HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık, “Yaşamımızı, geleceğimizi, ülkeyi karanlığa sürükleyen AKP-MHP iktidarına karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz” diye seslendi.

ANF’ye konuşan HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin, aslında tüm toplumu etkileyen bir uygulama olduğunu söyledi. Devletin Kürt meselesinde demokratik çözümü reddetmesinin, tüm sorunları büyüttüğünü kaydeden Muazzez Orhan Işık, “Cezaevlerindeki hak ihlalleri, vesayet altındaki yargı, basın üzerindeki baskı, ifade özgürlüğünün olmayışı, işsizlik, ekonomik krizin gittikçe derinleşmesi, insanların açlıktan intihar etmesi, her gün en az üç kadının katledilmesi gibi sorunların tamamı bundan bağımsız değil. Son dönemlerde mafya-çete siyaset üçgeni de aslında yıllardır söylediğimiz kirli siyasetin bir kez daha görünür olmasıdır” dedi.

İktidarın, her çıkmazda ırkçılığı, milliyetçiliği körükleyen söylemlere sığınmasının, aslında çöküş siyasetinin çürümüş kirli ilişki ve politikalarını gizleme, saltanatını sürdürme çabası olduğunu aktaran Orhan Işık, “Tecrit, aynı zamanda hukuku tanımamaktır. Anayasa ve uluslararası sözleşmelere aykırı olarak, yasalarla tanınmış haklarının tanınmaması/gasp edilmesidir. Yargı talimatla hareket ediyor; yasalara göre değil, talimatlara göre karar veriyor” diye konuştu.

Belediyelerin gaspından Kobanê Davası’na kadar örnekleri sıralayan Orhan Işık, çözüm için de şunları söyledi: “Çözüm, tecridin sonlandırılmasıdır. İktidar çökmüştür. Cumhurbaşkanı helallik istemesi, tüm bu zorba, faşist siyasetin sonunun geldiğinin göstergesidir. Yaşamımızı, geleceğimizi, ülkeyi karanlığa sürükleyen AKP-MHP iktidarına karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun demokratik barışçıl yollarla çözülmesini sağlamalıyız. Muhatap Sayın Öcalan'dır ve geçmiş süreçlerde hep beraber gördük. Zor veya imkansız değil.”