Eylem patikasında gerillalar

Kürdistan dağlarında, baharın gelişiyle birlikte gerilla hareketliliği yoğunlaştı. Her gerilla; büyük bir hazırlık içerisinde ve son hazırlıklar yapılıyor...

Bir patika boyunca; yürümeye koyulduğumuz anda, karşılaştığımız her gerillanın dilinde ve yüreğinde başarı sözcüğünü duyabiliyoruz.

Dağlar; rengarenk çiçeklere bürünmüş. Baharın en huzurlu anlarından birini yaşamaktayız. Kupkuru bir patikada karşılaştığımız Gerilla Devrim’in elindeki nergiz çiçekleri bu soluk renkler içerisinde çok dikkat çekici. Devrim, İstanbul’un yoğunluğundan, tükenmişliğinden sıyrılarak Kürdistan dağlarına büyük bir yolculuğa çıkıyor. Şimdi gerillada ve o kalabalık şehirlerden çok uzakta. Dağlarda yaşamın anlam bulduğunu elindeki çiçekler anlatıyordu bize. Zap vadisinin, derinliklerinden geldiğini ve orada böyle bir nergiz tarlasına denk geldiğini söylüyordu. Uzun süreli kış kampından sonra ilk yürüyüşünün olduğunu ve önümüzdeki günlerde gerçekleşecek eylemler için arazi keşfine çıktığını belirtiyordu. İlk yürüyüşünde de bu çiçek tarlasıyla karşılaşmasının sevincini yolculuğu boyunca gördüğü herkese bir çiçek vererek paylaşıyor.

‘REXTLARIMIZ TAMAM’

Gerilla Alişer, “Bak; bunları sıkı bağlamasan pratikte başını çok ağrıtır” diyerek şarjörlerinin ve el bombasının bağlı olduğu kemerini (rextını) bağlarken yanındaki arkadaşına, bu sözlerle rextın nasıl bağlandığını anlatıyordu. Alişer’in, şimdi şarjörleri kavrayan ve el bombasını sağlamlaştıran elleri gerilladan önce, sadece kalem tutuyordu. Bakur Kürdistan’ında öğrencilik yıllarında; gerilla saflarına katılmıştı. Şimdi; rextını bağlarken yeleğinin cebindeki defteri ve kalemi dikkatimizi çekiyor. Rext; gerillanın olmazsa olmazı, yanında taşıdığı tek cephanesi. Bir eylem alanında elinin hemen uzanacağı yerde, belinde hazırdır. Kemerini iyice sıkarken arkadaşına; “İlk başlarda biraz ağır gelir, ama zamanla alışırsın, artık senin bir parçan olacak” diyordu. Gerilla Alişer; rextını taktıktan sonra, “tamamdır, artık hazırım” diyerek yola koyulmuştu.

‘SİLAHIN KAYIŞI İKİ KAT DAHA SAĞLAM’

Gerillanın silah kayışını bağlama şekilleri çok çeşitlidir. Biz de bunu; Gerilla Çiya ile karşılaşırken öğrendik. Çiya; Rojhelat Kürdistanı’ndan, üniversite yüksek lisans dönemindeyken gerilla saflarına katılmış ve uzun süredir Zagroslar’da gerilla. Silahına yeni bir kayış yaparken, kayış bağlamanın incelikleri ve farklılıklarını anlatıyordu bize. “Zagroslarda silah kayışı her zaman uzun olur” diye söze giriyor, bir yandan silahın kayışını yaparken bir yandan da anlatıyordu. “Yüksek tepelerdesin ve her yer uçurum. Tabi sırtında yeterince ağır bir yükünde var. Hem silah hem de yükle bu uçurumları tırmanmak zor iş. Yükü sırtımıza atarken, silahı da yükün üstüne çapraz atar silahımızı sağlamlaştırırız.” Şimdi ise kayışını iki kat daha sağlam yaptığını belirten Gerilla Çiya’ya nedenini sorduğumda cevabı çok net: “Ee, şimdi eylem zamanı…”

