Çarşıya Şewitî eskisi kadar renkli değil

Yaşanan ekonomik kriz ve Suriçi’ndeki devlet baskısı nedeniyle eski canlılığını yitiren tarihi Çarşiya Şewitî esnafı iflasın eşiğine geldi.

1895 yılında Amed’in Sur ilçesinde çıkan ve 3 gün süren yangında Saman Pazarı, Kazancılar, Kürkçüler, Saraçlar ve Melek Ahmet Caddesi boyunca uzanan Uzun Çarşı içindeki bütün dükkanlar küle döner. Bu felaketten sonra eskiciden bakırcıya, bakırcıdan çilingirciye birçok iş yerini barındıran tarihi çarşıya halk arasında Çarşiya Şewitî (Yanık Çarşı) denmeye başlanır.

Bazı rivayetlere göre yangın gittikçe zenginleşen gayri Müslim kesimi engellemek adına bilinçli olarak çıkarılır, yangına hiçbir şekilde müdahale edilmez. Daha bu yangının izleri silinmeden 1914 yılının Ağustos ayında Çarşiya Şewitî’nin; Buğday Pazarı yakınındaki Cendere denilen mıntıkasından başlayarak, Ulu Cami önünden Melek Ahmet Paşa Cami civarındaki çarşıya ve Eski Borsa Hanı'ndan Kazancılar Çarşısı'na kadar uzanan kısmı yeni bir yangın ile tekrar küle döner. Bu yangın esnasında 1200 dükkan ve birkaç han kullanılmaz hale gelir. Birinci Dünya Savaşı’nın ardından tekrar yenilenen çarşıda eskisi gibi Ermeni, Yahudi ve Süryaniler değil Müslümanlar çalışmaya ve alışveriş yapmaya başlar. Fakat her şeye rağmen Çarşı Şewitî üstlendiği misyon ile önemli bir ticaret merkezi olma özelliğini hiçbir zaman yitirmez.   

Geçmişte pamuk, dokumacılık, ipekçilik, çinicilik, camcılık gibi zanaatların yaygın bir şekilde yer aldığı çarşıda; darphane, kirişhane, macunhane, boyahane ve tabakhane gibi birçok üretim tesisleri de bulunurken, günümüzde bunların yerini artık giyim, ayakkabı, züccaciye, demir, bakır ve halı dükkanları almış durumda.

EKONOMİK KRİZ ‘SESSİZCE’ DERİNLEŞİYOR

Rengarek yapısı ve eksik olmayan insan seliyle Amed’in simgelerinden biri olan Çarşiya Şewitî’ye bugünlerde koca bir sessizlik hakim. Aralık 2015’ten beri sokağa çıkma yasakları ve yıkımlar yaşayan bölgede, ‘güvenlik’ adı altında her köşe başına kurulan polis kulübeleri ilçeyi açık cezaevi haline getirdi. İnsanların büyük çoğunluğu, yaşadığı tedirginlikten olsa gerek, eskiden alışveriş için mekan haline getirdikleri çarşıya artık uğramıyor. Bir dönem bulundurduğu ürünleri ve taşıdığı geleneksel dokusu nedeniyle kırsal kesimden halkın ve turistlerin değişmez adresi olan Çarşiya Şewitî’nin o canlı hallerinden hiçbir eser kalmadı. Çarşının birçok yerinde kapalı kepenklerin yaydığı grilik geleneksel ürünlerin renkli yapısına gölge düşürmüş. Eskiden sabah vakti dükkanı açıp akşam kapatan esnaflar bugün işsizliğin verdiği umutsuzluk ile öğle vakti dükkanı kapatıp çarşıdan çıkıyor. 

Sattıkları ürünler ve Kürtçe dükkan isimleri nedeniyle devlet güçleri tarafından sürekli baskı altında tutulan Çarşıya Şewitî esnafı; işsizlikten kaynaklı birçok dükkanın kepenk kapattığına dikkat çekerek acil müdahale edilmemesi halinde, geçmişte birçok yangın ve badire atlatan tarihi çarşının bu defa salt ekonomik sebeplerden yok olacağını hüzünlü bir şekilde dillendiriyorlar.  

Ülkenin gittikçe şiddetlenen bir ekonomik krize sürüklendiğini belirten esnaflar, bu kaostan tek çıkış yolunun tekrar müzakere masasına dönüş olduğunu, aksi takdirde gerek ekonomik gerekse sosyal anlamda büyük bir çöküşün bizi beklediğini korku dolu gözlerle uzun uzadıya anlatıyorlar.