Efrîn’de binlerce mülteci halkın imkanlarıyla karşılanıyor

Bekir: Mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamaya imkanlarımız yetmiyor. Soğuktan çocuk ölümleri gerçekleşiyor. Efrîn’deki mülteciler için acil yardım gerekiyor.

Efrîn’e çok yoğun bir mülteci akışı olmasına karşın herhangi bir uluslararası desteğin olmadığını söyleyen Bekir, “Mültecilerin ihtiyaçlarını karşılamaya imkanlarımız yetmiyor. Soğuktan çocuk ölümleri gerçekleşiyor. Efrîn’deki mülteciler için acil yardım gerekiyor” dedi.

Rojava Kürdistan’ın diğer kantonlarından kopuk olması, çetelerin ve Türk devletinin kuşatmasına rağmen Demokratik Özerk Yönetimle kendi içinde istikrarı yaratmayı başarmış olan Efrîn Kantonu 6 yıldır sürekli Suriye’nin diğer bölgelerinden göç aldı. Son süreçte Türkiye’nin bombardımanlarından dolayı Şehba bölgesinden göçlerin daha da yoğunlaştığı Efrîn Kantonu’na şu ana kadar ne Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin ne de uluslararası yardım kuruluşlarının herhangi bir yardımı söz konusu değil.

200 binden fazla mülteciyi barındıran Efrîn Kantonu Demokratik Özerk Yönetim Toplumsal İşler Konseyi Eş Başkanı Arife Bekir, sınırlı imkânlarına rağmen mültecileri nasıl barındırdıklarını, mültecilerin ve Efrîn’deki 2 mülteci kampının durumunu ajansımıza anlattı.

‘BAŞLANGIÇTA MÜLTECİLERİ EVLERİMİZDE BARINDIRMAYA ÇALIŞTIK’

Suriye savaşının başlamasıyla birlikte Efrîn’e göçlerin başladığını ifade eden Arife Bekir mülteci kamplarının olmadığı için Efrîn halkı olarak her bir aile bir mülteciyi yanına alacak şekilde örgütlendiklerini söyledi. Arife Bekir “Efrîn halkı mültecileri karşılayabilmek için seferber oldu. Onlara evlerini açtı, ekmeğini paylaştı ve halen de paylaşıyor.

Ama çok yoğun göç aldık. Kinetra, Hama, Humus, Halep, Halep’in etrafı yine Kobanê’den mülteciler geliyor. Diyebilirim Ambar’dan tutalım hemen hemen nerede savaş oluyor ve halk göç etmek zorunda kalıyorsa yönünü Efrîn’e çeviriyordu. Filistin’den bile göç edip Efrîn’e gelenler oldu” diye konuştu.

‘EFRÎN’DE İKİ MÜLTECİ KAMPI VAR’

Efrîn’e göçlerin yoğunlaşması üzerine mülteci kampları kurmak zorunda kaldıklarını belirten Bekir şunları söyledi: “Başlangıçta Rubar Kampı’nı kurduk. Kıt olanaklarımızla ilk olarak 100 çadır kurduk. Mülteci akışı yoğunlaştıkça kampımızda büyüdü. Şu anda 550 aile yani 6000 kişi Rubar Kampı’na yerleştirildi.

Rubar Kampı dolunca Şehba Kampı’nı kurduk. Bu kampımızı Şehba savaşının başlangıcında oluşturduk. Çünkü Şehba’dan çok yoğun göç oluyordu. Bu kampımızda da şu anda 250’nin üzerinde aile yani 3000 kişi yaşıyor. Bu kamptaki mültecilerin yüzde 90’ını Arap ve Türkmen halklarından oluşuyor. Tabi bunların çoğunluğunu kadın ve çocuklar oluşturuyor. Bazılarının eşleri savaşta ölmüş, bazılarının hala savaştalar.”

‘KAMPLAR DA YETMEYİNCE CAMİLERİ VE OKULLARI DA DEVREYE KOYDUK’

Demokratik Özerk Yönetim olarak başlangıçtan itibaren savaş mağduru mültecileri barındırabilmek için ellerindeki bütün imkanları seferber ettiklerini söyleyen Bekir, “Mültecilerden bazıları kendi imkanlarıyla şehirde yerleşti. İmkanları olmayanları kamplara yerleştirdik, fakat onlar da yeterli gelmeyince bir kısım mülteci halkımızı camilere, okullara, eskiden devlet binası olarak kullanılan bazı binalara yerleştirdik. Ve halen de Efrîn’e göçler oluyor” dedi.

‘ULUSLARARASI KURUM VE KURULUŞLARIN HİÇ YARDIMI YOK’

Tüm çabalarına rağmen şu anda mültecilerin çok zor koşullarda yaşadığını ve uluslararası kurum ve kuruluşlardan hiçbir yardım yapılmadığını söyleyen Bekir şöyle konuştu: “Hemen hemen 25 yardım kuruluşuna bu kampta yaşayan mültecilerin durumuna ilişkin bilgilendirme yaptık ve yardım çağrısında bulunduk. Yine BM’ye ve bu yardım kuruluşlarına mültecilerin durumlarını ve ihtiyaçlarını anlatan yüzlerce mektup gönderdik. Ama şu ana kadar hiçbir yardımda bulunmadılar.

Şu anda su, ekmek vb. yaşamsal ihtiyaçlarını demokratik özerk yönetim karşılıyor. Ama yardım gelmediği için biz çaresiz kalıp tekrardan olanakları kısıtlı olan halkımıza başvuruyoruz. Ev ev dolaşıp tüm kapıları çalıyoruz. Mültecilerin durumunu halkımıza anlatıyoruz ve onlar yardım ediyorlar. Şu ana kadar Efrîn’e gelen mültecilere ancak böyle hizmet edebildik.”

‘ACİL YARDIM GEREKİYOR’

Mülteci kamplarından soğuktan ve imkânsızlıklardan dolayı çocuk ölümlerinin yaşandığına dikkat çeken Bekir, son olarak uluslararası yardım kuruluşlarına şu çağrıda bulundu: “Kendine insanım diyen herkes gelip Efrîn’in durumunu görsün. Bu 6 yıldır halkımız kuşatma altında ve Efrîn halkı zaten fakirleşmiş durumda. Özellikle Şehba’daki insanlar DAİŞ’ten sonra birde Türkiye’nin saldırıları ve yarattığı terörden dolayı yönünü Efrîn’e çeviriyor. Efrîn’deki mülteci sayısı her geçen gün artıyor. Kendi imkânlarımızla elimizden gelen her şeyi yaptık ve yapmaya da devam ediyoruz. Fakat, Efrîn halkı olarak artık biz de bu mülteci akışı karşısında çaresiz kalıyoruz.

Bu insanlar ölümden kaçarak topraklarımıza sığındı. Ama imkanlarımız yok. Soğuktan çocuk ölümleri gerçekleşiyor, çünkü şu ana kadar da sobasızlar. Uluslararası yardım kuruluşları ve BM acilen yardımda bulunmalı.”