'Güven ciddi sağlık sorunları yaşıyor ama sürdürmekte kararlı'

Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için 45 gündür açlık grevinde olan Leyla Güven'in avukatları ciddi sağlık sorunları yaşadığını belirtti. Avukatlar, Güven'in talepleri karşılanana kadar eylemini devam etmekte kararlı olduğunu söyledi.

Kürt Halk Önderi  Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecridin kaldırılması  Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 45 gündür açlık grevini  sürdüren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in avukatları, müvekkillerinin durumuna ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi..

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi’nde düzenlenen toplantıya, Güven’in avukatları Şivan Cemil Özen, Serdar Çelebi ve Reyhan Yalçındağ katıldı. 

Yalçındağ, Güven’in durumuna ilişkin sorumlulukları gereği kamuoyunu bilgilendirmek amaçlı açıklama yapacaklarını söyledi. Meslektaşları tarafından 30’uncu günde yapılan açıklamada, Güven’in sağlık durumunun ilk kritik aşamada olduğunun belirtildiğini dile getiren Yalçındağ, 45’inci günde başka bir kritik aşamada olduğunu vurguladı. 

‘GÖRÜŞMELERE ÇIKABİLECEK DURUMDA DEĞİL’

Paylaştıkları bilgilerin, Güven ile birebir yaptıkları görüşmeler ve müvekkilleriyle aynı koğuşta kalan diğer tutsakların beyanları esas alınarak hazırlandığını belirten Yalçındağ, “Grevin 45’inci güne girmesinden dolayı kendisi, doğal olarak bütün görüşmelere artık çıkabilecek durumda değildir. Nitekim, dün kendisiyle görüşme gerçekleştirmek isteyen arkadaşlarımız kendisinin yürüme güçlüğü ve halsizlik durumundan kaynaklı görüşmeyi gerçekleştiremedi. Dolayısıyla, yanındakilerle bir görüşme yapmış durumundayız” dedi.  

Yalçındağ, Güven’in sağlık durumuna ilişkin kaygılarından dolayı Diyarbakır Tabip Odası’na (DTO) başvuruda bulunduklarını kaydetti.

DTO’nun, açlık grevinin geldiği kritik aşamayla ilgili bir tüzel kişilik olarak sürecin takipçisi olacağını kendilerine bildirdiğini söyleyen Yalçındağ, “Nitekim Diyarbakır Savcılığı ile bir görüşme yapma taleplerini iletmişlerdir. Savcılığın bu randevu talebine Pazartesi günü olumlu yanıt vereceğini bekliyoruz, temennimiz bu yönde. Geldiğimiz aşama, göz önüne alındığında müvekkilimizin sadece cezaevi doktoru tarafından değil; aynı zamanda bağımsız bir hekim grubu tarafından yakın takibe alınması gerektiğini bir kez daha paylaşıyoruz” diye  belirtti. Yalçındağ, Bakanlık düzeyinde girişimlerde bulunmaları için Türk Tabipleri Birliği’ne (TTB) de talepte bulunduklarını dile getirdi.

‘CİDDİ SAĞLIK SORUNLARI YAŞIYOR’ 

Açlık grevlerine yabancı olmayan bir coğrafyada yaşadıklarını vurgulayan Yalçındağ, “Bu anlamda herbirimiz için kaygı verici bir süreç olduğunu ifade edelim. Bizlerin, açlık grevine dair hafızası; iyi bilgilerle, iyi tecrübelerle dolu değil. Son derece ciddi hak kayıpları, can kayıpları, telafisi imkansız hasarlarla dolu bir geçmiş var bununla alakalı” diye konuştu. 

Güven’de ciddi şekilde uykusuzluk, baş ağrıları, baş dönmesi, halsizlik, yürümede güçlük çekme, tansiyon düşüklüğü, konuşmada zorlanma, ciddi mide krampları yaşadığını  ifade eden Yalçındağ “55 yaşında bir kadından, anneden, siyasetçiden bahsediyoruz. Dolayısıyla; 45 günden sonrasını kaldırabilecek bir yaş ve sağlık durumunun olmadığını ifade etmemiz gerekiyor” dedi. 

‘TALEBİ GERÇEKLEŞMEDİĞİ SÜRECE DEVAM EDECEK’

Güven’in açlık grevine girmesindeki talebinin anayasal, hukuki ve ülkelerinin tarafı oldukları uluslararası sözleşmelerin yerine getirilmesine dair bir talep olduğuna dikkat çeken Yalçındağ, “Bunu bir kez daha kamuoyuna hatırlatmak gerekiyor. Yasaya uygun olmayan, aykırı bir talep değildir. Bizlerin avukat olarak devletlerin hukuka, kendi anayasasına, mevzuatına, imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelere uyma sorumluluğu ve yükümlülüğünü hatırlatmak gibi bir görevimiz vardır. Güven’in talebi, devletin kendi anayasalarına uymasıyla ilgili bir taleptir” şeklinde konuştu.

Güven’in bilinç durumunun son derece açık olduğunu da vurgulayan Yalçındağ, “Kendisiyle yaptığımız görüşmede de iradi olarak bu açlık grevi kararı aldığını ve bu anlamda İmralı Cezaevi’nde vasi, aile ya da avukatları tarafından herhangi bir görüşme gerçekleşmediği sürece açlık grevini sürdüreceğini iletti” diye konuştu.