı. 31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail askerlerince gemiye yapılan baskında 9 kişi yaşamını yitirdi. Mavi Marmara baskını, Erdoğan’ın seçim mitinglerinin vazgeçilmezi oldu. Ancak bu süreçte de İsrail ile ilişkiler tam tıkırında devam ediyordu ve iki ülkenin ticaret hacmi 3’e katlanmıştı.

MAVİ MARMARA ÇARKI

Mavi Marmara saldırısı sonra Türkiye’de İsrail hakkında davalar açıldı, tazminat istendi. Fakat 2016 yılında Türkiye, İsrail ile yeniden yakınlaşmaya başladı ve Mavi Marmara Davası 9 Aralık 2016’da düşürüldü. Tazminat isteği ise yerine getirilmedi, sadece Türkiye’deki bir derneğe “kan parası” anlamına gelebilecek, 20 milyon liralık bir bağış yapıldı. İsrail ile varılan mutabakata Mavi Marmara’nın organizatörlerinden İHH’nin tepki göstermesi üzerine Erdoğan, “Oraya giderken dönemin başbakanına mı sordunuz” deyiverdi.

MISIR KRİZİ VE RABİA İŞARETİ

30 Mart 2014 yerel seçimleri ve 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi ise AKP’nin yeni argüman arayışı ise Mısır’da bulundu. “Arap Baharı”yla halkın Hüsnü Mübarek’i devirmesinin ardından Müslüman Kardeşler’in (İhvan) adayı Muhammed Mursi iktidara geldi. Ancak daha sonra 2013 yılında General Abdulfettah Sisi, Mursi’ye karşı askeri darbe gerçekleştirdi. Eylemlerde öldürülen İhvan üyesi Muhammed el-Bilteci’nin kızı Esma ve Rabia işareti Erdoğan ve AKP’nin seçim meydanlarındaki yegane argümanı oldu. Ancak çok geçmeden AKP tekrar, Mısır ile ticari ilişkileri başlattı.

MÜLTECİ ŞANTAJI

2011 yılından beri Suriye krizi ve mülteciler meselesini seçimlerde argüman olarak kullanan AKP, bunu en fazla 7 Haziran 2015 genel seçimleri öncesi gündeme getirdi. Mülteci meselesi üzerinde Avrupa Birliği’ne yüklenen Erdoğan, sık sık “Açarız kapıları” tehdidinde bulundu. Ayrıca Suriye politikası üzerinden de Rusya ile ipler geriliyordu. Fakat Rus uçağının 24 Kasım 2015’te düşürülmesi seçimlere yetiştirilmedi! Onun yerini 2016 tarihinde Rusya ile yapılacak pazarlıklar sonucu satılacak olan Halep vardı. Oradaki mağduriyet AKP için seçimlerin malzemesi oldu.

HOLLANDA VE ALMANYA KRİZLERİ

Erdoğan rejimi, 16 Nisan referandumu öncesi de dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı Kardak Adası'na göndererek, Yunanistan ile kriz arayışına gitti. Ancak istenilen verim alınamayınca Ermenistan hattında bir sorun arayışına gidildi. Azerbaycan’ın Ermeni askerlere taciz ateşinden de yeterli verim elde edilemeyince Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Münih Güvenlik Zirvesi’nde İran’a yönelik söylemleri krizin eksenini güneydoğuya kaydırdı. Ancak İran’ın sert tepkisi üzerine yönünü batıya çeviren seçim ayarlı kriz arayışçıları Almanya ve Hollanda yolunu tuttu.

İSRAİL'LE SUNİ KRİZ ARAYIŞI

24 Haziran seçimlerinde de ABD'nin Suriye'deki varlığıyla anti-emperyalistlik oyununu sahneleyen Erdoğan rejimi, bugünlerde ABD'nin Suriye'den çekilme kararı sonrası da Acele etmeyin dedi. Ancak Astana'daki ortakları Rusya, İran ve Şam'ın tepkisinden çekinen Erdoğan, suni kriz arayışını İsrail sahasında sürdürüyor.