DBP Demokratik Yerel Yönetimler Birliği ve KJA'ya yönelik operasyon kapsamında 13 Nisan 2016'da tutuklanan Yerel Yönetimler Birliği Eş Başkanı Çimen Işık, DBP eski PM üyeleri Pero Dündar, Yusuf Koyuncu, Turan Genç ve Abdullah Cin ile DBP üyeleri Mehmet Taha Burakmak, İbrahim Durmuş, Serdar Tursun'un da bulunduğu 8’i tutuklu 27 Kürt siyasetçi hakkında açılan davanın yargılanmasına devam edildi. 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Kürt siyasetçiler, geçmişte yürüttükleri siyasi faaliyetleri nedeniyle “Örgüt kurma ve yönetme” suçlamasıyla 22,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Bu davada tutuklu olan Kürt siyasetçilerin tamamının katıldığı duruşmada başka bir davadan Manisa Cezaevi'nde tutuklu olan Orhan Karaca da mahkemeye getirildi. Duruşmaya tutuksuz yargılan bazı sanıklar da hazır bulundu. 

‘DBP’NİN FAALİYETLERİ YASADIŞI GÖSTERİLMİŞ’

Dava dosyasına gelen evraklar okunmasıyla başlayan duruşmada, Kürt siyasetçileri savunmalarına Kürtçe yaptı. İlk olarak tutuksuz yargılanan Suzan Erik savunma yaptı. Davanın hukuki değil siyasi olduğunu ifade eden Suzan Erik, günlük yaşamlarındaki konuşmalarında geçen kitap ve yemek sözcüklerinin “bomba” ve “silah olarak gösterildiğini söyledi. Kitabın “bomba” olarak gösterildiği yerde nasıl konacaklarını soran Erik, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini istedi. Mehmet Taha Burakmak ise, kaldıkları Bolu F Tipi Cezaevi’nden çok kötü şartlarda Amed’e getirildiklerini ifade ederek, “2 gündür bize yemek verilmedi. Ayakta durmakta bile zorlanıyorum. Hakkımdaki suçlamalar asılsız ve temelsizdir” diyerek tahliyesini talep etti. Abdullah Cin ise, çok zor ve insani olmayan koşullarda Amed’e getirildiklerini belirterek, “Hakkımızda ifade veren gizli tanık ifadelerinin hiçbir hukuki geçerliliği yok. Hepsi asılsızdır. Bu asılsız iddialarla kendimizi nasıl savunalım. 500 sayfalık iddianamede DBP’nin yasal ve demokratik faaliyetleri yasadışı olarak gösterilmişti. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Serdar Tursun, Yusuf Koyuncu, Orhan Karaca, İbrahim Durmuş’un savunmalarında haklarındaki suçlamaları ret ederek, tahliyelerini istedi.

GİZLİ TANIK İFADE VERMEDİ

Davanın esası hakkında görüşünü açıklayan duruşma savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Ardından avukatlar yaptıkları savunmalarda, müvekkillerinin asılsız ve hukuksuz suçlamalar nedeniyle yargılandığını ve müvekkillerinin DBP’de siyasi faaliyet yürüttüğü siyasi faaliyetlerinin yargılaması konusu yapıldığını belirtti. Avukatlar, müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti. Mahkeme başkanı, "Cesur yürek" isimli gizli tanığın davada tanıklık yapmaktan çekildiğini söyleyerek, gizli tanığın tanık koruma programından çıkarıldığını söyledi.

Savunmaların ardından ara kararına açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu Kürt siyasetçiler, Turan Genç, Çimen Işık, Pero Dündar, İbrahim Durmuş, Serdar Tursun, Abdullah Cin, Mehmet Taha Burakmak ve Yusuf Koyuncu’yu adli kontrol ve yurtdışına çıkış yasağı tedbirleriyle tahliye kararı verdi. Dava dosyasındaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı Kasım ayına erteledi.

Amed’deki Cumhuriyet Başsavcılığı, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Demokratik Yerel Yönetimler Birliği Eş Başkanı Çimen Işık, DBP eski PM üyeleri Pero Dündar, Yusuf Koyuncu, Turan Genç, Olcay Kanlıbaş ve Abdullah Cin, HDP Genel Saymanı Hüseyin Yılmaz ile kapatılan KJA üyesi Zozan Toprak’ın bulunduğu 27 Kürt siyasetçi hakkında “örgüt yöneticisi oldukları” iddiasıyla 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle dava açtı. 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 456 sayfalık davanın iddianamesinde yer alan telefon dinlemelerinde suç unsuru bulamayan savcı, günlük yaşamda kullanılan dergi kelimesini "bomba", kitabı "uzun namlu silah", mektubu “bombalı ve silahlı eylem”, soğanı “el bombası”, ekmeği “roketatar” ve suyu “Molotof yapımında kullanılan benzin” olarak gösterdi. Davanın ilk duruşmasında tutuklu sanıklardan Rıdvan Sincar, Olcay Kanlıbaş ve Suzan Toprak tahliye edilmişti.