GÖRÜNTÜLÜ

'ENKS Türkiye’ye hizmet, Rojava’ya düşmanlık ediyor'

Demokrak Suriye Meclisi üyesi Cemal Şexbaki, ENKS’nin Türkiye’ye hizmet eden Rojava’ya düşman bir güç olduğunu belirtti.

11 parti olarak ENKS’yi kurduklarında temiz ve saf bir Kürt birliğine hizmet edeceğini düşündüklerini ancak, arkasında Türkiye ve KDP gibi güçlerin olmasından dolayı Rojava’yı parçalamaya yönelik planları erken fark ettiklerine dikkat çeken P.D.K.S başkanı ve Demokrak Suriye Meclisi üyesi Cemal Şexbaki, gelinen aşamada kendilerini ENKS olarak tanımlayanların Rojava’da hiçbir karşılığı kalmadığını belirtti.

Hewler ve Dihok anlaşmaları ile PYD ve Rojava demokratik güçlerini içten çürütme planlarının da boşa çıkması üzerine karalama kampanyaları ve “uyuyan hücreler” gibi düşmanca bir çalışma içinde oldukları anlatan Şewbaki, “renkleri Kürt, elbiseleri Kürt olabilir ama bu kesimler Türk devletine hizmet eden ve Rojava’ya düşmanca yaklaşan güçlerdir” olduğunu belirtti.

Rojava devriminin inanç ve direniş iradesini ortaya çıkardığını ve bundan sonra saldırılar ne olursa olun kimsenin geri adım attırmayacağına vurgu yapan Cemal Şexbaki ENKS’nin geçmişi ve güncelde Rojavaya dönük kirli planlarını ANF’ye değerlendirdi.

ENKS KÜRTLERİ PARÇALANMA ÜZERİNE KURULDU

Türk devleti ve KDP’ye dayanan ENKS Rojava’yı parçalanmışlığa karşı bir kaç partinin dayatarak ve biraz da zorlayarak bir komite oluşumuna gittiğini söyleyen PDKS Başkanı Cemal Şexbaki, “Türkler KDP’ye KDP’de kendisine bağımlı ENKS partileri üzerinden PYD’nin dışırda tutulması sağladı” dedi. PYD’ye sunulan tüm şartların kabul edildiğini ve PYD’nin “yazdığınız herşeyi onaylıyor ve katılıyoruz” demesine rağmen KDP’nin bu durumu kabul etmediğini ifade eden Şexbaki, “bugün PYD’nin niye kabul edilmediğini daha iyi anlıyoruz” şeklinde konuştu.

“KDP’yi bir Kürt hareketi olarak görüp belki birlik yönünde fayda görürüz” şeklinde düşündüklerini ifade eden Şexbaki devamla, “ilk etapta yapılan PYD’nin katılmaması yönünde alınan karar oldu. Biz 5-6 parti bu yaklaşımın önünde şiddetle durarak bunun birlik değil, parçalanmışlık olduğunu söyledik. Çünkü PYD tarihsel arka planı olan ve güçlü bir halk desteği olan bir partiydi. Onu uzaklaştırdığın zaman halktan büyük bir parçayı koparmış oluyorsun. Rojava gerçeği çok farklıydı. Türkiye metrepolleri ile Hewler otellerine yerleşen KDP eksenli ENKS’nin aksine PYD Rojava halkı ile birlikte çalıştı, çetelere karşı büyük bir mücadeleyi verdi. PYD’nin büyüdüğü ve itibar gördüğünü ve Rojava’da bir devrimin geliştiğini gördüklerinde de PYD’yi kucaklayarak evcilleştirerek, etkisi altına alıp, çürütmek istediler. Bunu da Hewler 1 ve 2 anlaşmaları ile sağlamaya çalıştılar.

PYD’yi ENKS’nin içine almak istediğimizde sadece ‘Şehit Aile Kurumu, kadın ve gençlik gibi kurumların hesaplarının yapılması talebinde bulundu. ENKS bunu bile da kabul etmedi. Hewler yönetimde yüzde elli olarak kabul edildi. Neden? Bu şekilde PYD’nin yapmak istediği değişim ve gelişmeleri durdurmak ve çürütmek istediler. Bunuda başarıp Rojavadaki gelişmeleri evcilleştiremediler” şeklinde konuştu.

