Polisin darp ettiği Orman: Mesleğimiz yumruklanıyor

Suruç anmasında polislerin yumruk atarak darp ettiği gazeteci Emre Orman, kendisine atılan yumruğun şahsına değil mesleğine yapılan bir saldırı olduğunu belirterek, "AİHM’e kadar gideceğim. Asla pes etmeyeceğim" dedi.

Urfa'nın Suruç ilçesinde DAİŞ'in bombalı saldırısında 33 kişinin yaşamını yitirmesinin 6. yılında İstanbul Kadıköy'de gerçekleşen anmaya polis saldırmıştı. Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı saldırıda basın mensupları da darp edildi. Onlardan biri de serbest gazetecilik yapan gazeteci Emre Orman. Altı yıldır muhabirlik yapan Orman, çok sayıda toplumsal eylemde haber takibi yapan bir muhabir. Daha önce sosyal medya paylaşımları nedeniyle hakkında dava açılmış ve tutuklanmıştı.

Orman’a saldıran polislerin görüntüleri sosyal medyada yayınlandı. Yine başka bir gazetecinin çektiği görüntülerde onlarca polis Orman’ı ablukaya alıyor ve içlerinden biri yumruk atıyor. Mesleki hayatı boyunca daha önce böylesi bir saldırı ile karşılaşmadığını, kendisine atılan yumruğun şahsına değil mesleğine olduğunu söyleyen ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’na başvurarak darp raporu alan Orman, kendisine yumruk atan polisten şikayetçi olacak.

ANF’ye konuşan Orman, Türkiye'de her geçen gün gazetecilere yönelik saldırıların arttığını ancak son birkaç ayda bu saldırının başka bir boyut kazandığını savundu. Orman, "Bana uyguladıkları şiddet gazetecilere uyguladığı şiddetin son noktasıydı ve verdiği mesaj da tam olarak buydu. Benim, alandaki bir çok gazetecinin kendisine atılan bir yumruk oldu bu. Ben de buna karşı sessiz kalmayacağım" dedi.

BİZİ DÖVEREK İNSANLARA MESAJ VERİYORLAR

Basın özgürlüğü sıralamasında Türkiye, 182 ülke içinde 157. Sırada. 114 gazeteci tutuklu, 11 binden fazlası ise işsiz. Rakamlar böyleyken Orman da bunları destekleyen ifadelerde bulunarak son zamanda alanda yaşadıkları sorunları Amerika'da ırkçı bir saldırıyla öldürülen George Floyd’un öldürülme anının çekilmesiyle benzerlik gösterdiğini belirtti. Tıpkı Floyd gibi geçtiğimiz ay Onur Yürüyüşünde gazeteci Bülent Kılıç’ın boğazına basılması olayını da hatırlatan Orman, "Bugüne baktığımızda Bülent’ten özür dileyen emniyet Suruç eyleminde vardı.

Bizzat Kadıköy emniyet müdürü tarafından hedef gösterildik ve vahşice saldırıya uğradık. Altı yıldır bu işi yapıyorum ancak Gezi’den beri böyle bir şey yaşamadık, yaşamadım. Genellikle denk gelirse ‘tekil döveriz’ mantığıyla yaklaşırlardı. Yerden aldığı sopayla insanları dövdüler. Bu bir mesajdı, herkesin bildiği bir mesaj. 'Baskı daha da artacak sen misin sokağa çıkan, seni biraz da insanların içinde döveyim ki etraftan izleyenler de korksun’ mesajı" diye konuştu.

MESLEĞİMİZİN BOYNUNA BASILIYOR, YUMRUKLANIYOR

“Diziyle polisler boynumuza basıyor” diyen Orman sözlerine şöyle devam etti: "Plastik mermiyle kalkanlar üstümüze geliyorlar bizzat beni yumrukladılar. Bu saldırıların daha da artacağını düşünüyorum. Gazetecilere yönelik saldırıya bazen ara verirler, basına yönelik şiddet yok diye açıklamalarda bulunmak için. Halbuki genelgelerin çıktığı zamanlarda bir insanlar saldırıya uğruyor. Suruç anması örneğinde yerlerde insanları sürüklediler. Bu anları görüntüleri çeken gazetecileri özellikle ablukaya aldılar. Bizi tanımalarına rağmen ‘kimsin’ diye tartaklıyorlar. Onlarca polis beni dar bir alana sıkıştırıp şiddet uyguladı, ki haberi takip etmek için oradaydım. Alandaki emniyet müdürleri de bizleri bütün etkinliklerden tanır."     

Yaşadıklarından sonra Suruç’ta çocuklarını kaybeden ailelerin kendisini aradığını ve geçmiş olsun dileklerinde bulunduklarını aktaran Orman, Türkiye'de gazetecilik yapmanın diğer bir yönünün de iç içe geçmiş bir bağdan oluştuğunu savunarak, "Suruç'ta ölen Polen benim de arkadaşımdı. Türkiye’de haklının yanında olmak böyle bir şey. Haklının yanında dururken de onların yaşadığı sorunları dillendirmek özgür basının geleneği. Aslında bizim karşılaştığımız saldırıların temeli de bu. Bir bağ kuruyorum. Savunduğum, inandığım bağ var" dedi.

ŞAHSIMA DEĞİL MESLEĞİME DAİR BİR SALDIRIDIR

Anmada şiddete uğrayan gazeteciler ve eylemciler ile beraber şikayet süreci yürüteceklerini aktaran Orman, darp raporu aldıklarını ve mahkemeye gideceklerini söyledi. "Sendikalarla ortaklaşıp suç duyurusunda bulunacağız" diyen Orman konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Saldırı sırasında görüntülere ulaştık yine bir gazetecinin çektiği. Yumruk atan polislerin kask numaraları da var. Genel de yalanlıyorlar ancak şiddeti uygulayan polislerin açık görüntüleri elimizde. Olmasa dahi AİHM’e kadar gideceğim. Ben asla pes etmeyeceğim. Onlar saldırıyorlar madem ben de hukuk yollarını deneyerek hakkımı savunacağım. Çünkü bu benim şahsıma değil mesleğime dair bir saldırıdır."