Meclis'te gündem dair basın toplantısı düzenleyen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, özellikle Batman'da Türk uzman çavuş Musa Orhan'ın tecavüz ettiği İpek Er'e dikkat çekti.

Tecavüzcünün sanal ağlarda yoğun tepkiler ardından tutuklandığını ancak bir hafta sonra serbest bırakıldığını hatırlatan Oluç, tecavüzcünün “İstediğin yere şikayet et, bana bir şey olmaz” şeklindeki sözlerine dikkat çekti.

Oluç, “İpek Er’in acılı annesi, ‘O devlete ve belindeki silaha güvendi’ dedi. Gerçekten devlet ve iktidar himaye ediyor. Kimi himaye ediyor? Kürde saldıranı, tecavüz edeni himaye ediyor. Eğer Kürt’seniz, ‘size adalet yok’ diyor” dedi.

Oluç, şu soruları yöneltti: "Kimdir Musa Orhan’ı koruyanlar? Bu cezasızlık ve himaye etme politikasının sonucu nereye varacak sormak istiyoruz. Musa Orhan’ın suç ortakları var mı, varsa kimlerdir? Kaç Musa Orhan daha vardır, iktidarın himayesinde olan ve cezasızlık politikasıyla korunan? Yargı neden sahip çıkmıştır?, Asker ve sivil bürokrasi mi, yargı mı korumuştur Musa Orhan'ı?"

"Kürt halkının tekil değil, sistematik bir saldırıyla karşı karşıya olduğunu bir kez daha gördük" diyen Oluç, tahliye kararını kınadı. Oluç, "Onlar iktidarın ve devletin ‘iyi’ çocukları olarak faaliyetlerine devam ediyor. Musa Orhan’ı salan yargı, yargının durumunu gösterdi. Salma gerekçesi ‘kaçma ihtimali’ yokmuş. Bugün cezaevinde tutulan siyasetçiler, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, belediye eşbaşkanlarımız bunların kaçma şüphesi olduğu için mi tutuyorsunuz cezaevinde? Yargıya bunu sormak istiyoruz” şeklinde konuştu.

Koronavirüs salgınına da değinen Oluç, özellikle Batman ve Hakkari'de vahim bir durumun olduğunu belirterek, Sağlık Bakanlığı'nın sorumluluğunu yerine getirmediğine işaret etti.

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Karadeniz'de doğal gaz rezervi "keşfedildiğine" dair açıklamasını da değerlendiren Oluç, “Şapkadan tavşan çıkarma iktidarı haline geldiniz. Her hafta bir tavşan çıkarmanız gerekiyor. Çünkü artık iktidarınızı sürdüremiyorsunuz. İnsanlar başka türlü sizi izlemiyor" dedi.

Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulan “Takviye Hazır Kuvvetleri”ne dikkat çekerek bunun iktidarın bekasını korumaya yönelik olduğunu belirten Oluç, toplumsal muhalefete karşı bu güçlerin kurulduğunu kaydetti. Oluç, “Yüzbinlerce polis, jandarma yetmedi, bekçi kanununu çıkardı. Bu iktidar içeride toplumsal muhalefete karşı her türlü gerginliği, kutuplaştırmayı bir an için uygulamaktan geri durmayacak durumdadır” diye konuştu.

Oluç, iktidarın dış politikası konusunda ise şunları söyledi: “Doğu Akdeniz, Ege, Libya, Suriye ve Kürdistan’da savaş hali var. Bu iktidarın ayakta kalmasının yolu da bu savaş politikasından geçiyor. Komşularımızla barış içinde, tüm kaynak ve imkanlarını ortak olarak kullanmak durumundayız. Bunun için savaşa ihtiyaç yok. Bunun için müzakereye, diyaloga ihtiyaç var."