‘KOBANÊ SAVAŞINDA TAVİZ ALMAK İSTEDİLER’

Hewler anlaşması ile istedikleri sonu elde edemeyen ENKS’nin çetelerin Kobanê saldırısında fırsat ve şantaja baş vurduklarını anlatan Şexbaki, “Dihok anlaşması ile baskı ve şantaj ile bazı şeyleri kabul ettirmek istediler” dedi. KDP ve ENKS’nin Kobanê savaşının zorlanmalarını vicdansızca kendi çıkarları için kullanmak istediklerini ifade eden Şexbaki şöyle devam etti: “O zaman ben Dihok’taydım. Adete yaranın olduğu yere el atıyorlardı. Erdoğan meydanlarda ‘Kobanê düştü, düşecek’ dediği süreçte Türkler ve denetimlerindeki KDP-ENKS gibi güçler ‘bunlar zayıf düşmüş’ diye düşünerek Dihok anlaşmasını yapıp bizden tavizler koparmak istediler. Çünkü onlara göre eğer Kobanê düşerse Rojava projesi ve devrimi tamamen yok olacaktı. Ancak Kobanê’deki tarihi direniş onların beklenti ve projelerinin başarıya ulaşmasını engelledi.

Yüreği ve vicdanı Kobanê savaşçıları ile birlikte olanların 2 metre kalsa bile sonuna kadar başarıya ulaşma inancı vardı. gerçeğinde Kobanê’de çetelerin denetimine giryen şehrin bir bölümü kalmıştı. Ama inançlı bir direniş sonucunda zafere ulaşıldı. Dihok’ta Rojava heyeti olarak bizler inançlı bir duruş, onlar ise kırılmıştı.”

‘ENKS’NİN UYUYAN HÜCRELER KİME HİZMET EDİYOR?

İşbirlikçi güçlerin dış güçlere ve baskı uygulamakla Rojava’daki devrimsel gelişmeleri durduramayacaklarını anladıklarını ifade eden PDKS Başkanı Şexbaki, “devrimin geliştirdiği iradenin geri adım atamadıklarını görüyorlar” diye konuştu. “Şimdi de içerideki halka el atarak içerden problem çıkararak çürütmeye çalışıyorlar” tespitini yapan Şexbaki şöyle devam etti: “Basın yolu ile sorunları büyütmeye, halkın kafasını bulandırmaya çalışıyorlar. Girke Lege’de ‘Asaiş halka su atmış’ dediler. Dünyada kimse halka su atar mı? Su meydanlara çıkıp gösteri yapanlara atılıyor. O zamandan beri fotoğraf meselesi dahil her yerde fitne fesat çıkarmaya çalışıyorlar.

Karanlık uyuyan hücreler olarak tanımladıkları gizli illegal çalışmalara başladılar. Tirbesipiyê de patlayıcı hazırlarken kendilerinde patladı. O zamandan beri bu çevreler kirli, karanlık işler çeviriyorlar. O zamandan beri güvenlik ile ilgili gözlerimiz elbette kapalı değildir. Tüm faaliyetlerinden haberdarız. Birini dillendirinceye kadar on tanesini de halk arasında fazla gürültü yapmamak için açıklamıyoruz. bu kirli işlerin arkasında Türk devleti olduğunu kim bilmiyor ki. Bazıları isim olarak, şekil olarak Kürtler gibidir. Ama bunlar asla Kürtlerin çıkarları ve siyasetleri ile alakaları yok. Tamamen faşist Türk devletine hizmet eden, kendini satan Kürtlüktür.

Dün bir panelde Jiyan Ömer’in söylemlerini dinledim. Karşısında bir vardı, bir Türk bile bir Kürdün böyle şeyleri söyleyebileceğini kabul etmiyordu. Sonuçta Jiyan Ömere ‘AKP temsilcisi gibisin. Eğer AKP’li olsaydın seni anlardım. Ama bir Kürt partisi olara seni anlamakta zorlanıyorum’ dedi.”

SAYİS PİCOT’U YENİDEN DÜZENLTİYORUZ!

ENKS yöneticileri Fuat Aliko ve diğerlerinin düne kadar Baas rejimi ile birlikte olan Hamid Eshad Ziyavi, Riyad Hicap gibi şahıslar ile birlikte olduklarına dikkat çeken PDKS, Başkanı Şexbaki, “bu şahıslar kimdir kimlerin yanındaydı?” sorusunu sordu. ENKS’nin yanında olanların düne kadar Kürtlere baskı uygulayan ve zulüm yapanlar olduğunu ifade eden Şexbaki, “şimdi ENKS’nin yanında olanlar eskiden rejimin içinde olan ve bize baskı uygulayanladır. Tv’ler üzerinden Rojava yönetimene söylemedikleri bir şey bırakmıyorlar. Bunlar tamamen yalan, karalama ve düşmanı hizmet eden söylemlerdir.