‘ÇANTAMDA NE EKSİK KALDI’

“Bir baksana heval, ne eksik kalmış olabilir?” bu sözleri büyük bir heyecanla; Gerilla Gelawej sarf etmişti. O; büyük bir Çarçella hayranı, her sohbeti Çarçella ile başlıyor Çarçella ile bitiyor. Bakur Kürdistan’ın, Serhat şehirlerinden dağlara yönünü çeviriyor. Bu yıl; kış sürecini Zap dağlarında geçirmiş, bütün kış boyunca baharla birlikte, Çarçella’ya yolculuğun hayalini kurmuş. Şimdi çantalar hazırlanırken bir yandan Çarçella yollarını anlatıyor, bir yandan da çantasını toparlıyordu. Çarçella ya neden bu kadar bağlı olduğunu sorduğumuzda geçen yıl çok sevdiği yoldaşlarını, Çarçella dağlarında toprağa verdiğini şimdi onların anıları için savaşma zamanı olduğunu söylüyordu. Çantasında bir pratik boyunca lazım olabilecek her şey var, ama eksik tek bir şey kalmıştı, onu da arkadaşı tamamlıyor; yeşil kefiye…

‘BU BAHAR NİŞANIM DAHA İYİ’

Kulağımıza mermi sesleri geliyor. Ne olabilir diye düşünürken çok geçmeden atış denemeleri yapıldığını gördük. Gerilla Beritan; karnas suikast silahının nişan ayarlarını yapıyordu. Beritan; aslen Arap olup, büyük özgürlük arayışları sonucu gerilla saflarına katılıyor. Şimdi, Zagroslarda suikastçı. 300 metre ileriye koyduğu hedefini on ikiden çok rahat vururken daha da uzaktaki atışlara odaklanıyor. “Bir suikastçı sabırlı olmalıdır, normalde ben de çok sabırlıyımdır. Ama bu kış, baharın gelişi için biraz sabırsızlandım” diyen gerilla Beritan, silahının dürbününden hedefine odaklanırken “bu bahar nişanım daha da iyi” diyerek bahardan memnuniyetini ifade ediyordu.

‘ŞİMDİ YÜRÜME ZAMANI’

 “Şimdi yürüme zamanı…” Gerilla Xanî’nin, elindeki kağıtta bu sözler yazıyordu. Defterine yazdığı bu cümleler ise gerilla sanatçısı Halil Dağ’a aitti. O; her yolculuğunun bir anlamı ifade ettiğini ve her anlamında bir adımla başladığını anlatıyordu bu yazısında. Gerilla Xanî; şimdi sırtında sağlık malzemelerinin olduğu bir torba ve uzun bir yolculuğun hazırlıklarının son aşamasında. Xanî; Van’dan, İzmir’e yola çıkıp, sağlık fakültesine kayıt yaptırırken bir gün dağda gezici bir doktor olacağını belki de hiç tahmin etmemişti. Şimdi dağlarda gezici bir doktor. Pratiğin başlangıcı ile birlikte dağlarda gerilla birliklerini geziyor, eylemlere katılıyor. Onun için hazırlığın son aşaması ise ayakkabı bağcıkları idi. Yeni aldığı mekabını sıkı sıkı bağladıktan sonra “Bu ayakkabılar, bu yolculuğa dayanabilirse iyidir” diyerek yolculuğun ne kadar uzun olacağını ifade ediyordu.

Bu bahar öncekilerden biraz daha farklı olacağa benziyor. Kürdistan dağlarının birçok patikasında gerillalar yeni eylemsel sürecin başlangıç yürüyüşündeler. Gerillalar bütün bir kış süreci boyunca bahara ilişkin tartıştı, sonuçlar çıkardı. Şimdi sıra uygulamada…