Taşdemir: Abdullah Öcalan'ın sesi halkın umududur

HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin temel nedeninin Kürt sorununa çözüm taleplerinin engellenmesi olduğunu belirterek, "Abdullah Öcalan'ın sesi halkın umududur" dedi.

Türkiye ve Kürdistan cezaevlerindeki siyasi tutsaklar 27 Kasım 2020 yılından bu yana Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik tecridin sona ermesi için süresiz-dönüşümlü açlık grevi eylemindeler. HDP Ağrı Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a yönelik ağır tecridi ve devam eden açlık grevi direnişlerini değerlendirdi.

Kürt Halk Önderi Öcalan'ın tecrit edilmesinin temel nedeninin Kürt sorununa çözüm taleplerinin engellenmesi olduğunu söyleyen Taşdemir, "Ülke AKP hükümetinin politikaları nedeniyle kriz içinde. Bu kriz ve kargaşa Kürt sorunuyla da bağlantılı. Türkiye'de Kürt sorunu var, Abdullah Öcalan'ın tecrit edilmesiyle amaç Kürt sorununun tartışılmaması, barışçıl çözümlere ve toplumun bu konudaki taleplerinin dile getirilmesine engel olmak.

Devlet neden Kürt sorununun çözülmesini istemiyor? Kürt sorunu çözüldüğünde ülke rahat bir nefes alacak ve bu soykırımcı karanlık sistem yıkılacaktır. Türkiye'yi karanlığa sürükleyen güçler yargılanacak, ülke huzura kavuşacak ve çetelere yer kalmayacak. Bu yüzden tecridi derinleştiriyorlar. Türkiye'de Kürt sorunu çözülene kadar ülkedeki kriz derinleşerek büyüyecek" diye konuştu.

TECRİT HERKESİ ETKİLİYOR

Kürt sorununu çözebilecek kişinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olduğunu vurgulayan Taşdemir, "Tecrit kalktığında ve Abdullah Öcalan'ın sesi halka ulaştığında Türkiye barışa kavuşacaktır. 50 yıldır çözülemeyen sorunlar Abdullah Öcalan'ın emekleri ile bir yılda çözüldü. Abdullah Öcalan'ın sesi halkın umudu ve huzurudur. Çözüm sürecinde tüm dünya buna şahit oldu. Kürt sorununun çözümünün muhatabı Abdullah Öcalan'dır. Kürt sorunu zulüm, tutuklama ve öldürme politikalarıyla çözülemez. Kürt halkı, her halk gibi özgür bir kimlik ve ortak bir yaşam talep ediyor. Bu talep de Abdullah Öcalan'ın muhataplığı ile gerçekleşir.

Tecridin ne kadar derin olduğunu, savaşın bugün geldiği boyuttan da anlıyoruz. Türkiye halkını aldatmak ve Kürtleri hedef haline getirmek için her şeyi yapıyorlar. Bu devlet politikalarını boşa çıkaranlar da Kürt halkıdır. Bu yüzden sürekli Kürtlere saldırıyor ve Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi derinleştiriyorlar. Abdullah Öcalan 22 yıldır tecritte ve bu tecrit herkesi etkiliyor" ifadelerini kullandı.

TECRİT KIRILMADIKÇA ÇÖZÜM OLMAZ

Türkiye ve Ortadoğu'daki sorunların çözümünün tecride bağlı olduğuna dikkat çeken Taşdemir, devamla şunları belirtti: "Tecrit kırılmadıkça Türkiye'de ve Ortadoğu'da çözüm olmaz. Bu nedenle tüm halklar tecride karşı net, kararlı bir duruş sergilemeli ve bunun için harekete geçmelidir. Tecridin kırılması demek Türkiye'deki savaşın sona ermesi demektir. Bu durum Ortadoğu'da mevcut sistemlere karşı üçüncü bir hattı ortaya çıkacaktır. Tecridin kırılması aynı zamanda demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmanın da yolunu açıyor. Tecrit kırıldığın da, Abdullah Öcalan'ın sesi halka ulaştığında toplum rahat bir nefes alacaktır. Tecridi kırmak barış inşasıdır diyoruz."

AÇLIK GREVLERİ

Cezaevlerinden devam eden açlık grevi eylemlerine de değinen Taşdemir konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Umarım açlık grevinde olan tutukluların durumu 2019 yılındaki kadar ciddileşmeden meşru talepleri karşılanır, tecrit sona erer, avukatları ve ailesi Abdullah Öcalan ile diğer tutuklularla görüşmelere başlar. Tecridi sona erdirmek için tutsakların sesinin duyulması gerekir. Cezaevlerinde tutsaklar üzerlerine düşen görevlerini yerine getiriyorlar. Bizler de dışarıda onların sesi olmalıyız. Tutsaklara yönelik baskılar artıyor. Son zamanlarda birçok tutsak ailesi bizi ziyaret ederek, cezaevlerindeki hak ihlallerini anlattı. Tüm baskılara rağmen tutsaklar tecridin ve hak ihlallerinin sona ermesi için açlık grevindeler. Bizler de dışarıda tutsakların sesi olmalıyız."