Kobanê zaferinin yıl dönümüne ilişkin bir açıklama yapan Devrimci Karargah, “Kürt özgürlük mücadelesiyle Türkiye devrim mücadelesinin yan yana birlikte akması gerektiği bunun başarılmadığı noktada zaferin mümkün olmayacağını göstergesi oldu” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Devrimci Karargah, Kobanê zaferinin, dünya ezilenlerinin zaferi olduğunu belirtti.

Uluslararası emperyalist güçlerin Ortadoğu’yu yeniden dizayn etme ve halkları birbirine kırdırma savaşında kendisine yeni alan açma fırsatı yakaladığını sanan faşist Türk devletinin çeteler vasıtasıyla Kürt halkına karşı topyekün savaş başlattığını kaydetti.

Devrimci Karargah açıklamasında şunları dile getirdi: “Başta El-Nursa olmak üzere ardından DAİŞ ve diğer çetelere her türlü desteği ve katkıyı sunarak bir yandan Ortadoğu’da yeni Osmanlıcılık hayallerini gerçekleştirmek isterken, diğer yandan Kürt özgürlüğünü bastırmak, Kürtleri köle statüsünde tutmanın çabasıydı.

Kobanê’ye de bu amaçla çeteleri saldırtan ve her türlü desteği sunan faşist-şeriatçı RTE ‘Kobanê düştü düşecek’ derken asıl olarak Kobanê’de düşüşe başlayan, yenilginin yoluna giren DAİŞ’le birlikte faşist Türk devleti ve onun başındaki Erdoğan’dı.

Tüm halklarımızı karanlığa, umutsuzluğa gömmek isteyenler karşısında destansı ve büyük fedakârlıkla, ağır bedeller ödenerek kazanılan Kobanê zaferi sadece Kürtlerin değil karanlık karşısında tüm insanlığın aydınlık zaferi olmuştur.

Bunun içindir ki, yıllardır başarmanın tekrarda mümkün olduğunu görme özlemi içinde olan tüm dünya ezilen, sömürülen ve zulüm altında ki tüm halklar kenetlenerek Kobanê’ye sahip çıktılar. Bunun içindir ki, Kobanê başarmanın mümkün olduğunun bir kez daha müjdecisi oldu.

Kürt özgürlük mücadelesiyle Türkiye devrim mücadelesinin yan yana birlikte akması gerektiği bunun başarılmadığı noktada zaferin mümkün olmayacağını göstergesi oldu. 2006 yılında Zap'ta yaptığı konuşmasında Orhan Yılmazkaya yoldaşın dediği gibi; ‘biz şehit düşeceğiz ama bizden sonrakiler bizim ayak izlerimizi takip edeceklerdir...’ söyleminin Kobanê'de ete kemiğe bürünmesidir. Türkiyeli devrimciler Kürt yoldaşlarıyla Kobanê’de diğer uluslarda devrimcilerle birlikte mevzide yerini aldılar. İspanya iç savaşından Filistin’e uzanan, yok olmakla yüz yüze gelen enternasyonalist dayanışmanın yeniden yaratılmasıdır. Arîn Mîrkan’lar, Paramaz Kızılbaş’lar, Karker’ler ve Rasih Kurtuluş nezdinde ismi bilinen ve bilinmeyen yüzlerce şehidimizin halklarımıza birlik ve mücadele masajıydı aynı zamanda.

Kobanê zaferi ve Rojava devrimi YPJ nezdinde bir kadın devrimi ve dünya kadınlarının mücadele coşkusu, azmi, öncüsü ve erkek egemen sistemi karşısında Kadınların yaşamı yeniden yaratabileceğinin göstergesi olmuştur.

Bunun içindir ki;

Kobanê zaferi kurtuluşun mümkün olduğunun müjdecisi...

Kobanê zaferi Kürtlerin özelde Ortadoğu'ya genelde tüm halklara geleceğin özgür yaşamın müjdesidir...

Kobanê faşist erkek egemen sisteme karşı kadınların zaferidir...

Kobanê zaferi genelde tüm emperyalist güçlerin, özelde DAİŞ ve RTE’nin yüzüne bir tokattır, yenilgilerinin başlangıcıdır...

Kobanê zaferi emperyalist, kapitalist faşist diktatörlüklere karşı mücadele edenlerin siper yoldaşlığı, kanlarının yan yana aktığı, enternasyonalizmin yeniden ete kemiğe büründüğü gündür...

Kobanê kurtuluşunun yıldönümünde orada kahramanca savaşan, bedel ödeyen ve bugün Rojava da bu savaşı sürdüren, şehit düşenlerimizin bizlere çağrısı Kobanê ruhuyla, Kobanê coşkusuyla faşist, şeriatçı DAİŞ ve onun yandaşı faşist Erdoğan diktatörlüğüne karşı mücadeleyi yükseltmektir. Ülkenin her köşesini bu ruh ve coşkuyla mücadele alanına çevirmektir.”