İhanet ve soykırımın kıskacından DAİŞ'in başkentine -II-

Şengal'de yaşadıklarını "İhaneti gözlerimizle gördük" diyerek tanımlayan Êzidîler, fermanın yürürlüğe girmesiyle kendilerini dağa vurduklarında Derwêşê Evdî'nin 12 süvarisiyle karşılaştı.

DAİŞ çeteleri 3 Ağustos gecesi yönünü, aldığı göçlerle birlikte nüfusu yaklaşık 500 bine varan Şengal'e çevirdiğinde, Êzidîler kentin savunmasız olduğu ve KDP Pêşmergesi ile Irak güçlerinin kendilerini bırakarak kaçtığı gerçeğiyle yüzleşti. Pêşmergeler ve Irak güçleri silahlarını da alıp giderken Êzidîleri de DAİŞ'in insafına terk etti. Yanlarına Şengal'in güneyindeki bazı yerel çeteleri de alan DAİŞ ise önce Gir Zêrik köyüne ardından da sırasıyla Siba Şêx Xidir, Rambosi, Til Kesab, Koço ve Til Benad köylerini hedef aldı.

HALK KENDİNİ DAĞA VURDU

Kaderlerine terk edilen Êzidîler, KDP'den sakladıkları ferdi silahlarıyla dirense de çetelerin Musul'dan getirdikleri tank, top ve ağır silahlara karşı koymaları zordu. KDP pêşmergelerinin kaçışı ise Şengallilerde büyük bir umutsuzluğa neden oldu ve halk kendini dağlara vurmaya başladı. Adeta yataklarından fırlayarak dağlara yönelen, her yaştan yüzbinlerce Êzidî, büyük bir trajedi ile yüz yüzeydi. KDP’liler ise araçlarına binerek YPG’nin açtığı koridordan Rojava’ya oradan da Güney Kürdistan’a kaçtılar.

'İHANETİ GÖZLERİMİZLE GÖRDÜK...'

O günleri ANF'ye değerlendiren Şengal Direniş Birlikleri (YBŞ) komutanlarından Tirêj Şengalî, şunları söylüyor: "DAİŞ, Musul'u ele geçirdiğinde burada bulunan 11-12 bin kişilik güç bize 'Şengal namusumuzdur, koruyacağız' diyorlardı. Ama sözlerinin eri çıkmadılar. Bizleri katliamla yüz yüze bıraktılar. Kadınları ve çocukları nasıl bırakıp kaçtıklarını gözlerimizle gördük. İhanet ettiler bu halka. İhaneti gözlerimizle gördük..."

‘GECE BOYUNCA YILDIZLAR KAYIYORDU…’

3 Ağustos 2014 tarihinde Şengal’de yaşananları Roja Reş (kara gün) olarak nitelendiren Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) savaşçılarından Viyan Helabî şöyle devam ediyor: “Ne kadar konuşursak konuşalım, o gün yaşananları tam olarak anlatamayız. Kara bir gündü. Bütün dünya Êzidîlerin başına neler geldiğini gördü. Her şey dünyanın gözleri önünde yaşandı. DAİŞ’in eline geçen zaten geçti. Ya katledildi ya da esir alındı. Ama kendini dağa vuranların çoğu da ya açlıktan ya da susuzluktan öldü. Kimileri ise uçurumlardan düşerek. Bazı insanlar da çetelerin eline geçmemek için kendisini uçurumlardan attı. Tüm yaşananlara rağmen o gece Şengal’de aydınlık bir gece vardı hatta sürekli yıldızların kaydığını görüyordum. Anormal bir şekilde yıldızlar kayıyordu. Bunun bir manası vardı…”