Sykes Picot anlaşmasını şimdi düzenleyen bir güce iftira atarak karalamak istiyorlar. Rojave ve Suriye halkına zorla üzerinde farz kılınanlar bugün devrim ile yeniden düzenleniyor. Bu halkın elinden alınanları geri alıyoruz. İrade ve güç sahibi yapıyoruz. Suriye halklarının nasıl birlikte yaşayacaklarını gösteriyoruz.

Suriye halkının bir parçası da Kürt ve Rojava halklarıdır.biz Suriye halkları olarak nasıl birlikte yaşacağının kararını alacağız. Sen Fuat Aliko ve Riyad Eshad bizim kararımızı alamazsınız. Biz Rojava’da birlikte yaşayanlar İstanbul, Riyad’tan, hatta Hewlerden de değil, Rojava’dan Qamişlo, Afrin, Kobanê, Mimbiç, Helep ve Şeddadê’den yan yana gelerek anlaşacağız kararlarımızı alarak ortak yaşamımızı kuracağız. Şimdi kim zulme, şiddete hizmet ediyor, kim eşitlik, özgürlük ve demokrasiye hizmet ediyor, yer yüzündeki çalışmalarından net olarak ortaya çıkıyor. Amerika gibi dünyanın diğer ucundekiler ile kimin insanlık ve demokrasi için çalıştığını anlamış, görmüştür. Fuat Aliko gibi birinin, DAIŞ, Cephet El Nusra ve QSD’nin kim olduğunu bilmesi mümkün mü?” dedi.

ONLAR DUYUYORSA BİZ BURDA GÖRÜYORUZ!

Şexbaki devamla şunları söyledi: “PYD’yi kucaklama ve evcilleştiremeyeceklerini anlayınca içerden patlatmaya çalıştılar. Bunu etrafını çevirerek, içerdeki sorunların gelişmesini sağlamak ve insanların tepkilerini yönetime karşı büyütmek istiyorlar. Bu şekilde içerden devrimi dağıtmak istiyorlar. Görme ve duyma arasında fark var diyorlar. Dışardakiler duyuyorsa, biz buradayız yönetim ve devrimin bu halk için neler yaptığını görüyoruz. Ondan dolayı hesaplarınızı yalnış yapıyorsunuz diyoruz. Bir çoban ve çiftçinin yanına gitsen bile devrimin kazanımlarını inanarak ve onurluca sahiplenecektir. Sana şunu diyecek, “aç olayım, ama diğer halkların onur ve şerefinin beş paraya düştüğünü gördüm. 4-5 yıldır YPJ ve YPJ namus ve şerefimizin üzerine tozun bile konmasına izin vermedi. Bu bile bize yeter diyecektir.

İnsanlar Rojava’da bir gece bile korku ile yatmıyor. Hiçbir karşılık beklemeden büyük bir fedekarlıkla bizi koruyan binlerce fedai insanımız var. Bu başarıyı sağlayanlar açlığı da, ambargoları da yıkacak güç ve iradeye sahiptir. Ambargolar bile bizde daha fazla güç ve iradeyi ortaya çıkarıyor. Daha fazla bilinçli hareket etmemizi sağlayor. Rojava devrimine karşı duranlar, bir yandan dışardan aldıklarının diyetini ödemek zorunda, öte yandan da kazanamayacaklarını da çok iyi biliyorlar. Bundan dolayı da inanarak konuşmuyorlar. Son 4-5 yılda Rojava halkı çete saldırıları, imkanların kısıtlı olmasının yanında büyük kahramanlık ve direniş destanları gibi bir çok şeyi gördü. Kobanê, Afrin, Til Temir ve Hesekê gibi yerler bu örnekler ile doludur. Her zaman hazır olmamızı öğrendik.

Buradaki gerçeklik yanımızda insan iradesi özgürdür. Kimse artık bu iradeyi kıramaz. Devrim yüz yılların kabuklarını kırdı. Şimdi saldırılar ne olursa olsun o direniş iradesini kıramaz. Vietnamdaki direniş iradesi neye kadirse, Rojavada da aynı şey geçerlidir. Tek on adam bile kalsak bile yokluktan nasıl kendimizi var edeceğimizi öğrendik.

Erdoğan ve desteklediği karanlık güçler boşuna uğraşmasın, Rojava ve kuzey Kürdistan tek parçadır ve asla ayrılamazlar. Er geç ikisi de başarıya ulaşacaktır. Parçaların kaderleri birbirinin içine girmiş. Bundan dolayı da Rojava üzerine sürekli saldırılar gerçekleştirildi.”

 

...