Evinde uyurken katledilen Abdurrezak Erdoğan’ın failleri soruldu

İHD ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 386’ncısı gerçekleştirildi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi ve Kayıp yakınların “Kayıplar Bulunsun Failler Yargılansın” sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 386’ncısı Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Amed Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, MEYA-DER yönetici ve üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1999 yılında Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Gelişen köyündeki evinde uyuduğu sırada, kimliği belirsiz kişilerce gerçekleşen silahlı saldırıda katledilen Abdurrezak Erdoğan’ın faillerinin bulunup, cezalandırılması talep edildi. Eylemde ayrıca, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta Madımak otelinde çıkarılan yangında katledilenler anılarak, katliamın aydınlatılması istendi.

Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, adalet talebiyle gerçekleştirdikleri oturma eylemlerinin 386 haftasına ulaştıklarını belirterek, bu mücadelenin sonuç alıncaya kadar da devam edeceğini belirtti. 23 yıl önce bu gün Sivas’ta bulunan Madımak oteline yönelik saldırılar sırasında gerçekleştirilen katliamın yıl dönümünde olduklarını belirten Bilici, “Onlarca bilim insanı, aydın, yazar, insan hakları savunucuları ve bu ülkenin sevdalıları insanlar yakılarak katledildi. Siyasal iktidarların, hükümetlerin, devletin gözü önünde planlanarak bu katliam gerçekleşti. Katliamda yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz” diye konuştu.

‘HURŞİT KÜLTER NEREDE’

Şırnak DBP İl Yöneticisi Hürşit Külter’in akıbetinin hala açıklanmadığını belirten Bilici “Biz Hurşit Külter’in nerede olduğunu bulamadık. Biz Hürşit Külter’i istiyoruz. Onu gözaltına alanlar, bize nerde olduğunu söylesinler. Biz bunu sürekli soracağız” dedi. Katledilen Amed Baro Başkanı Tahir Elçi cinayetinin 7 aydır hala aydınlatılamadığı belirten Bilici, katillerin bulunmasını ve adaletin sağlanmasını istedi.  

ABDURREZAK ERDOĞAN’IN HİKAYESİ ANLATILDI

Bilici’nin ardından İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Hasan Yalçın, 1999 yılında Hakkari’nin Şemdinli ilçesi Gelişen köyündeki evinde uyuduğu sırada, kimliği belirsiz kişilerce gerçekleşen silahlı saldırıda katledilen Abdurrezak Erdoğan’ın hikayesini anlattı. Yalçın şunları belirtti: “Faili Meçhul cinayete kurban giden Abdurrezak Erdoğan’ın kardeşi Cihan Erdoğan’ın anlatımlarına göre; Erdoğan ailesi Gelişen Köyünde ikamet ediyordu. 16 Temmuz 1999 tarihinde gece saatlerinde, kimliği belirsiz kişi ve kişiler, Erdoğan ailesinin evine, 02.00 ile 03.00 saatleri arasında gelerek, pencereden Abdurrezak Erdoğan’ın uyumakta olduğu odayı taradılar. Erdoğan ailesinin evi, dıştan bir müdahaleye karşı yeteri kadar yüksek ve korunaklı değildi. Evin penceresi, insan boyunun erişim sağlayabileceği bir yükseklikteydi. Gerçekleşen silahlı saldırı sonucu, Abdurrezak Erdoğan vurularak, olay yerinde yaşamını yitirdi.

Bu olay öncesi Abdurrezak Erdoğan, takip altındaydı. Şemdinli ilçesinde 09.11.2005 tarihinde Umut Kitap Evine el bombası atıldığı sırada yakalanan Astsubay Ali Kaya, bölge insanlarının giydiği yöresel kıyafetlerden giyinerek, Gelişen köyü de dahil ilçedeki köylerde takibat yapıyordu. Abdurrezak Erdoğan, Astsubay Ali Kaya tarafından izlendiğinin farkındaydı, ancak kim olduğunu bilmiyordu. İzlenme olayında bir süre önce ise Erdoğan ailesinin evinin duvarlarının dibine bomba bırakılarak patlatılır. Bombalı saldırılar, birkaç kez farklı tarihlerde tekrar eder. Bombalı saldırılar sonrası, Erdoğan ailesinin evine gelen korucular ‘Ölen kimse var mı? Herhangi bir hasar var mı?’ şeklinde sorular yöneltiliyordu. Evin etrafından sürekli yabancı ayak izlerine rastlanıyordu.

Abdurrezak Erdoğan, evinde uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitirmesinin ardından, Erdoğan ailesini telefonla arayan kimliği belirsiz kişiler, ‘eğer davacı olursanız davayı alanı da aynı akıbete uğratacağız’ şeklinde tehdit ettiler. Bu tehdit üzerine can güvenliği endişesi yaşayan aile, olay ile ilgili hiçbir hukuki girişimde bulunamadı. Erdoğan ailesinin yaşadıklarına, tüm köy ahalisi tanık olmuştur.

Yapılan konuşmaların ardından, tüm kayıplar ve Sivas katliamında yaşamını yitirenlerin anısına beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi. 

...