HDP’nin demokratik mücadele programının üçüncü aşamanın startı polis ablukası altında İstanbul Bakırköy Meydanı’nda verildi. Halk buluşmasına, HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan, HDP Başkanvekili Saruhan Oluç, HDP milletvekilleri yanı sıra HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut ile HDP Eşsözcüsü Sedat Şenol katıldı.

Açıklamadan saatler önce Bakırköy Meydanı’nı abluka altına alan polis, kaymakam yasağını gerekçe göstererek kitlenin orada toplanmasına engel olmaya çalıştı. Kitle ise bu keyfi uygulamaya, “Faşizme karşı omuz omuza”, “HDP umuttur umut dimdik ayakta” sloganları ile tepki gösterdi.

BULDAN: BU TARİH HALKIN İRADESİNİN GASP EDİLDİĞİ TARİHTİR

Kürtçe ve Türkçe, “Hep birlikte savaşa karşı barış, tecride karşı özgürlük” yazılı pankartların açıldığı alanda gelen HDP Eşbaşkanı Pervin Buldan alkışlarla karşılandı. Herkesi selamlayarak sözlerine başlayan Buldan, bugün demokratik mücadele programının üçüncü aşamasının startını 19 Ağustos tarihine denk getirmelerinin nedenini, “Çünkü bu tarih halk iradesinin gasp edildiğinin tarihidir” diye açıkladı.

‘BU BİR SİYASİ DARBEDİR’

31 Mart seçimlerinde halkın iradesiyle seçilen HDP belediye başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyum atandığını hatırlatan Buldan, “Bu tam da siyasi darbedir. Halkın iradesinin gasp edilmesidir. Sandıkla, seçimle kazanılamayan belediyelerin zorla gasp edildiği tam anlamıyla bir siyasi darbedir” diye konuştu. Bu ilk siyasi darbe olmadığını, daha önce de halkın iradesinin gasp edildiğini, belediye başkanlarının yerine kayyum atandığını ve cezaevine konulduklarını anımsatan Buldan, ancak bütün bu baskılara rağmen 31 Mart seçimlerde halkın bu zihniyeti kabul etmediğini, kayyumları asla tasvip etmediğini açıkça ortaya koyarak tekrar oylarını HDP’ye verdiğini vurguladı.

‘YARIN SEÇİM OLSA HALK YİNE HDP DİYECEKTİR’

Gelinen noktada HDP’nin kazandığı 65 belediyeden 53’ünün gasp edildiğine dikkat çeken Buldan, “Kayyum zihniyeti artık çökmüştür. Kazandığımız belediyelere atanan kayyumların hırsızlığı, yolsuzluğu artık belgelerle açık olarak deşifre olmuş ve belgelenmiştir. O mekanlar, o binalar halka hizmet için değil, hırsızlık, yolsuzluk için şu anda kullanmakta. Bütün bunları belgeleriyle ortaya koymamıza rağmen o belediyelerdeki kayyumlar hala atanmış bir görevli olarak yerlerinde durmaktadır. Yarın Amed, Mardin, Hakkari halkının önüne bir kez daha sandık koyun halkımız bir kez daha HDP diyecektir ve kendi eşbaşkanlarını seçecektir.”

‘KÜRTDE, KADINA, HERKESE DÜŞMAN’

AKP’nin bugün ülkeyi kayyumlarla yönetir hale geldiğini kaydeden Buldan, ülkeyi hırsızlık, yolsuzluk yapan atanmışlarla yönettiğini vurguladı. Bunun nedeninin AKP’nin de zihniyetinin tıpkı atadıkları kayyımlar gibi, hırsızlık, yolsuzluk, haksızlık, usulsüzlük olduğunun altını çizen Buldan, “Evet bu ülkeyi artık yönetemediklerini görüyoruz. Bu ülkeyi kayyumlarla yönetmeye çalışanlar, bu ülkeyi tecrit etmekten başka hiçbir işe yaramayanlar, Kürt’e düşmanlığı, kadına düşmanlığı, Alevi’ye düşmanları, Ermeni’ye düşmanları bir yol haline getirmiştir. Bu ülkede farklılıklarıyla, zenginlikleriyle, çeşitliliğiyle bir arada yaşama hakkını ne yazık ki darbe vurmaktadır. Evet kayyum sadece bir siyasi darbe değildir aynı zamanda halkların bir arada yaşamasına da vurulan bir darbedir” dedi.

‘KÜRTSEN HUKUK YOK, ADALET YOK!’

Buldan, Batman’da bir uzman çavuşun 18 yaşında genç bir kadına tecavüz edip ölümünde neden olmasına rağmen ellerini kollarını sağlayarak dolaşmasına tepki gösterdi. Bugün o uzman çavuşun teslim olduğunun bilgisinin geldiğini aktaran Buldan, şöyle konuştu: “Eğer bu ülkede kadınsan ve bir de Kürt’sen o zaman sana hukuk yok, sana adalet yok, sana demokrasi yok. Bu ülkeyi yönetenler Kürt’te ayrı bir demokrasi, ayrı bir hukuk dayatmaktadır. Daha iki gün önce tecavüze uğradığı için intihar eden genç bir kadın yaşamını yitirdi. Peki ne oldu? Tecavüz eden fail yakalanmadı ve elini kollarını sallayarak aramızda dolaşmaya devam etti. Peki tecavüz eden kim? Bir uzman çavuş. Peki tecavüz eden uzman çavuş olduğu zaman dokunulmazlığı mı var? Eğer bu uzman çavuşun tecavüz ettiği kadın eğer Kürtse burada hukuk ayrı mı işliyor? Biraz önce aldığımız bilgiye göre tecavüz eden fail teslim olmuş. Fakat teslim olmasaydı bu ülkeyi yönetenlerin ve bu ülkedeki savcıların, hakimlerin onu tutuklamaya niyeti yoktu çükü onun dokunulmazlığı vardı. Ve onun tecavüz ettiği insan bir Kürt kadınıydı. Ne olursa olsun biz tecavüz edenleri, baskı yapanları, hukuksuzluk yapanları teşhir etmeye devam edeceğiz.”