Hatay'da ayakkabı üretimi durma noktasına geldi

Türkiye’nin ayakkabı ihtiyacının %25’ini karşılayan Hatay’da, ayakkabıcılar iflasın eşiğinde.

Türkiye’nin ayakkabı ihtiyacının yüzde 25’ini karşılayan Hatay’da sektör kepenkleri indirmek üzere. 400 ayakkabıcının olduğu Ayakkabıcılar Sitesi’nde günlük 20-25 bin çift ayakkabı üretimi yapılıyor. Türkiye geneli özellikle erkek ayakkabı üretiminde sektörden %25 pay alan Hatay’da, 15 bin kişi geçimini ayakkabı sektöründen sürdürüyor. Biz de bu süreci hem işçisinden hem de toptancısından dinledik.

Ayakkabının derisinden ipliğine, çivisine dek her parçasının dolar olduğunu belirten ayakkabı toptancısı Aytunç Tekin, "Doların yükselmesiyle başlayan süreç bizi perişan etti. 44 yıldır bu işi yapıyorum. Zorlu zamanlar da geçirdik. Ama hiçbir süreç bu sefer ki kadar kötü değildi. 60-70 TL bot fiyatı almıştım. Sonraki süreçte 110 TL’ye çıktı. Altından kalkamadık. Üretim düştü" dedi.

‘AYAKKABICILIK MESLEĞİ BİTME NOKTASINA GELDİ’

Bir ayakkabıda 25 kalem olduğunu, bunların hepsinin ayrı ayrı zamlandığını vurgulayan Tekin, "6 TL’ye aldığım ayakkabı tabanı şu an 12 TL. Dolayısıyla maliyet yükseliyor. Maliyetin yükselmesiyle toptan satış yükseliyor. Zincirleme bir fiyat artışı yaşanıyor. Ama ben ayakkabı fiyatı yüksek diye satış yapamıyorum, elimde kalıyor" şeklinde konuştu.

“Çivisinden yapıştırıcısına kadar her şey zam gördü ama biz satışa zam yapamıyoruz çünkü elimizde kalıyor" diyerek son 7 yıllık Suriye savaşından beri sektörün büyük darbe aldığını belirten Tekin, savaştan önce Suriye, Ürdün, Lübnan başta olmak üzere Arap ülkelerinin ayakkabı ihracatının büyük kısmının Hatay’dan karşılandığını belirtti. Ortadoğu’ya ihracatın durmasıyla ciddi bir yara aldıklarını, düşe kalka ayakta durmaya çalıştıklarını söyleyen Tekin, son birkaç aydır Dolardaki iniş çıkışla ayakkabıcılığı bırakma noktasına geldiğini belirtti.

‘KİME SIĞINALIM’

Bir diğer sıkıntılarının ellerinde kalan çekler olduğunu vurgulayan Tekin, devamla şöyle konuştu: "Bizim sektörde nakit dönmez. Örneğin; 50 bin TL’lik anlaşma yaptım. Bunun 10 bini nakit alınır işçinin parasını ödemek için gerisi açık hesap çek yazılır. Şimdi piyasanın güvensizliğinden kaynaklı kimse çekle çalışmak istemiyor. Bende de nakit yok nasıl yapacağım. Dolayısıyla üretim yapamaz duruma geliyorum."

Büyük ayakkabı firmalarının iflas anlaşması ilanlarıyla birçok küçük ve orta seviyeli ayakkabı firmasının batma noktasına geldiğine de vurgu yapan Tekin, "Birçok ayakkabı toptancısı büyük firmalara fason çalıştırır. Hepsinin kasasında 100-200 binlik çek var. Firma iflas anlaşması ilan edip, devlete sığınıyor hiç kimseye ödeme yapmıyor. Peki, biz ne yapalım, kime sığınalım?" diye konuştu.

KRİZDEN EN ÇOK AYAKKABI SEKTÖRÜ ETKİLENİYOR

Ayakkabıcılığın Hatay’ın belkemiği olduğunu fakat Suriye savaşıyla birlikte bozulan ekonominin en çok ayakkabıcılığı etkilediğini söyleyen ayakkabı toptancısı Sadık Atun, "Doların yükselmesini fırsata çevirdiler. 165 TL aldığım taban ilacı şu an 200 TL. Derisi ayrı zam yedi, ipliği ayrı. Şimdi ben de ayakkabıyı maliyetin üstüne kâr ekleyip satışa sunuyorum ama ayakkabı fiyatı yüksek diye elimde kalıyor” dedi.

Devletin küçük esnafı korumadığını, elini hep büyük esnafa uzattığını söyleyen Altun, devamla şunları aktardı: "Kasamda 200 bin TL’lik Beta ayakkabı çeki var. Beta konkordato ilan etti ödemelerden kurtuldu. Şimdi ben bu ödemeyi kimden alacağım. Beta bana ödeme yapacak ki ben de elemanın parasını ödeyeceğim, dükkanı çevireceğim. Şimdi neredeyse kepenk indirecek durumdayım."

‘PİYASA ÇEKLER SAYESİNDE DÖNÜYORDU’

Ayakkabının çek işiyle döndüğünü fakat piyasanın durumundan kaynaklı kimsenin kimseye itimadının kalmadığını vurgulayan Altun, birçok esnafta vadesi gelmemiş çek olduğunu, çeklerin ellerinde patladığında ve birçoğunun kendisi gibi kepenk indirme seviyesine geleceğinin altını çizdi. Altun ayrıca bazı firmaların iflas etmediği halde sırf borçları ödememek için iflas anlaşması ilan ettiğine dikkat çekerek, "Yeşil kundura büyük bir ayakkabı firması. Arabasının bir tekeriyle benim dükkanı satın alır. Şimdi bu firma iflas anlaşması ilan ediyor. Devlet de kabul ediyor. Şimdi onlar mı daha mağdur elemanın parasını ödeyemeyen ben mi? Devlet buna bir denetim getirmeli" şeklinde konuştu.

Devletin esnafa verdiği destek kredilerinin de büyük esnafın işine yaradığını belirten Altun, konuşmasını şu sözlerle noktaladı: "Devlet kredi şartı olarak, bağkur borcu istemiyor. Yok, şu kadar sigortalı işçi çalıştırın öyle kredi verelim diyor. Borçsuz esnaf mı var? Bunları yapabilsem kredi istemem zaten. Devlet bunda bile büyük esnafı gözetiyor."

‘DOLARIN YÜKSELİŞİNİ HÜCRELERİMİZE KADAR HİSSETTİK’

Ayakkabı deri toptancısı Abdullah Çelen ise, ayakkabı ve dericilerin açık hesap, güvene dayalı çalıştığını belirterek, ayakkabı toptancısının çekinin ödenmemesinin kendilerini doğrudan etkilendiğini söyledi. Çekin bir yaptırımı, bankada karşılığı olması gerektiğinin altını çizen Çelen, büyük firmaların kafalarına göre iflas anlaşması ilan etmemesi için devletin düzenleme yapması gerektiğini vurguladı. Dolardaki yükselmeyle krizi hücrelerine kadar hissettiklerini belirten Çelen, deri alım-satım işinin tamamen Dolar üzerinden olduğunu tüm esnaflar gibi kendisinin de piyasadan alacağı olduğunu söyledi.