Amed 2016 Newroz Tertip Komitesi'nde yer aldığı için 29 Mart'ta tutuklanan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed İl Eş başkanı Hafize İpek, avukatlarının itirazı üzerine dosyası yeniden incelenmesi ardından 24 Mayıs’ta tutuksuz yargılama üzere serbest bırakılmasına karar verildi.

Hafize İpek, Ankara Sincan F Tipi Kapalı Kadın Cezaevi'ne sürgün edilip 2 ay boyunca tutuklu olarak kaldı. 24 Mayıs tarihinde tutuksuz yargılama üzere serbest bırakıldıktan sonra ilk kez ANF’ye tutuklu kaldığı sürede yaşadıklarını anlattı.

Hafize İpek, tutuklanma sebebinin en büyük gerekçesi olan Newroz tertip komitesinde yer almak olduğunu ve Newroz kutlamarının her şeyden önce yasal olduğuna dikkat çekti. İpek, Newroz başta Kürtler olmak üzere Ortadoğu’daki halkların ulusal direniş ve özgürlük bayramı olarak her yıl kutlandığını belirtti. İpek, “Her yıl Newroz’un finalini Amed’de gerçekleştiriyoruz ve bu yıl özellikle çok fazla çalıştık. Güvenlik boyutu başta olmak üzere bütün Newroz komitesi her konuda tedbir aldı ve hiçbir sıkıntı olmadan bayramımızı kutladık” diye konuştu.

Amed Newroz’undan hemen sonra savcılık tarafından soruşturma başladığını ve 26 Mart’ta bütün tertip komitesinin tutuklama kararıyla gözaltına alındıklarını söyleyen İpek, “Savcılık bizi tutuklama kararıyla mahkemeye sevk etti. Mahkeme tertip komitesi başkanı olduğum için sadece beni tutukladı ve diğer arkadaşlarım serbest kaldı. 2 gün Amed cezaevinde kaldıktan sonra Ankara Sincan cezaevine nakledildim. Ve Amed’den Sincan cezaevine otobüs ile götürüldüm ve uzun bir yoldu baya bir fiziki anlamda sıkıntı yaşadım” dedi.

‘ZİNDAN İÇERİSİNDE ZİNDAN YAŞATMAYA ÇALIŞIYORLAR’

İpek, 2 ay boyunca Sincan F tipi kadın cezaevinde kaldığını ve kaldığı süreçte neler yaşadığını şu sözlerle anlattı: “Orada uygulanan uygulamalar ve özellikle F tiplerinin oluşturma gerekçelerinden biri de tutuklular arasında iletişimi en aza indirgemek. Biz 6 arkadaşımızla yan yanaydık ve 6 arkadaşımız dışında iletişim sorunumuz vardı. Zindan içerisinde zindan yaşatmaya çalışıyorlar. Tabii Sincan cezaevi bütün Avrupa devletlerinin gözü önünde olduğundan kaynaklı diğer cezaevlerine göre daha dikkatli davranıyorlar.

Yalnız, hak ihlallerinin oldukça fazla olduğu bir cezaeviydi ve özellikle kadın cezaevinde yeni tutuklanan kişilere yapılan çıplak arama durumu vardı. Bu kadınlara yapılan en büyük hakaret ve kabul edilemeyecek bir durum söz konusudur. Bana yapılmadı bu durum fakat genç kadın arkadaşları bu konuda çok zorluyorlar. Korkutma, yıldırma amaçlı her yönüyle esir alma düşünceleri var. İnsanlar düşüncelerinden dolayı tutuklu olabilir ama onların zihniyetini hiçbir güç esir alamaz. Onları rencide edici bir davranışta asla ve asla bulunma hakları yoktur. Bunun önünde şiddetle duracağımızı belirtiyoruz. Tutukla ailelerle yardımlaşma derneğinin bu durumda oldukça büyük bir tepkileri de söz konusudur.”

‘BU ZİHNİYETE KARŞI KADINLAR DİRENMELİDİR’

Kadınlar üzerindeki çıplak aramaya dikkat çeken İpek, yapılan bu çıplak arama genel hükümet zihniyetinin yansıması olduğunu belirtti. İpek, “Her alanda kadını hiçleştiren, yok sayan ve aynı zaman kadına karşı baskıyı, şiddetti doğal gören bir anlayış sonucunda orada çıplak arama yapılıyor. Bizler buna sonuna kadar karşı duracağımızı ve bu konuda da kadınların direnmesi gerektiğini vurguluyorum” ifadelerini kullandı.

‘TEK ÇÖZÜM SAYIN ÖCALAN İLE GÖRÜŞMEKTİR’

İpek, cezaevinde bulunduğu sürede Eş başkanı Ali Şimşek’in de tutuklanmasına tepki göstererek, tamamen yıldırmaya, bıktırmaya ve sindirmeye çalışan politikaları uyguladıklarını vurguladı. Genel Merkez’den tutup il ve ilçe yöneticilerimize kadar baskılarının arttığını söyleyen İpek, ‘’Parti Meclis üyemiz Hurşit Külter hala kayıptır. Ve hiçbir şekilde cevap verilmiyor. Bu konuda bizler tüzüksel anlamdaki çalışmalarımız neyse sonuna kadar devam ettireceğiz. Biz bir legal partiyiz ve demokratik yoldan Kürt sorunun çözümünden yanayız. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ile görüşmelerin tekrardan başlamasından yanayız. Demokratik yollardan başka bir yol ile Kürt sorunun çözümüne inanmıyoruz. Bu konuda Sayın Öcalan ile görüşmelerin yeniden başlaması ve Sayın Öcalan’ın özgürlüğe ulaşması gerektiğini düşünüyoruz. Halkların talepleri ne ise hükümet tarafından dikkate alınması ve uygulanabilmesi gerekir’’ diye belirtti.

‘HİÇ BİR BASKI BİZİ YILDIRAMAYACAK’

Son olarak İpek, bütün kamuoyuna çağrıda bulunarak tutuklamalar, baskılar, zulümler ve öldürmelerle hiçbir yere varılamayacağına dikkat çekti. “Artık halkların gerçekten özgürlükleri için mücadele azimlerinin her gün geçtikçe daha da fazlalaştığını görüyoruz” diyen İpek, Türkiye’nin demokratikleşmesi için elimizden gelen bütün mücadeleyi göstereceklerini ifade etti.