DAĞDAKİ UMUT IŞIĞI

DAİŞ çetelerinin 24 saatten daha kısa bir sürede binlerce Êzidî'yi katletmesi ve on binlercesini esir alması sırasında Şengal Dağı’na doğru kaçanlar bir umut ışığıyla karşılaştı. Daha önce de onlarca katliama tanıklık etmiş Êzidîler, Şengal Dağı’nda küçük bir HPG grubunun buraya çıkan iki yolu da tuttuğunu ve saldıran DAİŞ çetelerini püskürttüğünü gördü. Ferdi silahları ve kaçan KDP pêşmergelerinin ardında bıraktığı bir doçka’yla dağa giden iki yolu tutan HPG'lilerin neler yaptığını da o dönem fermanla birlikte dağın yolunu tutan gazeteci Hayri Kızıler'in verdiği bir mülakattan öğreniyoruz.

VE UMUT BÜYÜYOR

Kızıler, mülakatında yaşananları şöyle anlatıyordu: "İnsanlar dağa ulaşmış, HPG de yolları tutmuştu. Bu biraz da olsa bir rahatlama yarattı. Daha sonra büyük bir YPG gücü çatışa çatışa Şengal Dağı'na ulaştı. Hemen ertesi gün Halk Savunma Merkezi Komutanı Murat Karayılan'ın açıklamasından sonra bir tabur HPG gücü de yine çatışa çatışa dağa gelmeyi başardı. 5 Ağustos günü yerel milis güçler örgütlendi, Şengal Direniş Birlikleri adı altında. Mevziler oluşturdular, dağın güvenliği beşinci gün tamamen sağlanmış oldu. 7 kişilik HPG gücü kısa sürede 2 bin kişilik bir güce dönüşmüştü. Halk bunu görünce kendisini güvende hissetmeye başladı. YPG ve HPG'nin gelmesiyle büyük bir umut gelişti."

YPG/YPJ'NİN 'İNSANLIK KORİDORU'

Katliam haberinin duyulmasıyla birlikte Rojava tarafında da büyük bir hareketlilik yaşanmaya başladı. Hesekê'de DAİŞ ve türevlerine karşı büyük bir operasyonun içinde olan YPG/YPJ güçleri başlattıkları bu hamleyi yarıda bırakarak Til Koçer-Rabia-Cezaa hattı boyunca Şengal'e ulaşmak için harekete geçti. YPG/YPJ savaşçıları, yüzlerce kilometrelik hatta çarpışa çarpışa ve onlarca şehit vererek, 8 Ağustos günü Şengal Dağı’na ulaşmayı başardı. Dağa ulaşan YPG/YPJ savaşçıları, yüzbinlerce Êzidî'yi seferber olan Rojava halkının araçlarıyla açtıkları koridordan Rojava'ya ulaştırdı. O günlerde Êzidî halkının yaşadıkları karşısında sessiz kalan dünya kamuoyu ise açılan bu koridoru "insanlık koridoru" olarak tanımladı.

'NE YAPACAĞIMIZI BİLİMİYORDUK'

O günlerde açılan "insanlık koridoru"ndan Rojava'ya geçen ve daha sonra tekrar Şengal Dağı’na dönen YBŞ komutanlarından Tirêj Şengal, yaşadıkları ruh hâlini ve tanıklıklarını şu sözlerle dile getiriyor: "Bizler gerçekten ne yapacağımızı bilmiyorduk. Dağa gelen HPG'lilerden bazılarının daha önce kente geldiğini ve gençler ile halkı örgütlemek istediklerini biliyorduk. Hatta onlardan bazıları gözaltına da alınmıştı... O zamanlar Rojava'ya geçtikten sonra çoğumuz tekrar Şengal Dağı’na gelip bir şeyler yapmak istedik."

