Heron saldırısında yaralananlar hastanede kelepçeli tutuluyor

Heron saldırısında yaşamını yitiren Mehmet Temel’in ağabeyi Tahir Temel, 4 kez ameliyat olan ve ciğerinin bir parçası ile bir böbreği alınan İsmail Aydın'ın yoğum bakımda, diğer iki yaralanın ise hastane odasında kelepçeli tutulduklarını belirtti.

Hakkari Merkeze bağlı Oğlu (Talê) köyüne bağlı Ezizanê mezrası yakınında bulunan Kahniyareş mevkiine yapılan Heron (insansız hava aracı) saldırısında Mehmet Temel hayatını kaybetmiş, 3 kişi ise yaralanmıştı. Temel’in ağabeyi Tahir Temel yaşadıkları vahşete tepki gösterirken, yaralıları hastaneye yetiştiren şoför Mustafa Öztunç ise, yaralıları taşıdığı için gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.

‘KARDEŞİMİN CENAZESİNİ BİZDEN KAÇIRDILAR’

Kendi imkanlarıyla kardeşinin cenazesini Van’dan Hakkari’ye getirebildiklerini belirten ağabey Temel, defin sırasında yaşadıkları hukuksuzluğa tepki gösterdi. Ağabey Temel, “Kardeşimi bizden kaçırarak buradan ambulansla Van Dursun Odabaşı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürdüler. Orada kimseyi morga yaklaştırmadılar. Otopsi işlemi bittikten sonra da sadece benim girmeme izin verdiler. Kardeşimin cenazesini kaldırması için bana yardıma gelecek kimseye dahi izin vermediler. Hastane bize ambulans vermedi. Ardından Van Belediyesi'nden ambulans istedik önce 'olur' dediler. Sonra polis devreye girdi ve onlarda ambulans vermedi. Bizlere ‘PKK’li’ deyip duruyorlardı. Kardeşimi göstererek, 'Bu adam PKK’li falan değil, Hakkari’de yaşayan sivil bir yurttaş' dedim ama dinlemiyorlardı” sözleriyle yaşananları anlattı.

‘PKK’LİDİR DEYİP CAMİ AÇMADILAR’

Büyük zorluklarla kardeşinin cenazesini kiraladıkları kamyonetle kente getirebildiklerini ifade eden ağabey Temel, şöyle dedi: “Gece Hakkari’ye vardık. Depin Kontrol noktasında polisler cenazeyi direk mezarlığa götürmemi söyledi. Bende kardeşimin dini vecibelerini yerine getirmeden defnetmeyeceğimi söyledim ve Hakkari Devlet Hastanesi'ne getirdik. Burada yanıma gelen tanıdığımız iki imam ile birlikte kardeşimi yıkadık ve Kıran Mezarlığı'na götürdük. Bir akrabamız cenaze namazını kıldırdı ve kardeşimi defnettik.” Ağabey Temel, cami için HDP milletvekilleriyle yaptıkları başvurunun Müftülük ve Emniyet Müdürlüğü tarafından “PKK’li cenazesi” denilerek reddedildiğine dikkat çekti.

‘HASTANE ÖNÜNDE PLASTİK MERMİ SIKILDI’

Kardeşinin ölümünden sonra hastane önünde polislerin kendilerine saldırdığını belirten ağabey Temel, şöyle devam etti: “Kardeşim köye annemi almaya gitmişti. Kardeşim Hakkari’de tesisat işi yapan bir adam. Bu güne kadar birçok şehirdeki resmi kurumun tesisatını o yapmıştır. Ama şimdi ‘PKK’li’ diyorlar. Yaralılar geldiği anda hastane önüne gittik. Burada polis yaralılarımızı indirmemize dahi izin vermedi. TOMA’dan su sıkıp, plastik mermi ile saldırdılar. Zaten ilk etapta polisler yaralıları getiren Mustafa’yı gözaltına aldı ve kardeşim Mehmet’in arabasını aldılar. Daha sonra teşhis için beni içeri aldılar. Kardeşimi teşhis ettim. Ama bana 'Bu PKK’lidir' dediler. İtiraz ettim ve kardeşimin sivil olduğunu söyledim.”

YARALILAR HASTANEDE KELEPÇELİ TUTULUYOR

Hastanede tedavileri devam eden yaralıların durumu hakkında da bilgi veren ağabey Temel, İsmail Aydın’ın hala yoğun bakım ünitesinde tutulduğunu söyledi. Ağabey Temel, “Musa Tarhan ile İbrahim Sak bizim dünürlerimizdir. İsmail Aydın ise benim dayımın oğludur. İsmail şu ana kadar 4 defa ameliyat oldu. Ciğerinin bir paçası ile bir böbreği alındı ve halen yoğun bakımdadır. Musa Tarhan'ın ise sırtında daha çıkarılmamış bir parça var ve bedeninin değişik yerlerinde yaralanmalar var. İbrahim Sak’ın değişik yerlerinde parçalardan dolayı yaralanmalar var ve kolu kırık.  Tarhan ve Sak hastane odasında ranzaya bağlı kelepçe ile tutuluyor ve yanlarına kimse alınmıyor” diye konuştu.

YARALILARI TAŞIYAN ŞOFÖR GÖZALTINA ALINDI

Olayın günü bölgeye ilk varan ve yaralıları hastaneye kaldırdığı için polis tarafından gözaltına alınan Mustafa Öztunç da, bir gece gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldığını söyledi. Öztunç, “Köye kurbanlık almak için gitmiştim. Saat 14.00 gibi bir patlama sesi geldi. Genelde bu sesler geldiğinden bir şey olduğunu anlardık. Arkadaşımla yıllardır piknik alanı olarak kullanılan, köyün içme suyunun da geldiği ve etrafta birçok tarlanın bulunduğu Kahniyareş bölgesine geldiğimde yolun kenarında Mehmet Temel ile İsmail Aydın’ı yaralı gördüm. Mehmet orada yaşamını yitirmişti zaten. Arkadaşım ile birlikte ikisini Mehmet’in arabasına koydum ve hastaneye getirdim” bilgisini paylaştı. Hastaneye yaralıları yetiştirdikten sonra polislerin kendisini gözaltına alıp İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürdüğünü aktaran Öztunç, şöyle devam etti: “Yaralıları indirdikten hemen sonra polis beni gözaltına aldı. Bir gece nezarette tuttu. Bana orada ne aradığımı olayın nasıl yaşandığını ve yaralıların kimler olduğunu sordular. Bende yaşananları aktardım. Olay yerinde patlama yeri ya da bir çukur falan görmedim. Zaten panik halindeydim ve hemen yaralıları almak için uğraştım. Olay nasıl oldu kim yaptı bilmiyorum. Ama daha öncede bölgede patlama sesleri gelirdi.”