DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in rehin alınmasına ve KDP'nin savaş politikalarına karşı yapılmak istenilen açıklamaya yönelik polis saldırısı HDP İstanbul İl Örgütü önünde protesto edildi.

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP Milletvekili Musa Piroğlu, HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu’nun katılımıyla gerçekleşen açıklamada Kürtçe yazılı, “ Zaman özgürlük zamanı kahrolsun kardeş kavgası” pankart açıldı.

‘ARKADAŞLARIMIZ BARBARCA GÖZALTINA ALINDI !’

Kitlenin sık sık, “ Bijî berxwedana zindana”, “ Bijî Serok Apo”, “ Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarını attığı eylemde ilk konuşma HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu tarafından yapıldı.

Bugün en demokratik haklarını kullanmak üzere gittikleri Aksaray’da bir araya gelmelerine dahi izin verilmeden polis saldırısına uğradıklarını hatırlatan Uğurlu, “Arkadaşlarımız barbarca bir şekilde gözaltına alındı. Vekilimizi adata yere atarcasına yerde sürüklemeye çalıştılar ve hiçbir şekilde diyaloga bile açık bir kapı bırakmadılar. Oysa biz bugün hem Başur’da yaşananları hem de DTK Eşbaşkanı Leyla Güven şahsına seçilmişlere ve kadın özgürlük mücadelesine yönelik zulmü protesto etmek için bir araya gelmiştik” dedi.

‘LEYLA GÜVEN’İN ALINMASI İKTİDAR KORKUSUNUN GÖSTERGESİ ‘

Tüm baskılara, gözaltılara ve tutuklamalara rağmen sokaklarda olmaya devam edeceklerini vurgulayan Uğurlu, şunları kaydetti:

“ Korkmuyoruz, bizi yerlerde sürüklemelerinden korkmuyoruz. Biz milyonların sesi olmaya devam edeceğiz. Dün gece yarısı Leyla Güven’i apar topar almaları, bu özgürlük, eşitlik, adalet mücadelesinden ve bir arada yaşama kararlığından ne kadar korktuklarını gösteriyor. Sayın Leyla Güven giderken mesajı verdi; içerde veya dışarda fark etmez siyaset yapmaya devam edeceğini vurguladı. Biz özgürlük için bir araya gelmeye ve birleşik mücadeleyi adım adım örmeye devam edeceğiz . Bu gözaltılar, baskılar, işkenceler bizi yıldıramayacak; değil 22 yıl, 222 yıl hapis cezası verseler de Kürt halkı ve sosyalistler mücadele etmeye devam edecek.”

‘TECRİT KIRILANA KADAR MÜCADELE EDECEK !’

DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz de Kürtçe ve Türkçe yaptığı konuşmasında, bugün açık cezaevine dönüşen bir Türkiye gerçeğiyle karşı karşıya olunduğunu vurguladı.

İktidarın freni patlamış bir kamyon misali her yere çarparak tepetaklak olma yolunda olduğunu belirterek Aydeniz, bu zihniyet nedeniyle bugün cezaevlerinde bu kadar hak ihlali ve insanlıkla bağdaşmayan suçların işlediğini kaydetti.

İmralı’da başlayan tecridin bütün cezaevlerine yayıldığının altını çizen Aydeniz, bugün cezaevlerindeki açlık grevlerine ses vermek ve tecridi kırma zamanı olduğunu belirtti.

Tecride ısrarın savaşla, kadın katliamlarıyla, Ortadoğu’da kaosla eşdeğer olduğunu ifade eden Aydeniz, tecrit kırılana kadar mücadelenin hız kesmeden süreceğini vurguladı.

Bu yükü sadece cezaevlerine bırakmamak gerektiğini belirten Aydeniz, bu mücadeleyi her yerde yükseltmek gerektiğini söyledi.

‘KÜRTLERİN ULUSAL BİRLİKLERİNİ OLUŞTURMASI ELZEMDİR !’

Bugün her sözünü Kürtlere düşmanlık üzerine kuranların faşizmi kurumsallaştırmaya çalıştığını kaydeden Aydeniz, bugün bu düşmanlıkta sınır tanımayanların Kürtlerin nerede bir kazanımı varsa oraya saldırdığını hatırlattı.

Ortadoğu’da Kürdistan’ın kalbinde bir savaş yürütüldüğünü anımsatan Aydeniz, “Kürtlerin kazanımlarını öyle hegemonik güçlerin istediği zaman yok edecek kazanımlar değil. Kürtler verdikleri mücadeleler sonunca Kürdistan’ın dört parçasında kazanımlar elde ettiler ve bu kazanımlar kalıcılaştırmak için ulusal birliklerini oluşturması elzemdir. Eğer Kürtler kendi aralarında ulusal birliklerini oluşturmazlarsa o zaman kazanımları yerle bir edilir. Gün tecridi kırma, özgürlüğe kavuşma günüdür” dedi.

‘BİZ BÜYÜK BEDELLER ÖDEYEREK GELDİK !’

HDP Milletvekili Musa Piroğlu ise, dün uyduruk bir mahkeme kararıyla DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in tutuklanmasının ve bugün Aksaray'da polisin tavrının bir kere daha bu iktidarın gözünü nasıl kararttığının göstergesi olduğunu vurguladı.

İktidarın ayakta kalmak, varlığını sürdürmek, bu yağma ve talan düzenini sürdürmek için Kürt halkına ve onun üzerinden Türkiye’deki tüm demokratik güçlerine azgınca saldırdığını kaydeden Piroğlu, “Bu saldırıların muhatabı sadece Kürt halkı ve HDP değildir. Bu saldırının muhatabı bu ülkedeki bütün yoksullar, ezilenler, işçiler ve demokrasi güçleridir. Çünkü biz bunların binlercesini daha yaşayarak geldik, biz ağır bedeller ödeyerek geldik, devletin bütün saldırılarını göğüsleyerek geldik. Ne Leyla Güven diz çöker, ne biz geri çekiliriz” ifadelerini kullandı.