DERWÊŞÊ EVDÎ'NİN 12 SÜVARİSİ

Halk Savunma Merkezi (HSM) Karargah Komutanı Murat Karayılan, Kasım 2014'te verdiği bir ropörtajda, Öcalan'ın yaptığı uyarılar temelinde Şengal, Maxmur ve Kerkük'e güç göndermek için KDP ve Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) ile irtibata geçtiklerini dile getirdi. Karayılan, o gün yaşanan diplomasiyi şu sözlerle aktardı: "KDP, 'her şeyin kontrolleri altında olduğunu, peşmerge güçlerinin yeterli bulunduğunu ve gerillaya ihtiyaçlarının olmadığını' ifade etti. YNK de benzer şeyler söyledi; ancak ihtiyaç duymaları hâlinde bizleri bilgilendireceklerini söylediler. Tabii biz PKK olarak her zaman için kendi önlemlerimizi alırız. Bu temelde kimi hazırlıklara başladık. 12 arkadaşı Şengal için hazırladık. 12 arkadaş ile konuştuğumda kendilerini ünlü Kürt destanındaki Derwêşê Evdî'nin 12 suvarisine benzettim ve kendilerinin de Şengal'i koruyacaklarını söyledim. O arkadaşları gizli yollardan Şengal'e gönderdik. Peşmerge bunu fark edince o gruptan 3 arkadaşı gözaltına alıp, tutukladı. Geriye kalan 9 kişilik grup da keşif yapıp konumlandı. Tarih 3 Ağustos'u gösterdiğinde saat 09.00'da felaketin bilgisini aldık ve peşmergenin bir gün öncesinden çekildiğini öğrendik. 8 senenin ardından ilk kez telefonla Şengal'de bulunan arkadaşlarla görüştüm ve hemen saat 11.00'de müdahale taburlarını Şengal'e uğurladık."

'HER VADİDE HALKIMIZIN CANSIZ BEDENLERİNİ GÖRÜYORDUK'

Bu noktada sözü Karayılan'ın bahsettiği "müdahale taburları"nda yer alan HPG savaşçısı Êrîş Hewreman'a bırakıyoruz: "Şengal fermanı sonrası bizler buradaki halkımızı kurtarmak için görevlendirildik. Kandil'den yola çıktıktan sonra Rojava'ya ve oradan da YPG'nin açtığı koridordan Şengal'e ulaştık. Geçtiğimiz koridorda açlıktan ve o sıcakta susuzluktan ölmüş, bitap düşmüş çocukları, yaşlıları gördük. İnsanlar bir damla suya muhtaçtı. Her vadide DAİŞ tarafından katledilen veya susuzluktan ölen insanların cansız bedenleriyle karşılaştık. Êzidî halkımızın yaşadığı trajediden çok, bizi kendisine Kürt partisi diyen KDP'nin yaptığı ihanet kahrediyordu."

ÊZİDÎLER DÖRT BİR TARAFA DAĞILDI

Katliamdan kurtularak Şengal Dağı’na ulaşan Êzidîlerin büyük bölümü Rojava'ya geçirilirken, bir kısmı Kuzey Kürdistan'a bir kısmı ise Güney Kürdistan kentlerine geçti. Rojava'ya ulaşan Êzîdîlerin bir kısmı Dêrik'teki Newroz Kampı'na yerleştirildi. Sınırı geçerek Kuzey Kürdistan'ın Şirnex (Şırnak), Mêrdîn (Mardin), Êlih (Batman) ve Amed kentlerine ulaşan Êzidî Kürler ise kamplara gönderildi. Daha sonra bazıları, Êzidîler ile Kürt kurumlarının tüm çağrılarına rağmen Avrupa ülkelerine göç etti.

