Yüksekova, 78 gün boyunca sokağa çıkma yasağı adı altında yakılıp, yıkılmış, yaşam alanlarıyla ilgili kendi kararlarını vermek istemesinin bedelini; ağır bir şekilde ödettirilmeye çalışılmış bir kent.

 Yüksekova’ya gitmek tam bir çileye dönüştürülmüş durumda. İlçeye en az iki saat araç kuyruğunda bekletildikten sonra sıkı bir arama ve kayıt olunarak giriliyor.

Kentin çarşı merkezine giriş yaptığınızdan andan itibaren yakılmış iş yerleri ve yıkık binalar karşılıyor bizi. Şehrin merkezi kalabalık, iş yerlerinde temizlik ve onarım çalışması göze çarpan ilk ayrıntı.

9 mahallesi bulunan Yüksekova’da Cumhuriyet ve Güngör Mahallesi7nde yaşam alanları tamamen yok edilirken, Eski kışla,  Mezarlık, Dıze, Orman ve Yeşildere mahalleleri ise atılan havan topu ve bombalarla tahrip edilmiş durumda. Hendek ve barikatların olmadığı Esentepe Mahallesi de yine harabeye çevrilmiş.

Kentte 6 bini ağır olmak üzere yaklaşık 10 bin ev ve işyeri hasar görmüş. İlçe halkının hasarlı mahallerde temizlik ve inşa çalışmaları başlamış durumda. Kullanılamayacak durumda olan binalarda çadır kurarak yaşamaya çalışan Yüksekovalılar ise, hasar tespit komisyonun vereceği raporu bekliyor.

Yüksekova’da da diğer öz yönetim alanlarındaki gibi ırkçı ve cinsiyetçi birçok yazılama yapılmış. Çarşı merkezindeki yazıların üzeri kapatılırken, mahalle içlerindekiler hala duruyor.

Evlerde televizyon gibi taşınabilecek eşyalar götürülmüş. Klima ve beyaz eşyalar ise yakılmış ya da kurşunlanmış.

Sürekli patlama seslerinin duyulduğu kentte, kamulaştırma çalışmaları şimdiden başlamış durumda. Zorunlu göçün dayatıldığı Yüksekova halkı, kendilerine sahip çıkılmayıp destek verilmediğinden sitem ediyor.

Bahçelerine çadır kurarak topraklarını terk etmeyeceklerini vurgulayan Yüksekovalılar, kira ücretlerine yapılan zamlardan da şikayetçi.

Kentin toparlanması için çalışmalar da başlamış durumda. Mezopotamya Hukukçular Derneği’ne bağlı avukatlar Avaşin Parkı’nda açtıkları büroda hukuksal destek veriyor. Kentte mimar ve mühendislerin de hasar tespit çalışmalarına ilk günden başlamış.

Rojava Yardımlaşma Derneği’nin de çalışmalarına başladığı ilçeye acil destek gerekiyor. Harabe bir kente dönmüş Yüksekova, boşaltılmak isteniyor.

Cumhuriyet Mahallesinde yıkılmış bir binanın önünde oturan Ahmet Aslan, evinin çatışmalar bittikten sonra yıkıldığını belirterek, şunları söylüyor: “Fotoğraflarda sağlamdı bizim binamız. Sonradan yakılıp yıkılmış. Evdeki enkazda televizyonumuz yok. Diğer eşyalar ise benzin dökülüp yakılmış. Bunları ancak insan olmayanlar yapar. Sanki bir rüyada gibiyiz. Bu evi yıllarca çalışarak yaptım, şimdi hangi parayla yapacağım bilmiyorum. ”

Yıkıntılar arasında kalmak zorunda kaldıklarını söyleyen Ali Koç ise, yapılan bu yıkımın planlı olduğunu düşündüğünü söyleyerek, “Bilinçli yakıp yıktılar buraları. Bizi buralardan göç ettirmek istiyorlar. Yıllarca Yüksekova’ya boyun eğdiremediler. Bütün bu kötülükler planlı yapıldı. Bize burada yaşam alanı bırakılmadı. Buraları boşaltıp, bizi zorunlu göçe zorluyorlar. Yeniden buraları inşa edip en iyi cevabı vermemiz lazım. Çatışma öncesi ve sonrası çok sahipsiz bırakıldık. Halende öyleyiz. Yüksekova desteksiz bırakıldı.”