HDP: İktidar Kürt dilini tamamen yok etmek istiyor!

HDP, "Devlet, pratikleriyle Kürt dilini kriminalize ederek tamamıyla ortadan kaldırmak istemektedir. Kürt dili üzerindeki baskıları kabul etmiyoruz" dedi.

HDP Dil, Kültür, Sanat ve Eğitim Politikaları Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Salim Kaplan, yazılı açıklama yaparak, "Kürt dili üzerindeki baskıları kabul etmiyoruz" dedi.

Açıklamada, "İktidara geldiği günden beri Kürt diline ve kültürüne karşı ayırımcı, ötekileştirici yaklaşımını sürdüren ve dönemin ruhuna bağlı olarak esnek yaklaşımlar gösteren mevcut iktidar, son yıllarda Kürt diline karşı düşmanca bir tutum sergilemektedir" denilerek, şunlar kaydedildi:

'KÜRT HALKINA YAPILMIŞ BİR SAYGISIZLIKTIR'

"Özellikle kayyımlar eliyle kültür kırımına girişen hükümet, Kürt dil ve kültür kurumlarının neredeyse tümünü kapatmış ve Kürt dilini kamusal alandan tamamıyla dışlamaya çalışmıştır. Kürtçe sokak ve park isimlerini değiştiren, Kürt basın kuruluşlarına davalar açan ve yoğun bir asimilasyon pratiği sergileyen iktidarın, son dönemlerdeki uygulamaları tam bir faşist rejim gerçekliğine dönüşmüştür.

Kürt diline ve kültürüne karşı yasakçı ve inkarcı tutumunu devam ettiren iktidardan güç alan Elazığ Ceza İnfaz Müdürlüğü, geçtiğimiz günlerde Hakkari Milletvekilimiz ve DTK Eş Başkanı Leyla Güven, Diyarbakır İl Eşbaşkanımız Hülya Alökmen Uyanık ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkan Yardımcısı Fethiye Ok Çiçek’in de arasında bulunduğu 9 kadın tutuklu hakkında disiplin soruşturması başlattı. Aynı şekilde geçtiğimiz günlerde Eş Genel Başkan Yardımcımız Tuncer Bakırhan ve Grup Başkan Vekilimiz Meral Danış Beştaş’ın Elazığ’daki halk buluşmasında çalınan bir şarkı nedeniyle park işletmesi 30 gün süreyle mühürlendi.

1960’larda Kürtçe konuşana para cezası yağdıran, Kürtçe ıslık çaldığı için Apê Musa’ya dava açan, 1980’lerde 'Kürtçe Konuş Çok Konuş' kampanyaları düzenleyen zihniyet ile bugün Leyla Güven ve yoldaşlarına cezaevinde Kürtçe şarkı söyledikleri için disiplin soruşturması açan zihniyet aynıdır. Kürtçe hutbe okuyan imamlara bile hapis cezası veren iktidarın söz konusu yaklaşımı değişmedikçe bu topraklara demokrasi ve özgürlüğün gelmesi olanaksızdır.

Devlet, bu pratikleriyle Kürt dilini kriminalize ederek tamamıyla ortadan kaldırmak istemektedir. 1990’larda Kürtçe kasetleri toprak altına gömdüren iktidar, bugün Kürt dilini bir suç unsuru haline getirerek insanlığa karşı suç işlemektedir. Bizler HDP olarak, Kürt halkının kültürüne ve diline yapılmış her türlü saldırıyı bizzat halkın kendisine karşı yapılmış bir saldırı ve bir saygısızlık olarak görüyoruz."

HDP, açıklamasının sonunda ise şu mesajları verdi: "Dili özgürleşmemiş bir toplumun kendisi asla özgürleşemez gerçeğinden hareketle, Kürt dili ve kültürü üzerindeki her türlü baskıcı ve ayırımcı tutumun derhal sonlandırılması ve Kürt dili başta olmak üzere bu topraklarda kaybolma riski ile yüz yüze kalmış bütün dillerin özgürce yaşatılması ve geliştirilmesi için mücadele etmeye devam edeceğiz."