'ÊZİDÎLER PKK'Yİ TANIDI'

O ilk günlerde neler yapıldığını ve nasıl bir direniş sergilendiğini yine "müdahale taburları" içerisinde bölgeye giden HPG savaşçısı Êrîş Hewreman'dan dinliyoruz: "Savaşçıların bölgeye ulaşması ve Êzidî gençlerinin örgütlenmeye başlaması halkta bir moral yarattı. Rojava ile Şengal arasındaki koridor tekrar kapanmasına rağmen moraller yüksekti. Halk ile savaşçılar arasında bir birlik oluşmuştu. Halk ilk başlarda PKK'yi tanımıyordu tabii. Ama artık PKK tanınıyordu. Artık savunma pozisyonundan çıkılmaya ve düşmana darbeler vurulmaya başlanmıştı. 11 ay boyunca çok dar bir alanda mücadele yürütüldü. Bu eşine az rastlanır bir direnişti. Êzidî halkı Pirdoğan, Canfeda ve Berxwedan gibi kahramanlıklara tanıklık etti."

OPERASYON İÇİN ORTAK KOMUTANLIK

Şengal'de bir yandan çetelere karşı mücadele yürütülürken, diğer yandan da KDP'nin Şengal'in kurtarılmasını engelleme ve geciktirme icraatları ile uğraşılıyordu. 29 Ekim 2015 tarihinde YBŞ, YJŞ, Hêzên Parastina Şengalê (Şengal Savunma Birlikleri-HPŞ) güçleri ortak bir açıklama ile "Fermandariya Êzidîxana Ji Bo Rizgariya Şengal-Şengal'in Kurtuluşu için Êzidxan Komutanlığı" adı altında ortak komutanlık oluşturduklarını ilan etti.

YPG/YPJ VE GERİLLANIN KOORDİNASYONU

Sınırın Rojava tarafında ise YPG/YPJ güçleri hat boyunca Hol ve Xatûniyê'yi özgürleştirerek Şengal'i özgürleştirme operasyonlarına büyük bir katkı sunuyordu. Sınırın Şengal tarafında ise HPG ve YJA-Star gerillaları Kolik Dağı ve Geliyê Şilo (Şilo Vadisi) boyunca ilerleyerek birçok Êzidî köyünü kurtarmıştı.

ÊZÎDXAN ÖZGÜRLEŞTİRİLDİ

29 Ekim’de kurulan Ortak Komutanlık ise, 12 Kasım 2015'te "Şengal'i Özgürleştirme Operasyonu" başlattıkları müjdesini Êzidî Kürtlere ve tüm Kürdistan'a verdi. Operasyonun başlamasından sonra KDP de 3 Ağustus'ta Şengal'de bıraktığı "itibarını" yeniden kurtarmak için kentin doğusundan harekete geçti. Şengal Dağı'nda kalan Êzîdî yurttaşların da "öz savunma" bünyesinde silahlanarak, yerlerini aldığı operasyonun ikinci gününde YBŞ-YJŞ güçleri ile HPG-YJA Star gerillaları, şehir merkezini çetelerden temizledi. HPG Şengal Komutanlığı ve YBŞ Genel Komutanlığı yaptığı açıklamada, "Özgür Şengal'i halkımıza armağan ediyoruz" dedi.

BARZANİ İNKARA YELTENDİ

Tüm dünyanın gözleri önünde çetelerden temizlenen Şengal'e ertesi gün giren KDP Genel Başkanı Mesûd Barzani, düzenlediği basın toplantısında yine tüm dünyanın gözü önünde yaşanan gerçeği inkar etmeye çalışarak, kentin pêşmerge tarafından alındığını iddia etti. Kentin alınmasının ardından zaman kaybetmeyen YBŞ-YJŞ güçleri ile HPG-YJA Star gerillaları, Şengal'in güney köylerini özgürleştirmeye başladı. Ancak KDP pêşmergesi ise Şengal kent merkezinin bir bölümüne konarak hiçbir hareketlilikte bulunmadı.

YARIN: Şengal'de askeri, siyasi ve toplumsal kurumsallaşma, büyük direniş; Şengal'in özgürleştirilmesi, KDP'nin komploları, KDP ve AKP saldırıları ve intikam yolculuğu.

Birinci Bölüm linki: https://anfturkce.net/kurdistan/Ihanet-ve-soykirimin-kiskacindan-daIS-in-baskentine-94144